Diyarbakır’da 24 yıl önce gözaltında kaybedilen İbrahim Kartay’ın akıbetini soran Cumartesi Anneleri, Kartay ve tüm kayıplar için adalet talebinde bulunarak, ‘İç hukukta neden sonuç alamıyoruz’ diye sordu.
Cumartesi Anneleri, kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 698’inci kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Eylemde üzerine beyaz tülbent ile karanfiller bırakılan “Failler belli, kayıplar nerede?” yazılı pankartıyla gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları açıldı. Çok sayıda aktivistin yanı sıra çocuklar da eylemde yer aldı. Bu haftaki eylemde, Diyarbakır’da 15 Ağustos 1994’te gözaltına alındıktan sonra kaybedilen İbrahim Kartay’ın akıbeti soruldu.
Eylemde ilk olarak 1994’te gözaltına alındıktan sonra 1995 yılında cenazesine ulaşılan Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç konuştu. Türkiye’de binlerce kişinin kaybedildiğini dile getiren Karakoç, “Bu kaybedilenler sizin üniforma giyen görevlileriniz tarafından yapıldı. Bunların kimler olduğunu siz çok daha iyi biliyorsunuz. Eli kanlı pis cellatlarınızı koruyorsunuz” diye seslendi.
698 haftadır yanıtsız
Haftanın açıklamasını ise 21 Kasım 1980’de gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren yaptı. 698 haftadır Galatasaray Meydanı’nda olduklarının dile getiren Eren, “698 haftadır Galatasaray’dan devletin tüm ilgili kişi ve kurumlarına soruyoruz. Güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra kendilerinden bir daha haber alınamayan insanlarımıza ne oldu? Onların akıbetleriyle ilgili olarak açıklama yapma görevinizi neden yerine getirmiyorsunuz? Gözaltında kaybedilen insanlarımızın akıbetini açığa çıkartacak etkili ve bağımsız soruşturma yapma görevini neden yerine getirmiyorsunuz? AİHM’de mahkumiyetle sonuçlanan davalarda bile iç hukukta neden sonuç alamıyoruz? Bu sorularımız 698 haftadır karşılıksız bırakılıyor. Çünkü devleti yönetenler Türkiye’nin bir hukuk devleti olmasını istemiyor” diye konuştu.
Kartay nerede?
Diyarbakır’ın Hani ilçesine bağlı köylere 15 Ağustos 1994’te askerler tarafından yapılan operasyonda İbrahim Kartay’ın gözaltına alındığını belirten Eren, Kartay’ın kaybedilme hikayesini şu şekilde anlattı: “Gömeç köyüne giren yüzlerce asker köylüleri meydana topladı ve köyü boşaltmalarını istedi. Köylülerin eşyalarını ve gıda malzemelerini almalarına zaman vermeden evler yakılmaya başlandı. Köylülerin geçim kaynağı olan hayvanlar da silahla taranarak öldürüldü. Evlerin ateşe verilmesiyle 29 yaşındaki İbrahim Kartay da ailesi ile birlikte köyü terk etmeye hazırlandı. 6 aylık hamile olan eşine, üç küçük çocuğunu da yanına alarak köyden uzaklaşmasını söyledi. Kendisi de henüz yanmayan evine yiyecek almak için girdi. Yanına bir miktar peynir, salça ve ekmek aldı ve ailesinin yanına gitmek için dışarı çıktı. Biraz yol almıştı ki, askerler tarafından fark edilerek gözaltına alındı. Köy çıkışında eşini bekleyen eşi Salime Çakır’a köylüler İbrahim’in gözaltına alındığı bilgisini verdi. Çocuklarıyla komşu köye sığınan Salime Çakır, eşinden haber alma umuduyla 10 gün bekledikten sonra kayınpederi ile birlikte Hani’ye giderek savcılığa başvurdu.”
Haber gönderdi ama…
Ailenin savcılıktan cevap alamayınca İlçe Jandarma’ya başvurduğunu anlatan Eren, karakolda baba Kadri Kartay’a “Senin oğlun terörist ama biz onu serbest bıraktık. Nerede olduğundan haberimiz yok” cevabı verildiğini aktardı. Bir süre sonra komşu köylerden bir kişinin aileye haber gönderdiğini söyleyen Eren, “Haberde 8 gün İbrahim ile birlikte gözaltında tutulduğunu ve İbrahim’in kendisine ‘Aileme ve akrabalarıma haber ver, beni öldürecekler’ dediği bilgisini ulaştırdı. Ailenin tüm başvuruları sonuçsuz kaldı” dedi.
Açıklama, 700’üncü haftaya katılım çağrısı yapılarak son buldu.
İSTANBUL