Tatvan’da bulunan dünyanın en büyük ikinci krater gölü Nemrut’ta sular her yıl biraz daha azalıyor
Müjdat Can-Bitlis/MA
Bitlis’in Tatvan, Ahlat ve Güroymak ilçe sınırları içerisinde bulunan ve dünyanın ikinci büyük krater gölü Nemrut, şifa dağıtan suları ve doğa güzelliğiyle bu yıl da sıcaktan kaçanların sığındığı mekan olma özelliğini sürdürüyor. İki büyük patlamanın ardından bugünkü şekline bürünen Nemrut, Hindistan’a Doğu seferleri yaparken burada dinlenen Makedonya Kralı Büyük İskender’in konakladığı yer olmasından ötürü “İskender’in Cenneti” adını da alır. Milattan Önce (M.Ö.) 2100 yılında Babil Kralı Nemrut’un yazlığı olarak da bilinen doğa harikasının Nemrut ismini de buradan aldığı söylenir. 13 kilometrelik alanıyla hayranlık uyandıran gölün denizden yüksekliği ise 2 bin 247 metre iken yanındaki dağların yüksekliğiyle beraber 2 bin 943 metreye ulaşıyor. İçerisinde 5 farklı gölün olduğu Nemrut’ta en büyük göl, “Büyük Göl” adıyla anılır. Mavi bir renge bürünen göle kimi turistler ise “Mavi Göl” adını veriyor. Kar ve yağmur sularından beslenen gölün suyu soğuk iken, Nemrut Kalderası’na gelen turistlerin genellikle serinlemek için girdiği gölün en derin noktası 175 metreyi buluyor. Mavi Göl’ün yanı sıra Nemrut Krater Gölü’nde sıcak suların bulunduğu ve tamamen yeşile bürünen göl, kaplıca görevi görürken aynı zamanda şifa dağıttığına da inanılıyor. 11 metre derinliğe ulaşan Ilıgöl, gerek şifa gerekse de fotoğraf severlerin en çok uğradığı yerlerin başında bulunuyor.
Şifa kaynağı
Nemrut Krater Gölü’nde dikkat çeken diğer doğa güzellikleri ise Buhar Bacaları ve Buz Mağarası. Buz Mağarası kayaların altında ve soğuk hava üfleyerek doğal klima görevi görürken buhar bacaları ise Buz Mağarası’nın tam aksine dışarıya sıcak hava çıkarıyor. Buhar bacalarının astım, romatizma ve eklem ağrılarına iyi geldiğine inanılırken; yıllardır astım, romatizma ve eklem ağrıları olan yurttaşlar bacaların önüne gelerek çıkan sıcak havadan faydalanıyor.
475 endemik bikti
Doğal Sit Alanı da olan göle gelen yurttaşların büyük çoğunluğu fotoğraf çekerken, büyük bir kısmı da günlerce çadırlarını kurarak kamp yapıyor. Sit alanında 475 endemik bitki türü ve zengin hayvan florasını barınırken, Nemrut Kalderası yine kış aylarında teleferikler ve kayak yapanların uğrak alanı olarak da öne çıkıyor.
Tadı kalmadı
Krater gölünde 30 yıldır çay satan Musa Selgi, “Burası sit alanı ilan edildi.İnsanlar piknik amacıyla yazın buraya geliyor. 1987-90 yılları arasında buralara en fazla turist geldiği senelerdi. Şimdi sadece tek tük yerli turistler geliyor.Ilıgöl’deki su 30 yıllık zaman içerisinde ciddi oranda azaldı. Bunun sebebi de, alttan kaynayan suyun buharlaşması. Yine kraterin içerisinde bulunan Büyük Göl’ün de suları gittikçe çekiliyor. Bu yıl sıcak su da yok. Göl aşağı çekildiğinden sular da ısınmıyor. Eskiden traktör yoktu, insanlar öküzlerle geliyorlardı buralara. Şimdi yol yapılmasına rağmen sayı epey düşük. Şimdi daha serbest; ama kimse gelmiyor. Şifalı sular, buharlar olmasına rağmen kimse gelmiyor. Buranın da bir tadı kalmadı artık” dedi.