Ankara Şehir Hastanesinde sağlık hizmeti veren çalışanlar özveriyle çalışmalarına rağmen, tükenme aşamasına geldiklerini belirterek, ‘Çok yorulduk ve bunun sonuçları ağır olur’ uyarısında bulundu
Sağlık çalışanlarının Koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı verdiği mücadele; hastalığın Türkiye’de görüldüğü 10 Mart 2020’den bu yana aralıksız devam ediyor. Gelinen aşamada 27’si hekim olmak üzere 53 sağlık çalışanı salgından dolayı yaşamını yitirdi. Sağlık çalışanlarının bir diğer sorunu ise artan hasta sayılarıyla baş edememeleri. Ankara Şehir Hastanesi’nde görev yapan sağlık çalışanlarından Nazan Karacabey ile Hüsnü Yıldırım, Mezopotamya Ajans’ından (MA) Emrullah Acar’a konuştu.
Hastanede hemşire olarak görev yapan aynı zamana Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Eş Başkanı Nazan Karacabey, “Normalleşme” süreciyle birlikte hastanelerde yoğunluğa sebep olduğunu ve sağlık çalışanlarının hem bedenen hem de psikolojik olarak tükenme aşamasına geldiğini söyledi.
‘Başınızın çaresine bakın’ denildi’
Hastanede bulunan servislerin pandemi servisine dönüştürüldüğünü aktaran Karacabey, hastanelerde çocuklar için hazırlanan Kovid servislerinin dahi dolduğunu söyledi. Ankara’da tespit edilen pozitif tanılı 500 sağlık emekçisi olduğu bilgisini paylaşan Karacabey, “Yakın zamana kadar Kovid-19 servislerinde 1 hekim hasta takibini yapıyordu. Şimdi bu sayı 4’e çıkarıldı. Bir kişi Kovid-19 tanısı almış biri ile temasta olmasına rağmen kit sayısı az olduğu için test yapılmıyor. Hekimler pandemi servislerinde görevlendirildikleri için, diğer alanlara da hekim açığı oluşturuldu. Yine pandemi dışında kalan hastaların bakım sayısı giderek düştü ve insanlara ‘Başınızın çaresine bakın’ denildi” diye konuştu.
Özveriyle çalışılıyor
Karacabey, 112 acil sağlık hizmetlerinde görev yapan personellerin yetersiz olduğunu da söyledi. Karacabey, “Bu da hastalar için zamanında hastaneye gidememe gibi bir duruma sebep oluyor. Sahada görev yapan sağlık çalışanlarının sayısı, olması gerekenin çok altında. Sağlık Bakanlığı’nın en yakın zamanda sağlık alanında atamalar yapması gerekir” diye belirtti.
Karacabey, salgının Türkiye’de görülmesinin üzerinden 5 ay geçmesine rağmen sağlık çalışanlarının hala gerekli eğitimleri alamadığına dikkati çekti. Karacabey, yetersiz koşullara rağmen sağlık çalışanlarının bir arada özveriyle sağlık hizmeti ürettiklerini söyledi.
‘Bütün emekçilerin hakları gözetilmeli’
Karacabey, alınması gereken önlemleri ise şu şekilde sıraladı: Bilim kurumlarının sadece hekimlerden oluşturamazlar. Pandemiyle mücadele eden sağlık emekçileri bir bütündür. Kurulda her alanı temsil edecek bir sağlık çalışanının olması gerekiyor. Yine hekim odaklı düzenlemeler yapıldığı için nihai sonuç alınamıyor. Risk grubunun başında gelen bizleriz ancak sahada olan çalışan sadece biz değiliz. Sadece sağlık emekçilerinin değil, bütün emekçilerin haklarını gözeten, koruyan ama özgürlük ve insan haklarını ihlal etmeyen kısıtlamalar getirilmeli. Sağlık çalışanlarına yoksulluk ücretinin üzerinden, insanca yaşayabileceği bir ücret verilmesi gerekiyor. Meslek örgütleri ve sendikalar bu mücadelenin dışında tutulmamalı.
‘Süreç şeffaf bir şekilde yürütülmüyor’
Aynı hastanede teknik personel olarak çalışan Hüsnü Yıldırım da sağlık çalışanlarının artık yorgun düştüğünü vurguladı. Yaşananların sonuçları itibariyle ağır olacağı uyarısında bulunan Yıldırım, “Bu süreçte çok fazla sağlık emekçisi hastalandı ve yaşamını yitirdi. Bunun sorumlusu süreci şeffaf bir şekilde yürütülmemesidir. Vakaların artmasının nedenlerinden biri de ‘herkes evde kalsın’ denilen bir dönemde üretim yerlerinde önlem alınmadan işçilerin çalıştırılması. Bu süreci daha sağlıklı yürütmek için etkin bir şekilde testler yapılmalıdır. Ancak hastanelere yeteri miktarda tanı kiti gönderilmiyor” dedi.
‘Sancılı bir dönem yaşayacağız’
Yıldırım, Ankara’da Bilkent Şehir Hastanesi’nin açılmasından sonra kapatılan diğer altı hastanenin tekrar açılmasını isteyerek şunları söyledi: “Bundan sonraki dönemde atılacak adımlar dikkatlice atılmazsa, daha fazla sancılı bir dönem yaşayacağız. Onun için yer kalmayan hastaneler için yeni formüllerin bulunması lazım.”
ANKARA