DİSK’i ziyaret eden DTK Eşbaşkanı Güven, ‘Bu ülkede Kürt sorununu çözüme kavuşturmak ülke bütünlüğü içinde mümkündür. Bu herkesi kapsayan çoğulcu bir yasayla mümkündür’ dedi
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) başlattığı “Demokratik Mücadele Programı”na destek sunmak için Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır’ın İstanbul’daki temasları sürüyor. Heyet ilk olarak Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nu (DİSK) Genel Merkezi’ni ziyaret etti. Heyet buradaki temaslarının ardından AGOS gazetesine geçti. Gelen heyeti burada Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan karşıladı.
DİSK’te gerçekleşen ziyarete Halkların Demokratik Kongresi Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, HDK İstanbul Eş Sözcüsü Gurbet Aydoğan, HDP İstanbul İl Eş Başkanı Erdal Avcı eşlik etti. Gelen heyeti DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çalışkan karşıladı.
Ziyarette ilk olarak söz alan HDP İstanbul İl Eş Başkanı Erdal Avcı, Türkiye’deki siyasal ve toplumsal mücadelenin geldiği noktayı değerlendirmek amacıyla sendikalar, sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerle görüş alışverişi temelinde ziyaretler yaptıklarını ifade etti.
‘Eğer faşist sistem…’
Ardından söz alan HDK Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, DTK’nin kapısına mühür vurulmasını hatırlatarak, “DTK her ne kadar bölgesel bir kongre gibi görünse de hem Türkiye’ye hem de Ortadoğu’ya umut vaat eden ve tüm halkın görüşlerini alarak kurulmuş bir kongre. Eğer bu faşist sistem DTK’de başarı elde ederse sıra tek tek bizlere gelecektir. Bizler de bu kapsamda görüşmelerimizi sürdürüyoruz” dedi.
‘DTK’ye yapılan bu hukuksuzluk’
DTK Eş Başkanı Leyla Güven de fiziki olarak farklı yerlerde olunmasına rağmen mücadelelerinin aktığı yerin aynı olduğunu dile getirerek, “Dolayısıyla bu mücadelelerin amacı tam demokratik bir Türkiye bunun içerisinde özgür Kürdistan diyebileceğiz Kürtlerin kendilerini özgürce ifade edebileceği bir sistem açığa çıkarmaktır. Bunun için yıllardır mücadele veriyoruz. Bunun için kuşkusuz kurumlar önemlidir. Ama bu kurumların amaca gitmek için birer araç olduğunu biliyoruz. Geçmişten bu yana bizlere dönük yoğun bir baskı oldu. Siyasi partilerimiz çeşitli gerekçelerle hep kapatıldı. DTK’ye yapılan bu hukuksuzluğu anlatmakta zorlanıyoruz. Kongreler dünyanın her yerinde vardır. Bu kongreler toplumun yaşadığı sorunları deşifre etmek ve bu raporları siyasi mecralara aktarmakla yükümlüdür. Türkiye bu kongreyi kendisi için tehdit olarak görüyor” ifadelerini kullandı.
‘Bu ülke hepimizin’
DTK’nin daha önce Meclis’e davet edildiğini hatırlatan Güven, “AKP iktidarı da giderek zulmünü arttırıyor. DTK’nin kapısına mühür vurarak bütün delegelerimiz yargılanıp ceza veriliyor. Hukuksuzluğun bu kadar arttığı bir ülkede bunları ifade etmekte artık zorlanıyoruz. Bu ülke hepimizin. Herkesin kendisini özgürce ifade edebilmesi gerekir. Bu anlamda işçi sınıfı mücadelesini her aşamada yüksek sesle dile getiriyor. Bu takdire şayan bir mücadeledir. Sistemin demokratikleşmesi için emek mücadelesinin ve siyasal mücadelenin birleşmesi ve ortak zeminlerde mücadele etmesi gerekiyor. Sistem bütün faşizanlığıyla her alana sirayet ediyor. Bu mücadelenin doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi yok. Bu ülkede Kürt sorununu çözüme kavuşturmak ülke bütünlüğü içinde mümkündür. Bu herkesi kapsayan çoğulcu bir yasayla mümkündür” diye konuştu.
