ABD ile yaşanan kriz ekonomiyi vururken, dolardaki yükselen artış önlenemiyor. Dolar/TL kurunun 6,25’e tırmanması öncesi ABD ve Türkiye arasındaki gerginlik ve dolarda yaşanan dalgalanmaya ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Onların dolarları varsa bizim de halkımız var, hakkımız var, Allah’ımız var” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın bu sözleri muhalefetten tepki aldı. Gazetemize konuşan Halkların Demokratik Partisi(HDP) Sözcüsü Saruhan Oluç, dolarda yaşanan dalgalanmanın ve Erdoğan’ın son açıklamasının “kriz yok” diyenlerin artık açıkça yalan söylediğini ortaya çıkarttığını söyledi.
‘Yönetememe krizi’
Saat başı kur artışının yaşanmasının, döviz alım-satım farkının gittikçe artmasının, ekonomik dengelere ve işleyişe yönelik güvenin tamamen yıkıldığına dair önemli işaretler olduğunu belirten Oluç, döviz kurlarında yaşanan yükselişin aynı zamanda yönetememe krizinin en önemli göstergesi olduğunu söyledi.
‘Bugün herkes daha fakir’
Oluç şunları söyledi: “Hem siyasi hem de ekonomik krizin müsebbibi olan bu iktidar, kurduğu otoriter rejim düzeniyle yanlışlarının bedelini halklarımıza, işçi ve emekçilere ödeterek yoluna devam etme peşindedir. Bugün herkes dünden daha fakirdir. Yarın ise maalesef bugünden daha fakir olacaktır. Türk Lirasının değer kaybetmesinin anlamı budur. Ülke hızla bu hükümet ve tek adam eliyle uçuruma sürüklenmektedir. Enflasyon ve hayat pahalılığı, borçlanma büyümektedir. Ancak yaşanan krizi sadece finansal alanda atılacak adımlarla, para politikalarıyla veya rantçı, talancı ve verimsiz harcamalara dayanan 100 günde 400 proje gibi yalan rüzgarları ile durdurmayı düşünen iktidar yanıldığını çok çabuk görecektir.
‘Kamyon arkası yazısı’
Erdoğan’ın iktidar anlayışının Merkez Bankası’nın cephanesini tükettiği, rezervleri erittiğini belirten Oluç, Erdoğan’ın “Onların dolarları varsa bizim de halkımız var, hakkımız var, Allah’ımız var” sözlerine ise “Hamasetle ekonomi ve ülke yönetimi yürütülemez” diye tepki gösterdi. Oluç şunları belirtti: “ Kamyon arkası yazıları ile veya ‘dış güçlere karşı ekonomik savaş yürütüyoruz’ safsataları ile süreç yönetimi yapmak, yarın daha ağır ekonomik sonuçları işçinin, emekçinin, yoksulun, çiftçinin, esnafın, üreticinin omuzlarına yıkmak demektir. Ortada ekonomik savaş yoktur; Erdoğan rejiminin politik ve ekonomik tercih ve uygulamalarının fiyaskosu vardır.” Çözümün sadece ekonomik alanda yapılacaklarla sınırlı değildir, çözüm için siyasal adımlar atılması gerekli olduğunu belirten Oluç son olarak şunları söyledi: “Tek kişi yönetimine ve tekçi anlayışa değil çoğulcu demokrasiye; üstünlerin hukukuna değil hukukun üstünlüğüne; yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına; savaş politikaları yerine barış politikalarına dayanan,İmralı’da tecriti sonlandırıp Kürt sorununda demokratik çözüme yönelen bir siyaset anlayışı ile ancak sonuç almak mümkün olabilir. Bizler bu iktidarın yarattığı krizin faturasını halka ödetilemeyeceğini bir kez daha vurguluyoruz. Bu iktidarın ekonomi politikalarını ve siyasi kurgusunu kabul etmeyen, itiraz eden herkesi ortak mücadeleye çağırıyoruz. Ülke ve ekonomi çökerken yapılması gereken halklarımızla, emekçilerle, kadınlarla, gençlerle, demokrasi güçleriyle dayanışma içinde faşizme karşı ortak ve birleşik mücadeleyi ve direnişi örgütlemek, barış ve demokrasiyi kurma mücadelesini yükseltmektir.”
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de dolar ve enflasyondaki son artışlara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Doların artışı karşısında vatandaşın cüzdanındaki erimeye dikkat çeken Çakırözer, “Artık ne döviz kurunu ne de enflasyon artışlarını takip edemez olduk. Sabahtan akşama kurlar artarken, elektrikten, doğalgaza her şeye zam geliyor ama işçinin, emeklinin, memurun maaşları yerinde sayıyor. Yılbaşından bu yana asgari ücretlinin maaşı 130 dolar bugünkü rakamlarla 700, 750 Türk lirası eridi. Bir asgari ücretli bu rakamlarla nasıl geçimini sağlayacak, hayatını idame ettirecek? Artan enflasyon rakamları vakit kaybetmeden, işçi, emekli ve memur maaşlarına yansıtılmalıdır” dedi. Erdoğan’ın açıklamalarına tepki gösteren ve seçim öncesi vaatlerini hatırlatan Çakırözer, “100 günlük programı açıkladınız. Programda ekonomiye, üretime, enflasyonu düşürmeye yönelik ciddi bir önlem yer aldı mı? Seçim öncesi vaatler yer aldı mı? Hani ekonomi düzelecek, yurttaşın alım gücü artacaktı. Böyle mi ekonomiyi düzelteceksiniz?” ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