Elazığ’da 24 Ocak’ta Sivrice’nin Çevrimtaş köyü merkezli meydana gelen 6.8 şiddetindeki depremin izleri hâlâ duruyor. Depremzedeler hala konteynerlerde yaşamını idame ettiriyor
41 kişinin yaşamını yitirdiği, bin 466 kişinin de yaralandığı, yüzlerce kişinin ise evsiz kaldığı deprem sonrası halk hâlâ normal yaşamına dönebilmiş değil. Deprem esnasında ya da hasarlı olduğu için evi yıkılan çok sayıda insanın yanı sıra, hasara rağmen evinde oturmak zorunda kalanlar da var kentte. Yüzlerce insan konteynerlerde kalırken, birçoğu da imkânları elverdiğince kiralık evlere yerleşmek zorunda kaldı.
Konteynerlerde yaşıyorlar
Depremde evi yıkılanlar Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD), belirlenen 3 bölgede kurduğu konteynerlerde kalıyor. 20 metrekarelik konteynerlerde, birden fazla kişi barınmak zorunda kalıyor. Birçok zorlukla karşı karşıya kalan yurttaşlar, zor şartlarda yaşadıklarını, tek isteklerinin bir ev olduğunu ifade ediyor. Depremin yaşandığı tarihte soğuk havada gidecek yerlerinin olmadığını söyleyen depremzedelerden Fatma Çolak, bu nedenle 16 gün boyunca camide kaldıklarını ifade etti. Çolak, kalacak yer ararken zorlandıklarını, mecburen orta hasarlı bir eve geçtiklerini dile getirdi. Fatma Çolak: “Aylar sonra ilk defa giyim yardımı alabildik. Orta hasarlı bir eve kiraya girdim ancak burada da farklı sıkıntılarla karşılaşıyorum. Kalacak başka yerimiz de yok. Sokakta mı kalalım? Evimin yıkımı 15 gün sürdü. İhaleler hiçbir şekilde yapılmadı, sözleşme imzalamadık. Evimizin çoğunu yol aldı. 5 metreyi ön ana cadde alıyor, 3’er metre de ara sokaklardan alıyor. Arsamızda arsa payı kalmıyor. Evimiz de yapılmıyor. Biz ne yapacağız? Yola giden arsa payına belediye ücret ödemiyor. Biz de ne yapacağımızı bilmediğimiz için öylece bekliyoruz” diye konuştu.
‘Kendi evimiz için para ödeyeceğiz’
Fatma Çolak, AFAD’a kira yardımı için müracaatta bulunduğunu ancak hiçbir şekilde yardım alamadığını belirtti. Çolak: “Evimizin aylık geliri 2 bin 500 TL ancak bunun kirasıdır, suyudur, elektriğidir derken geçinemiyoruz. Bunun yanı sıra devlet bizi evlerimiz karşılığında borçlandırırsa ne yapacağız? Ödeneğin ayda en az bin TL olacağı söyleniyor. Bize ev çıkması için hak sahipliğinde de bulunduk ama ev çıkması halinde evin ödeneğini nasıl karşılayacağımızı hiç bilmiyoruz. Evimiz varken evsiz kaldık, şimdi de evimizi almak için para ödeyeceğiz. Çocuğumun yanı sıra engelli kardeşime de bakıyorum. Onun da 3 yıl önce engelli maaşı kesildi. Bu durumda daha çok zorlanmaya başladık. Çaldığımız tüm kapılar yüzümüze kapanıyor” ifadelerinde bulundu. Depremin ardından evinde hasar ve çatlaklar oluşmasına rağmen evde kalmaya devam eden Zeynep Sırma ise yaşadığı zorlukları şu sözlerle aktardı: “Öyle büyük sıkıntılar yaşadık ki bazı günlerde mahalledeki okulun önünde ateş yakıp sabaha kadar bekliyorduk. Binamızın temelinin sağlam olduğunu söylediler ve bunca hasara, çatlağa rağmen ‘hafif hasarlı’ raporunu verdiler. Tüm mahalle evlerin yıkılması ve yeniden onarılması için başvuruda bulundu. Biz de evin yıkılmasını bekliyoruz. Depremin izlerini hâlâ taşıyoruz ve çok korkuyoruz. Büyük bir korku içerisindeyiz. Paramız yok, daha önce çektiğimiz krediyi ödemeye çalışıyoruz. Artık çadırda mı kalacağız, bize ne olacak hiç bilmiyorum.”
Kaynak: Elazığ/JınnEws