‘Demokrasi işçinin ekmeğidir’
DİSK’in kuruluş amaçlarından birisinin emek mücadelesiyle demokrasi mücadelesini birleştirmek olduğunu ifade eden DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da “İçinden geçtiğimiz tarihsel süreçte emek mücadelesi ile demokrasi mücadelesinin bütünlüğü daha da fazladır. Bizim DİSK olarak sevdiğimiz bir söz vardır. Demokrasi işçinin ekmeğidir. Demokrasinin olmadığı yerde işçinin hakları olmaz. Biz yakın zamanda kongremizi yaptık. Kongreyi yaparken aldığımız kararlarda emeğin Türkiye’si mücadelesi kararı aldık. Pandemi sürecinde bile görüldü ki bütün iktidarlar işçiyi emekçiyi koruyan değil bir avuç azınlığın çıkarı için varlığını sürdüren bir iktidar var. İşsizlik giderek artış gösteriyor. Siyasi iktidar kendisine biat etmeyen herkesi susturmaya çalışıyor. Bizler emeğimize, mücadelemize sahip çıkacağız. Emeğin Türkiye’sinde her zaman omuz omuza mücadele edeceğiz” diye konuştu.
‘Ortak mücadele olabilir’
Ülkenin sorunlarınım giderek katmerleştiği ve uçuruma sürüklendiğini ifade eden DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, her zamankinden daha fazla mücadele edilmesi gerektiğini dile getirdi. Bayındır, “Bizler kendi alanlarımızda bu demokratik mücadelemin zeminini oluşturuyoruz. Emek mücadelesindeki mücadele ile siyasal alandaki dayanışmanın ortaklaştırılması gerekir. Bizim de amacımız bu şekildedir. Bizler hem Kürdistan’da hem de Türkiye’de çalışmalarımızı bu şekilde sürdürüyoruz. Ülkenin aydınlık yarınlara kavuşması ancak ortak mücadele ile olabilir” ifadelerini kullandı.
Heyet buradaki temaslarının ardından AGOS gazetesine geçti. Gelen heyeti burada Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan karşıladı.
‘İki halkın birçok ortak noktası var’
Ermeniler ve Kürtlerin bu coğrafyada birbirlerini anlamaya çalışan iki halk olduğunu dile getiren Leyla Güven, “Ermeni halkımız DTK’de yer almıştır. DTK her kesimin içinde yer aldığı bir kongredir. Sevgili Hrant Dink de burada bazı çalışmalar yapmış içinde yer almış bir insandır. Yaşanan hukuksuzluklar karşısında birlikte hareket etmek gerekir. Ape Musa ve Hrant Dink iki halkın bilge gazetecileri olarak katledildiler. Yani tarihi yok etmeye çalıştılar. İki halkın birçok ortak noktaları var” dedi.
‘Ermeni halkının seçme hakları elinden alındı’
HDP’li belediyelere atanan kayyumları hatırlatarak konuşmasına başlayan Danzikyan ise, “Topyekun bir baskı ortamı oluştu. Artık kimse nefes alamaz halde. Bir yandan bakıyoruz pandemi sürecinde işçiler zorla çalıştırılıyor. Bizler en demokratik ilkelere bağlı kalarak bu değerleri savunarak bunu atlatabiliriz. Bu dönemi bu düşünceler etrafında birleşerek atlatabiliriz. Bağımsız gazetecilerin üzerinde baskı sürüyor. 2016’dan sonra birçok basın kuruluşu kapatıldı. Artık yargıdan da medet umamıyoruz. Ermeni vakıfları seçimlerini yapamıyorlar. Ermeni halkının seçme hakları bile elinden alınmıştır. Bunun dışında da Hrant Dink davasında da hala sis perdesi aralanmış değil. İnşallah demokrasiye sarılarak bunları atlatabiliriz” diye konuştu.
Heyet temaslarının ardından HDP İstanbul İl Örgütü binasına geçti. Heyet öğleden sonra ise Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliğini (TMMOB) ziyaret edecek.
İSTANBUL