Ölüm orucunda olan tutuklular Özgür Karakaya ve Didem Akman’ın avukatı Tuğçe Nazlı Akın, müvekkillerinin ‘adil yargılanma’ yönündeki taleplerinin yerine getirilebilir olduğunu vurguladı
Tutuklu avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal gibi İzmir Şakran Cezaevi’nde kalan Özgür Karakaya ve Didem Akman da, “adil yargılanma” ve cezaevi koşullarının düzeltilmesi talebiyle 19 Şubat’tan bu yana ölüm orucunda. 6 aydır eylemlerini sürdüren her iki tutuklu için hayati risk her geçen gün büyüyor. Eylemcilerden Akman, geçtiğimiz ay avukatı aracılığıyla paylaştığı mektubunda, “Ölüm orucu olsun olmasın ‘hücreler öldürüyor’ diyoruz. Bunun anlaşılması, tartışılması, görülmesi ve ölümün önüne geçilmesini istiyoruz” diyerek, ağırlaştırılmış müebbet rejimi konusunda acilen düzenlemelerin yapılması çağrısında bulunmuştu.
Yürümekte zorlanıyor
Her iki ismin avukatı Tuğçe Nazlı Akın, Karakaya ve Akman’ın durumlarına ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu. Didem Akman’ın ağırlaştırılmış müebbet cezası olduğu için ‘tabutluk’ adı verilen 8 metrelik tek kişilik bir hücrede tutulduğunu belirten avukat Akın, 40 kiloya kadar düşüp, el ve ayak bileklerinde morluklar ve şişlikler oluşan Akman’ın artık yürümekte zorluk çektiğini paylaştı. Akın, 37 kiloya düşen Özgür Karakaya’nın ise ağzında yaraların oluştuğunu paylaştı. Ölüm orucundaki insanlarda oluşan ağız yaralarına kara dut şerbetiyle gargara yapmanın iyi geldiğini belirten Akın, fakat idarenin bunu tutuklulara vermediğini dile getirdi. Akın, yine ailesi tarafından cezaevi idaresine teslim edilen B1 kompleks vitaminin de Karakaya’ya verilmediğini söyledi.
‘Taleplerini sahiplenmeliyiz’
Akın tutuklu meslektaşları Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal gibi “adil yargılanma” ve cezaevi koşullarının düzeltilmesi talebiyle ölüm orucunda olan Karakaya ve Akman’ın taleplerinin yerine getirilemeyecek istekler olmadığını kaydetti. Akın, son olarak ölüm orucundaki tutukluların taleplerinin sahplenilmesi gerektiğini söyledi.
İZMİR