DTK soruşturması kapsamında hakkında “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan yazar Azad Zal, yaşamını yitiren kız kardeşinin taziyesini kabul etmekle suçlandı.
Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) faaliyetlerine katıldıkları gerekçesiyle “PKK üyesi olmak” iddiasıyla Diyarbakır merkezli 64 kişi hakkında yürütülen soruşturma kapsamında 26 Haziran’da tutuklanan 45 kişi arasından bulunan yazar Azad Zal (Mehmet Güngörmüş) hakkında iddianame hazırlandı. İddianame, Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 9 Ekim 2018’de yürüttüğü DTK soruşturmasında, DTK binasına yapılan baskında el konulan delege listesinde ismi bulunmasının ardından telefonları dinlenen J&J Yayınevi sahibi Zal hakkında hazırlanan iddianamede, avukatların 2007 ve 2011 yılları arasında PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yaptığı 40 görüşmeden DTK ile ilgili ayrıntılara yer verildi. İddianamede, DTK’nin PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın talimatıyla kurulduğu ve “Kürdistan Kurucu Meclisi” olduğu savunuldu.
DTK ‘Silahlı Terör Örgütü’ olarak gösterildi
İddianamede, DTK’nin “silahlı terör örgütü” olduğu iddia ediliyor. Yargıtay’ın Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Milletvekili Selma Irmak ve DTK eski Eşbaşkanı Aysel Tuğluk’a DTK faaliyetleri gerekçesiyle “Silahlı terör örgütü üyesi olmak” iddiasıyla verilen cezayı onaması, DTK’nin “silahlı terör örgütü” olduğuna emsal olarak gösterildi.
Zal’ın “Örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla hazırlanan iddianamede, DTK delegesi olması, Kanun Hükmünde Kararname’yle (KHK) kapatılan Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (KURDİ-DER) ile Kürt Yazarlar Derneği’ne üye olması, kız kardeşinin ölmesi nedeniyle taziye kabul işlemleri ve bir televizyonda yapılacak edebiyat programı için konuk ayarlamaya çalışması buna delil olarak gösterildi.
‘Taziye kabul etmek KCK geleneği’
Zal’ın yaşamı yitiren kız kardeşi HPG’li Nevin Güngörmüş ile ilgili telefonla gelen taziyeleri kabul etmesi, kız kardeşinin nasıl öldüğünü soranlara “şehit oldu” demesi, kız kardeşinin ölümünü sosyal medya hesabından duyurması, kız kardeşinin cenazesinin aileye verilmemesi, cenazeyi köylerinde kendi gelenekleriyle defnetmek istemesi ve kardeşinin ölümünden yaklaşık bir ay sonra cenazeyi aldıklarını söylemesi de suçlamalar arasından yer aldı. İddianamede, Zal’ın telefonla taziyelerini bildirenlerle yaptığı konuşmalar iddianamede, “Yukarıda belirtilen görüşmelerden şüphelinin PKK/KCK terör örgütü mensubu şahıslar tarafından sözde anayasa kabul edilen KCK sözleşmesinin e bendinin ‘Şehit Aileleri ile Dayanışma ve Gaziler Komitesi’ başlığının ‘Şehitlerin araştırılması, şehitliklerinin geliştirilmesi ve şehit ailelerinin örgütlendirilmesi için çalışır. Gazilerin örgütlenmesi, eğitimi, yaşama ve mücadele etkin katılımları için gereken çalışmaları yürütür’ şeklindeki hükümleri doğrultusunda ölen örgüt mensuplarının cenaze ve taziye ziyaretlerine katılımın üst düzeyde olması yönünde faaliyet yürüttüğü anlaşılmıştır” şeklinde değerlendirildi.
15 yıl hapis
Yazar Zal’ın evinde yapılan aramalarda, hakkında toplatma kararı bulunan kitaplardan birer adet bulunması ile toplatma kararı bulunmayan kitapların da “delil” olarak değerlendirildiği iddianamede, Zal’ın Türk Ceza Kanunu (TCK) 314/2 maddesine göre cezalandırılmasını, cezanın Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 5’inci maddesinde öngörülen en üst sınırdan verilmesi talep edildi.
İddianamede, Zal hakkında 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
DİYARBAKIR