Elde değiştirilmesi elzem, boğazına kadar zehre batmış bir tarımsal yapımız var. Bu yapı değiştirilmeye muhtaç. Bunun değişim ve dönüşümü için verilen çabaların karşısında dirençli ve güçlü bir şirket hükümet(ler) el eleliği var. Diğer tarafta değişim için yapılan ufak tefek hamleler yok değil.
Zehirli ile zehirsiz karşıtlığı içinde değişimden yana olanların safında yer alan bir bölüm insan ellerinde cetvellerle ölçümü iş edinmiş durumda. Bu güzel insanlar olumluya doğru atılan adımları başından itibaren öyle mi, böyle mi? Öyle ise “aferin” notuyla ödüllendiren, öyle değilse verilen çabaları “tu kaka” diye “sınıfta kaldı” için en düşük notu vermeyi iş olarak görmekte. Bunlar, “zehirsiz tarım hemen olsun” isteyenler. Nasıl olacaksa?
Tarımın değişiminde istek ve çaba kadar zaman da önemli bir faktör. Bir kere çiftçi alışkanlıklarının değiştirilmesi kolay değil. Ayrıca yoğun bir çabayı zorunlu kılıyor. Yani bugünden yarına tarım değişmez, değişmediği için de endüstriyel tarımın karşıtı ekolojik-bilge tarım ikame edilemez. Ancak ısrar ve istikrarlı bir çalışma iyiye, doğruya, ekolojik-bilge tarıma taşır. Demem odur ki, zehir sağlayan şirketlere karşı direnç inşası zaman gerektirir. Bunlar bugünden yarına olamayacağı gibi başlanması ertelenemez önemdedir. “Elde cetvelle ölçüm yapanların” zehirsiz üretim konusunda sahip oldukları bilgiler kadar, zehirsiz ürün üretim için gerekli zaman, üretim girdisinin doğal yollarla temini ve üretici ile buluşturulması konusunda kafa yormaları sürece olumlu katkı sağlar. Değişimin olmazsa olmazı olan eğitimin ihtiyaç duyduğu zamanı da ayrıca hesaba katmak gerekir. Hemen zehirsiz ürün isteyenler gibi ben/biz sağlıklı gıda temincisiyiz, ürün üretiminin zehirsize dönmesinde pek yer almayanlar ile yer alıyoruz deyip gereğini yapmayan yapıların ve grupların değişime omuz vermesi sürece kuşkusuz olumlu katkı koyar. Yoksa salt kendileri ve/veya grup ve ortakları olan üyeleri için sağlıklı gıda temini düzeyindeki çabalarının değişime katkıları, satın aldıkları ürün miktarını sağlayacağı oranla sınırlı kalır.
Somut örnek
Somut çalışmalar, çabalar üzerinden anlatacak olursak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi-İBB’nin bir çalışması var, “Başka Bir Tarım ve Gıda Rejimi Mümkün” diye. Ne yapıyor bu arkadaşlar? Kısaca bakalım. Üreticilere bedelsiz 3.600.000 bin fide dağıttı. Üretimin koruyucu önlemlerle nasıl yetiştirileceğinin eğitimini uzman ziraat mühendisleriyle alanda verdi. Üreticilerin ürettikleri ürünlerinin satışı için pazar yeri açtı, yer sağladı. Bu yılın hayvan gübrelerini Anadolu ve Avrupa yakasında toplamakta. Bunların ihtimarı tamamlandığında üreticilere bedelsiz dağıtacak. Üretici yakasını kimyasal gübreden kurtaracak. Marmara Bölgesi’nin yerel tohumlarını toplamaya başladı. Bu tohumlarla önümüzdeki yılın fidelerini üretip üreticilere destek olarak aktaracak. Bunların bazıları olmuş, bazıları devam etmekte, bir kısmına yeni başlamışlar. Ekolojik tarım-bilge tarım için alacakları elbette daha çok yol var. Başlamak önemli. Zaman değerli. Olumlu çabalara destek daha önemli. O niye olmadı, bu niye olmadı soruları bu anlattığım çalışma dilimlerine göre sorulması yerinde olur. Tarım boyacı küpü değil. Bugünden yarına endüstriyel tarımdan ekolojik-bilge tarıma geçilmez, ama geçilecek!