Kadın örgütleri: Yaşamlarımız hakkında AKP MYK’si asla bir karar mercii olamaz. Ne erkek egemen aklı ne de yargısı yükselen sesimizi bastıramayacak
İktidarın Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi ya da bilinen ismiyle İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme tartışması ile buna karşı kadınların mücadelesi gündemdeki yerini koruyor. Türkiye’nin sözleşmeden çekilmesine ilişkin nihai kararın ise 13 Ağustos’ta düzenlenecek AKP Merkez Yürütme Kurulu Toplantısı’nda verileceği belirtiliyor. Uzun süredir sokaklarda olan Ankara’daki kadın örgütleri toplantının yapılacağı gün de alanlarda olacaklarını söyleyerek, “İstanbul Sözleşmesi mor çizgimizdir” dedi.
‘Erk zihniyetin karşısında kadınlar var’
Kadın Savunma Ağı’ndan Buse Üçer, mevcut iktidarın çekilme tartışmaları yürüttüğü İstanbul Sözleşmesi’nin tersine politikalar uyguladığını söyledi. İktidarın sözleşmenin uygulanmaması için fiili olarak çalıştığını belirten Üçer, “Ama AKP’nin karşısında sözleşmeyi uygulatmak için ısrarcı olan kadınlar var. Bu ısrarımızdan vazgeçmiyoruz. Çünkü yaşamlarımız hakkında AKP MYK’si asla bir karar merci olamaz” dedi. Erdoğan’ın koltuğunu sağlamlaştırmak için kadınların tüm kazanımlara saldırdığını da belirten Üçer, “Erkek egemen kadın düşmanı politikalarını faşizmine harç eden Erdoğan titreyen koltuğunu yerinde tutmak için tüm kazanılmış haklara saldırıyor. Tüm bunların karşısında örgütlü öfkemizle feminist bilincimizle dikiliyoruz. En güzel sözü kadınlar yine sokaklarda dövizlerle anlatıyor; Gece karanlıkta bir kadın daha yalnız hisseder, korkarsa bu şehri yakarız. İzmir’de kadınlara uygulanan şiddet ve kadınların öfkesini herkes gördü. Bu öfke örgütlenerek büyüyor. Kadınlar olarak her alanda haklarımızı korumaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Sözleşme biz kadınların mor çizgisidir’
İstanbul Sözleşmesi’ne dönük saldırıları “Feminist mücadeleye açıktan saldırı” olarak tanımlayan Mor Sarmaşık Kadın Örgütü’nden Şeyda Yazıcı, iktidarın muhafazakâr ve itaatkâr toplum yaratmak için kadınların kazanımlarına saldırdığını belirtti. Yazıcı, “Fakat her defasında kadınların kol kola girdiği ve canla başla mücadele ettiği kadın bariyerine çarpıyorlar. Bizler sokaklardayız, toplumun yarısıyız. Başından beri sözleşmenin mor çizgimiz olduğunu vurguluyoruz. Geri adım atmaya niyetimiz yok. Kazanımlarımızı korumaya ve kendimize yeni alanlar açmaya dün olduğu gibi bugün de devam edeceğiz. AKP iktidarının ne erkek egemen aklı ne MYK’si ne yargısı bizlerin yükselen sesini bastıramayacak” dedi.
‘Alanlarda olmaya ve sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz’
Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği’nden Berfu Şeker de şöyle konuştu: “Evin içinde gerçekleşen her türlü şiddetin ev içinde kalmasını ve devletin bu alana müdahale etmemesini istiyorlar. Çünkü aile içerisindeki şiddet davranışlarına müsaade edilmezse, ataerkil iktidarlarının sarsılacağını biliyorlar. Feminist hareket, özel alanın politik olduğunu yıllarca söyledi. Bu sözleşme de bunu görünür kılıyor. Koşullar ne olursa olsun; bu ülkedeki kadınlar artık eşit sayılmamaya, şiddet görmeye, ikincilleştirilmeye karşı hayır diyorlar. Haklarımız, özgürlüğümüz ve eşitlik için her alanda sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.”
‘Hep birlikte haykıracağız’
Ankara Kadın Platformu’ndan Latife Kahya ise sözleşmenin devleti cinsiyet temelli ayrımcılıktan ve yaşam hakkı ihlalinden mahkûm edilebildiğine değinerek, “AKP MYK’si sözleşmeyi kaldırılıp, kaldırılamayacağını tartışacak. Birincisi AKP, kendisini Türkiye Parlamentosunun yerine koyamaz. Fakat bizde parlamenter sistem olmadığı için, istedikleri yasayı çıkarıp, istedikleri yasayı koyabiliyorlar. Ancak biz kadınlar örgütlü mücadelemize devam edeceğiz. Sokakları da, meydanları da, geceleri de terk etmeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi ve 6284’ün uygulanması için yarın da eylemde birlikte haykıracağız” diye belirtti.
İstanbul Sözleşmesi ile ilgili karar 13 Ağustos’ta AKP MYK toplantısında verilmesi bekleniyor.
HABER MERKEZİ