Urfa’nın Siverek ilçesine bağlı Çökelek köyünde usulsüz kurulduğu iddiası ile çiftçilerin 18 adet trafosu, silahla müdahale eden jandarma tarafından söküldü. Tepki gösteren 4 köylü gözaaltına alındı
Urfa, Diyarbakır ve Mardin’de yıllardır kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile halkın enerjisi sürekli olarak kesilirken bölgede çiftçiler tarım üretimi yapamaz hale getirildi. AKP iktidarının sessiz kalarak desteklediği DEDAŞ’ın uygulamaları halkta büyük tepkilere yol açıyor. Çiftçilerin tarımsal destekleri enerji borcu olsun ya da olmasın DEDAŞ’a devredilen bölgede halk artık isyan noktasına gelmiş durumda. Bölge halkının suya erişimi neredeyse imkânsız hale gelen bölgede onlarca barajın inşa edilmiş olmasına rağmen suya erişemeyen halk DEDAŞ’a mahkûm edilmiş durumda.
Araziler susuz kaldı
Urfa’nın Siverek ilçesine bağlı Çökelek köyünde kaçak elektrik kullandıkları iddiası ile 18 trafoyu sökmeye çalışan DEDAŞ ekiplerine halk taş ve sopalarla tepki gösterdi. Jandarma havaya ateş açarak 4 kişiyi gözaltına aldı. Bölgenin elektrik dağıtım hizmetini yapan Dicle Elektrik’ten verilen bilgiye göre, bölgede yüksek gerilim hattından kaçak elektrik kullanmak için usulsüz şekilde trafo tesis edildiği ve kaçak trafolar özellikle enerji tüketiminin yüksek olduğu tarımsal sulama alanında kullanıldığı belirtildi. DEDAŞ’ın iddiasına göre Urfa Siverek’te 18, Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 7 adet olmak üzere toplam 25 adet trafoya el koydu. Tarımsal sulamada kullanılan trafolara el konulmasıyla birlikte halk arazilerini sulayamaz duruma geldi.
‘DEDAŞ sömürge şirketi’
DEDAŞ’ın enerji satışı yaptığı illerde onlarca baraj inşa edilmesine karşın çiftçiye sulama suyunun ulaştırılmamasının nedenini HDP Milletvekili Rıdvan Budak şöyle açıklamıştı: Sömürgeci politikaları bundan daha iyi resmedebilecek hiçbir şey yok galiba. Suyun da bu sudan üretilen elektriğin de kaynağı Kürdistan coğrafyası. Ancak yerli halkın bunlara ulaşabilmesinin önünde çok ciddi engeller var. Bu engeller hem ekonomik hem de politik engeller. Lafı geldiğinde bölgede çok kayıp ve kaçak var deniliyor. Aslında insanlar bir bakıma hırsız ilan edilmek isteniyor. Peki bunu diyenler hiç düşünmezler mi suyun, elektriğin kendi topraklarından çıkan insanlardan bunların esirgenmesi hangi akla hizmet oluyor. Sömürgeci politikalar tüm yer altı ve yer üstü varlıklar üzerinde denetim ve yönetim hakkı elde etmişler. Nasıl olmuş bu, esasen zorla! Elde edilen tekelin adil paylaşımı söz konusu olabilmiş mi? Hayır. Burnunun dibindeki sudan ve elektrikten o insanların neden faydalandırılmadıklarının hiçbir akli izahı olamaz.
HDP’nin DEDAŞ raporu!
Yetersiz altyapı nedeniyle ortaya çıkan enerji kayıplarının yurttaşların faturasına yansıtıldığının kaydedildiği HDP DEDAŞ raporunda, 2019-2020 yılları içinde çiftçinin kullandığı elektriğe yüzde 63 zam yapıldığı, ürünlerden elde ettikleri gelirin neredeyse tamamının bu zamları ödemeye yetmediği belirtilen raporda, yaklaşık on yıldan bu yana özel şirketlere devredilen elektrik enerjisi sektörünün, hizmet değerini yitirdiği ve bir rant alanına dönüştüğü ifade edildi. Raporda, yurttaşlara 8 bin TL ile 15 bin TL arasında cezalar kesildiği, bir hanenin kaçak kullanımdan dolayı ortalama aylık tüketiminin maksimum 200 TL ile 300 TL civarında olmasına rağmen, haneye bir defada kesilen cezaların bir yıllık elektrik tüketiminin dört katından fazla olduğu belirtildi. Raporda, Derik’te 35 yıldır çiftçilik yapan Nurettin Kılıç’ın görüşlerine de yer verildi. Kılıç, “100 dönümlük tarlaya 125 bin TL fatura geliyor, çiftçi nasıl ödesin? Tarlayı satsak o kadar etmiyor” dedi.
EKOLOJİ SERVİSİ