Êzidî Kadın Vakfı Yönetim Üyesi Feride Şengali, IŞİD’in elinde hala Êzidî kadınlar olduğunu, şimdiye kadar 4 bin kadının kurtarıldığını fakat 3 bine yakın kadından haber alınamadığını söylüyor
Şaristan Mahir / Şengal
Êzidîler, şimdiye kadar bilinen 73 fermana maruz kalmış bir halk. Şengal’de yaşayan Êzidîlere yönelik 73. soykırım dünyanın kapanmış gözleri önünde, IŞİD tarafından 3 Ağustos 2014’te gerçekleşti. İnançlarından ötürü insanlık dışı saldırılara maruz kalan Êzidîlerin binlercesi öldürüldü, kaçırıldı, köle pazarlarında satıldı… Üzerinden 6 yıl geçen soykırımın izleri ise hala taptaze. IŞİD tarafından satılan, kaçırılan binlerce Êzidî kadın ve çocuktan hala haber alınamıyor olması bu soykırımın korkunç boyutlarını gözler önüne seriyor. IŞİD’in Êzidîlere yönelik yaptığı soykırımın öncesini ve sonrasını, kaçırılan Êzidî kadınların durumunu Şengal’de bulunan Êzidî Kadın Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Feride Şengali ile konuştuk.
‘Çünkü örgütlü değildik’
“Fermandan önce Êzidîler millet olarak tanımıyordu” diyerek sözlerine başlayan Şengali, Êzidîlerin, daha önce ne siyasi ne de askeri hiçbir statüsünün olduğunu söylüyor. Fermandan önce Êzidîlerin siyasi iradelerinin kendilerinde olmadığını söyleyen Şengali, hep başkaları tarafından yönetildiğini belirtiyor. “Ferman olduğu zaman birçok insan Êzidîlerin adını dahi duymamıştı. Êzidîler sanki denizde boğulmuşlardı” diyen Şengali, korunmayı hep başkalarından beklediklerini, yaşadıkları soykırımın derinliğinin nedenini de örgütlü olmamalarına bağlıyor. Fermandan önce de Êzidîlerin tehlikede olduğunu hatırlatan Şengali, “Êzidîlerin etrafı düşmanlarla çevrilmişti. Buna rağmen örgütlü değildik. Eğer örgütlü ve askeri gücümüz olsaydı son ferman yaşanmazdı” diyor.
‘Bayramda yakıldık’
21. yüzyılın en ağır soykırımına maruz kaldıklarının altını çizen Şengali, “Yaşananların hepsi çok acı ama en kötüsü 8-9 yaşındaki çocuklarımızın tecavüze uğramasıydı. Bu yüzden birçok Êzidî kız çocuğu hayatını kaybetti, bazıları kendini bu nedenden dolayı öldürdü, bedenini ateşe verdi. Bir kısmı da Musul’da İŞİD’liler tarafından Ramazan ve Kurban bayramlarında yakıldı. Bütün bunlar herkesin gözü önünde yaşandı ama tüm dünya yaşanan vahşete sessiz kaldı” diyerek soykırımın ağırlığına dikkat çekiyor.
3 bin kadın kayıp
Fermandan sonra 7 bin Êzidî kadının IŞİD tarafından kaçırıldığını hatırlatan Şengali, şimdiye kadar 4 bin Êzidî kadının IŞİD’in elinden kurtarıldığını ve hala 3 binin üzerinde Êzidî kadının kayıp olduğunu söylüyor. Şengali, Êzidî kadınların yaşadıklarının aslında tüm kadınları etkilediğini söyleyerek şöyle devam ediyor: “Raqqa, Tabqa, Minbic ve Bahoz hamlesinde DSG güçleri bin 500’e yakın esir Êzidî kadını IŞİD’in elinden kurtardı. Musul’da da 200 kadın kurtarıldı. Yine Rojava ve Suriye’de binlerce kişi DSG güçleri tarafından kurtarıldı. Kurtarılan insanları biz de ailelerine ulaştırdık. DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi’nin Ebu Bekir Bağdadi’nin ölüm haberini ‘Êzidî kadınların ve çocukların intikamı alındı’ diye vermesi bizim için çok büyük bir mutluluktu.”
Êzidî kadınlar dönmeli
Kurtarılan binlerce kadının örgütlenerek mücadele ettiklerini söyleyen Şengali, devamla şunları söylüyor: “Bazılar yaşananları dünyaya duyurmak, tanınmak, görülmek için uluslararası çalışmalar yürüttü. Êzidî kadınlar için topraklarına döndüklerinde kabul görülmedikleri söyleniyor. Bu doğru değil. Bu söylentilerle Êzidîlerin topraklarına dönmeleri engellemek isteniyor. Eğer Êzidî kadınlar topraklarından uzaklaştırırlarsa fermanın kanıtları da yok olacaktır. ‘Artık bu yaşananları kabul etmiyoruz, bu kadar ferman, tecavüz, kaçırılmayı kabul etmiyoruz’ diyen Êzidî kadınlar bilinçlendiler. Direniş ve mücadeleye katıldılar. Bir ferman daha yaşanmasın diye kendi savunma güçlerini kurdular.”
‘Yoktan var ettik’
Şengali son olarak, Êzidî kadınların fermandan sonra her şeyi yoktan var ettiklerine vurgu yaparak, “Êzidî kadınlar, artık ne IŞİD’den, ne hükümetten ne de erkeklerden korkuyor” diyerek saldırılar ardından Êzidî kadınların güçlendiğine dikkat çekiyor.