Kürt Dil ve Kültür Ağı, Kürtçe dışında dil bilmeyen Fevziye Başaran’ın telefon hattını kapatma istemini karşılamayan Türk Telekoma tepki göstererek, ‘Firmanızın, ırkçılık, ayrımcılık ve hizmet almaya engel bu tarz konulara karşı tavrını değiştirme niyeti var mıdır?’ diye sordu
Kürt Dil ve Kültür Ağı, Kürtçe dışında dil bilmeyen Fevziye Başaran’ın telefon hattını kullanıma kapatması talebini “Türkçe ve Arapça” yapmadığı için yerine getirmeyen Türk Telekom’a açık mektup gönderdi.
‘Açıklama ırkçı beyanlar taşımakta’
Mektupta Fevziye Başaran’ın oğlu Ömer Başaran’ın, 22 Ağustos 2020 tarihli tweetinde annesinin hat iptal işlemi için Türk Telekom Müşteri Hizmetlerini aradığı hatırlatılarak, Türk Telekom’un olayın basının gündemine girmesinin ardından yaptığı açıklamaya işaret edilen açıklamada, “Konuyla ilgili Türk Telekom Basın Merkezi 23 Ağustos günü bir basın açıklaması yapmıştır. Açıklama, Ömer Başaran’ın beyanında şikayette bulunduğu muameleler kadar ırkçı-ayrımcı ifadeler içermekte ve Başaran’ın beyanını ispatlar niteliktedir. Firmanın açıklamalarına bakıldığında konunun detaylarına girmediği, Başaran’ın beyanını inkar etmek dışında herhangi bir teknik açıklama yapma gereği duymadığı, bahse konu olayda mağdur anneyi dikkate almadığı gibi sorunu ‘çözme’ sürecinde de yine sadece Ömer Başaran’ı muhatap aldığını görmekteyiz. En dikkat çekici olansa firmanın Kürt ve Kürtçe kelimelerini kullanmaktan özellikle kaçınmasıdır. Üstelik ayrımcı bir muamele sergilediği beyan edilen Türk Telekom, adeta suçu Başaran’ın üzerine atmak istercesine ‘halkı tahrike kapılmamaları’ yönünde uyarmış ve itidal çağrısı yapmıştır” denildi.
‘Kürtçe hizmet vermek yasak mı?’
Mektubunda sorunu özetleyen Kürt Dil ve Kültür Ağı, Türk Telekom’a şu soruların cevabını vermesini istedi:
Ülkenin 81 ilinde, üstelik dil, din ve ırka dayalı ayrımcılık yapmadan hizmet verdiğinizi iddia etmektesiniz. Hizmet verdiğiniz insanlar arasında milyonlarca Kürt bulunmaktadır. Kürt halkının kendi diliyle iletişim kurabileceği bir hizmetiniz bulunmakta mıdır? Firmaların müşteri hizmetleri ‘hizmet kalitesi açısından’ görüşmeleri kayıt altına almaktadırlar. İddialarınız doğru ise ispat etmenin en kolay yolu ses kayıtlarını, özel hayatın gizliliğini ihlal etmeden ve muhatapların rızası ile paylaşmaktır. Bu yönde bir çalışmanız bulunmakta mıdır? Açıklamalarınızda vurgu yaptığınız yasal düzenlemeler nedir? Bu düzenlemeler arasında Kürtçe hizmet vermenin yasak olduğu herhangi bir ibare bulunmakta mıdır? Bahse konu olay, Türkiye’nin en can yakıcı problemlerinin başında gelmektedir. Oysa açıklamalarınıza bakıldığında teknik ayrıntılara girmediğiniz gibi yeterli hassasiyet gösterme gereği duymadığınız sonucuna varmaktayız. Acaba firmanızın, ırkçılık, ayrımcılık ve hizmet almaya engel bu tarz konulara karşı tavrını değiştirme niyeti var mıdır?
‘Kürtçe sansüre tabi tutulamaz’
Anadilde hizmet almaya engel olmanın etnik ayrımcılık olduğu vurgulanan mektupta, ” Kürtlerin kendi dilinde hizmet almasına engel olmaya sebebiyet veren bir kurum ise tahriklere kapılmama ve itidal çağrısı yapacak değil bu çağrı yapılacak bir kurum pozisyonundadır. Ve Kürt halkının dili olan Kürtçe, herhangi bir metinde hiç değinilmeyerek dolaylı olarak sansüre tabii tutulamaz” ifadelerine yer verildi.
DİYARBAKIR