Türk Tabipleri Birliği Giresun’daki sel felaketi sonrası atıkların yarattığı kirliliğin enfeksiyon riski oluşturabileceği uyarısında bulundu.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, yaptığı yazılı açıklama ile Giresun’daki sel felaketi sonrası yaşanabilecek sağlık sorunlarına ilişkin uyarılarda bulundu. Sel felaketinin büyük yıkıma neden olduğu belirtilen açıklamada, sel sonrası oluşabilecek enfeksiyon riskine dikkat çekildi.
Doğanın ve şehirlerin rant için talan edildiğine değinilen açıklamada, ayrıca koronavirüs (Kovid-19) salgınının kontrol altına alınamamasında da çarpık kentleşmenin etkin bir faktör olduğu, felaketin nedeninin ise iktidarların politik tercihi olduğu vurgulandı.
Pandemi koşullarında yönetim daha zorlu
Sel felaketinin Karadeniz bölgesinde yaşayan yurttaşların can ve mal güvenliğinin sağlanmasının mümkün olmadığını ortaya çıkarttığına dikkat çekilen açıklamada, “Pek çok olağandışı durumda olduğu gibi, sellerde de çevre sağlığı hizmetleri, sağlık hizmetleri yönetiminde önceliğe sahiptir. Her zaman özenle yürütülmesi gereken koruyucu sağlık hizmetleri, sel sonrasında da aksatılmadan sürdürülmelidir. Diğer taraftan Giresun’da yaşanan sel felaketi, içinde bulunduğumuz Covid-19 pandemi sürecinin bölgedeki yönetimini daha zorlu ve sorunlu hale getirecektir” ifadeleri yer aldı.
Enfeksiyon riski var
TBB, yaşanan sel felaketinden sonra belli bölgelerde su ve kanalizasyon sistemlerinde bozulma olacağı uyarısında da bulundu. Açıklamada, “Bu da biyolojik ve kimyasal kontaminasyon oluşturabilir. Sel suları ile dağılan atıklar kirliliğe sebep olarak enfeksiyon riskini artırabilir. Sellerden sonra vektör üreme alanları genişleyecektir. Temizleme çalışmaları sırasında yaşanan çeşitli travmalar, emosyonel ve fiziksel stres sonucu miyokard enfarktüsü, elektrik çarpmalarına bağlı ölüm ve bulaşıcı hastalıklara yol açabilecektir” denildi.
Açıklamanın devamında oluşabilecek sorunlara karşı alınması gereken tedbirler ise şöyle sıralandı:
“Tüm bu sorunların giderilebilmesi için ivedilikle risk analizi yapılmalı, sel riski olan bölgede, hangi sağlık sorunlarının yaşanabileceği önceden değerlendirilmeli, hastalık/sağlık sorunlarının erken belirlenmesi için düzenli bir bilgi toplama sistemi oluşturulmalı, selden etkilenen evlerde yaşayanlar her gün ziyaret edilerek sağlık sorunları izlenmeli, günlük temiz su sağlanmalı, klor tabletleri dağıtılmalı, fare ve benzeri kemiricilerin risk durumu değerlendirilmeli, aşılama hizmetleri aksatılmadan sürdürülmeli, özellikle gebe ve çocukların rutin aşıları aksatılmamalıdır. Sel sırasında toprak, çamur, vb. ile kirlenmiş, derin yarası olanların tetanoz bağışıklaması yapılmalıdır. Sele bağlı önlemlerin yanı sıra COVİD-19 pandemi sürecine ilişkin çalışmalar da unutulmadan, aksatılmadan ve gevşetilmeden daha ayrıntılı ve özenli yapılmak zorundadır.”
HABER MERKEZİ