Son toplu gözaltılar tümden kadına yönelik yapılmaktadır. Gözaltına alınanlara baktığında Tevgerê Jinên Azad (TJA) aktivistleri olan kadın yerel yöneticiler, kadın STK’lar, kadın siyasetçiler, sendika üyesi kadınlar, hangi alan yer almışsa orası illegal olarak ilan edilmektedir. Yani kadının varlığı illegal ilan edilince kadının üye olduğu örgütler de illegal ilan ediliyor. Bu duruma yabancı olanlar ‘ya devlet bu kadınlardan ne istiyor, işini gücünü bırakmış kadınla uğraşıyor…’ yandaş olanlar, ‘bunlar örf adetlerimizin temeli erkek üstünlüğüne karşı çıkan aileyi ve devleti parçalayan hain kadınlardır’, az çok durumu tahmin edenler ‘AKP-MHP devleti kendi rejimini kurmak için herkesi dize getirdi, bir kadınlar kaldı dize getiremediği, bu yüzden kadına daha çok saldırıyor’ yorumları üç yönlü dolaşıyor.
Gözaltındakilerden alınan bilgilere göre (ki ben de bunlardan biriydim) sorulan soruların hiç ama hiçbir anlamı yoktu. Benim anti demokratik bulduğum devletin yasalarına göre açılmış Rosa Kadın Derneği devlete ne kadar zarar vermiş olabilir? Bizatihi içinde yer alan biri olarak DÖKH 15 yıl faaliyet yürüttü. Kadınların kendisi DÖKH’ü fes etti, KJA’yı kurdu. KJA derneğini devlet OHAL’de KHK’lar ile kapattı, aradan 4 yıl geçti kadın düşmanı pervasız erkek egemen devlet suçlaması dışında ortada bir şey yok. KJA kapatılınca kadınlar olarak demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü felsefe esasına dayanan anti militarist ve kapitalist moderniteye karşı TJA’yı ilan ettik. Bu ilkeleri kabul eden her kadın kendisine TJA aktivistiyim diyebilir. Mutlaka Kürt kadını olması gerekmez (3 yapıda Kürt sözcüğü bile geçmiyor) farklı halklar ve inançlardan kadınlar da bu esasları boşa çıkarmayacak her açıklamayı TJA adına yapabilir. Dünyada bu ilkeleri kabul eden tüm kadın hareketleriyle ortak mücadele edebilir. Kadınlar TJA’yı bağımsız bir kadın örgütü olarak ilan ettiği için mi ‘illegal suç’ örgütüdür? Yoksa örgütlü erkek egemen devlet ideolojisine karşı kendini örgütlü savunması mı suç? Yer aldığı karma kurumlarda erkeklerin saldırısından kendini korumak için birinci kimliğini kadın örgütü kimliği ile tarif etmesi mi? Ya da başka bir deyişle devlete ve erkek egemen siyasi partilere rağmen yerel yönetimlerde, parlamento da yer almaları, kadına yönelik şiddetle mücadelede örgütlü kazanımlar elde etmeleri mi suç?
Yine dünyadaki kadın hareketleri eğitim atölyeleri, bilinç yükseltme çalışmaları, kendi yerleşim alanlarıyla ilgili kadın deneyimleri ve tarihi, ekoloji eğitimleri verir ama her nedense TJA verdiğinde illegal olur. Tüm dünya kadınları toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele eder, Kürt kadınları verince bodrumlarda ‘beyin yıkar’ faaliyet olur, dünya kadınlarıyla iletişime geçmesi ve onlarla cinsiyetçi politikalara karşı sokağa çıkması illegal diplomasi faaliyeti olur. Dünyada kadınlar buluşmalar, sempozyumlar, çalıştaylar, kongreler, konferanslar yapar TJA’lı kadınlarınki ‘terör’ örgütü kurma faaliyeti olur. Yoksa TJA aktivisti Rojbin Çetin toplu, tüfekli, TOMA’lı, akrepli evine giden polislere ne kadar zarar verebilir ki üç buçuk saat köpekli işkenceye maruz kalsın? Dağlar, ormanlar nasıl bir suç işlemiş olabilir ki yakılacak, bombalanacak olsun? Mezarlıklar, cenazeler, kemikler devlete ne zarar vermiş olabilir ki mezar taşlarına savaş ilan edilsin?
Kendi zihniyetinin İçişleri Bakanı çıkıp ‘PKK kadın partisidir’ dedikten sonra Şırnak, Batman, Amed’de her nedense üst üste sarhoş uzman çavuşların kaza, saldırı ve tacizleri patlak verdi. 13 de olsa, 70 yaşında da olsa asker polis saldırısı talimat mıdır? Dağlar, ovalar, parklar da mı PKK’lidir? Unutmayın bana göre de olsa, sana göre de olsa, devlete göre de olsa bir insan ne kadar suçlu olursa olsun öldürülmeyi ve işkence görmeyi asla ve asla hak etmez. Hele doğa ve mezarlıklar hiçbir zaman… TJA bunun altına imza atan özgür kadın hareketidir.