İHD Diyarbakır Şubesi’nin 600 haftadır sürdürdüğü ‘Kayıplar bulunsun failler yargılansın’ eyleminde, “Son kayıp bulunana, son fail cezalandırılana kadar hakikat ve adalet arayışına devam edeceğiz” denildi
Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nin her hafta düzenlediği “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 600’üncü haftası gerçekleştirildi. Diyarbakır’da 31 Ocak 2009’da Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde kayıplar için başlayan adalet arayışı tüm engellemelere rağmen İHD Diyarbakır Şubesi’nde sürmeye devam ediyor. İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu üyesi Hasan Yalçın, 600 haftadır adalet, hakikat ve geçmişle yüzleşme için kararlı bir şekilde yetkililere çağrılarda bulunmaya devam ettiklerini vurguladı.
Kayıplarımızın mezar yeri nerede?
Yurttaşların can güvenliğinden sorumlu olan devlete kayıpların akıbetini sormaya devam ettiklerinin altını çizen Yalçın, “Evlerinin önünden Beyaz Toroslarla gözaltına aldığınız ve kendilerinden bir daha haber alamadığımız yakınlarımız nerede? Askeri operasyonlar sırasında yaşadığı yerlerden kopartılıp gözaltına alınan ve uzun süre gözaltı merkezlerinde işkence altında tutulup zorla kaybedilen kayıplarımızı ne yaptınız? Gözaltı merkezlerinde zorla kaybettirdiğiniz kayıplarımızın mezar yeri nerede?” diye sordu.
Cezasızlık politikası sürüyor
Siyasi iktidarın 600 haftadır kayıpların bulunması taleplerini görmezden gelmesine tepki gösteren Yalçın, “Tüm baskı ve engellemelere rağmen adalet mücadelelerinden taviz vermeyen Cumartesi insanlarımızın adalet, hakikat talebi neden görmezden geliniyor? Kayıp dosyalarında bulunan tüm somut belgeler ile tanık beyanlarına karşın yargıda neden halen cezasızlık politikası sürdürülüyor? Zorla kaybedilen yakınlarımızın bulunması için kurulmasını talep ettiğimiz Hakikatleri Araştırma ve İnceleme Komisyonu niçin kurulmuyor? Zorla kaybedilmeyi insanlığa karşı suç olarak gören ‘Birleşmiş Milletlerin Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Sözleşmesi’ Türkiye tarafından neden halen imzalanmıyor?” şeklinde konuştu.
Son kayıplar bulunana kadar…
Uzun yıllardır taleplerine duyarsız kalan devlet ve siyasal iktidarların baskı ve şiddetle adalet taleplerine karşılık verdiğine dikkat çeken Yalçın, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde 2009’dan beri sürdürdükleri barışçıl adalet arayışının çeşitli gerekçelerle engellendiğini kaydetti. Türkiye’nin hiç kimsenin gözaltında kaybedilmediği, inkârın ve cezasızlığın son bulduğu demokratik bir hukuk devletine dönüşünceye kadar susmayacaklarını vurgulayan Yalçın, son kayıp bulunana, son fail cezalandırılana kadar hakikat ve adalet arayışına devam edeceklerini söyledi.