Uzun yıllar birlikte yürümüş olan iki dini siyasal anlayışın 15 Temmuz 2016 günü giriştiği zorlu iktidar kavgasından galip çıkan AKP olmuştu. Gülen cemaatinin darbe girişiminin bastırılması, büyük ölçüde ordu içindeki ulusalcı kliğin mevcut hükümeti tercih etmesi sayesinde olurken; kanlı kalkışmayı -kendi deyimiyle- Allah’ın bir lütfuna çevirmeyi bilen Recep Tayyip Erdoğan oldu.
AKP iktidarı, 20 Temmuz 2016 günü ilan edilen ve daha sonra defalarca uzatılan Olağanüstü Hal ile sadece Fethullahçıları cezaevlerine doldurmakla kalmadı, belki de onlardan daha fazla tüm muhaliflerini ezmeyi amaçlayan adımlar attı. Hatta bu yolda ısrarla ve hızla ilerleyerek 90 yıllık parlamenter cumhuriyet rejimini yıktı ve yerine dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmayan Cumhurbaşkanlığı hükümet rejimini getirdi.
Bugünlerde iktidar açısından oldukça başarılı olduğu ifade edilen 20 Temmuz ‘darbesi’nin halklarımıza verdiği zararın bilançosu çıkarılmakta. Neredeyse yayına başladığımız 1990 yılından bu yana sürekli baskı altında bulunan Özgür Basın Geleneği’nin yayın organları da 20 Temmuz OHAL rejiminden payını aldı maalesef. İşte bu yüzden 20 Temmuz 2020 günü Ankara’da HDP’nin Adalet buluşması için derlediğim notları burada sizinle paylaşmak istiyorum:
Özgür Gündem davası
4 Nisan 2011’de yayına başlayan Özgür Gündem Gazetesi, 16 Ağustos 2016 günü, İstanbul 8. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından ‘örgüt propagandası’ yaptığı iddiasıyla kapatıldı. Bu karardan kısa bir süre sonra, gazetenin Beyoğlu’ndaki binasına baskın yapıldı ve 22 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar iki gün sonra serbest bırakıldılar ama gazetenin Yayın Danışma Kurulu üyelerinden Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay ile birlikte gazetenin yayın yönetmeni, yazıişleri müdürü ve imtiyaz sahibi tutuklandı.
Daha sonra 675 sayılı KHK ile 29 Ekim 2016 günü kapatılan yayın organları arasında Özgür Gündem de bulunuyordu. Yani iki kez kapatılmış olan gazeteyle ilgili davanın ilk duruşması 29 Aralık 2016 günü yapıldı. 14 Şubat 2020’de sona eren davada aranmakta olan Filiz Koçali, Ragıp Zarakolu ile gazetenin ilgili üç yetkilisinin dosyaları ayrılırken; Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay beraat ettiler.
Özgürlükçü Demokrasi
Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan merkez bürosu ve gazetenin basımının yapıldığı matbaa Gün Matbaacılık’a 28 Mart 2018 gecesi polis tarafından baskın yapıldı. Gazete ve matbaaya ilişkin iki ayrı soruşturma başlatıldığı öğrenildi.
Operasyon ile birlikte Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi İmtiyaz Sahibi İhsan Yaşar ve bir gün sonra da gazetenin Yazıişleri Müdürü İshak Yasul gözaltına alındı. Daha sonra 8 gazete çalışanı daha gözaltına alınıp, bilahire 4’ü tutuklandı.
Daha sonra davaya dönüşecek olan bu soruşturma yeterli görülmemiş olmalı ki, Özgürlükçü Demokrasi gazetesi 8 Temmuz 2018 günü OHAL kapsamında 701 Sayılı KHK ile kapatıldı.
Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin 6’sı tutuklu 14 çalışanı hakkında açılan dava, 28 Haziran 2019 günü sonuçlandı ve kararda gazetenin imtiyaz sahibi İhsan Yaşar, yazıişleri müdürü İshak Yasul ve editörler Hicran Urun, Reyhan Hacıoğlu, M. Ali Çelebi’ye 3 yıl ile 4 yıl hapis cezaları verildi. Dava, İstinaf Mahkemesi’ne götürüldü.
Yeni Yaşam
Yeni Yaşam gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik ve Yazıişleri Müdürü Aydın Keser, Libya’da öldürülen MİT mensubu hakkında haber yaptıkları iddiasıyla, -Oda TV yetkilileriyle birlikte- 8 Mart 2020 günü tutuklandı ve açılan davanın ilk duruşmasının yapıldığı 24 Haziran 2020 günü tahliye edildiler.
20 Temmuz 2016 sonrasında gözaltına alındıktan ya da bir süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen ama davası halen sürmekte olan gazeteci arkadaşlarımızın sayısı -ki aralarında ben de varım- 50’yi aşmış bulunuyor. Nitekim Eren Keskin ile Reyhan Çapan hakkındaki 140 dosya ve Hüseyin Aykol ile İnan Kızılkaya hakkındaki 60 dosya ile ilgili duruşmalar sürmektedir. Söz konusu kişilerin davaları sonuçlandığında, verilebilecek hapis cezaları yüzyılları bulabilir
17 arkadaşımız cezaevinde
Biri tutuklu, diğerleri hükümlü olmak üzere, şu anda 17 gazeteci arkadaşımız ise değişik cezaevlerinde bulunmakta. Daha fazla hapis cezasını verip, kendilerinin gazeteci olmadığını iddia edebilmek için genelde HDP’nin legal çalışmalarını ‘örgüt faaliyeti’ olarak gösterip, onlarla yargılanmış ve 8-10 hapis cezası almış kişiler. Onların gazetecilik yaptığını dünyaya anlatmamız çok zor olmuyor; çünkü iddianameleri onların gazetecilik faaliyetlerini sıralamakta.
KCK-Basın davası
Dicle Haber Ajansı, Özgür Gündem gazetesi, Fırat Dağıtım şirketi, Demokratik Modernite dergisi, Fırat Haber Ajansı ve Azadiya Welat gazetesine yönelik olarak 19 Aralık 2011 günü yapılan baskınlarda 46 gazeteciye dava açıldı. Kamuoyunda KCK-Basın olarak bilinen bu davanın ilk duruşması 10 Eylül 2012 günü yapıldı. Yargılananların çoğu bir yılı aşkın bir süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildiler. 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra bu davanın savcısı ve mahkeme üyeleri, FETÖ davalarında yargılandığı için davanın düşmesi istendi; ancak bu talep kabul edilmedi. Dava halen İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürmekte.
Nöbetçiler…
Özgür Gündem gazetesine yönelik yoğun saldırıya karşı kamuoyunda duyarlılık yaratmak amacıyla, 4 Mayıs 2016 gününden itibaren, Nöbetçi Yayın Yönetmeni uygulaması başlatıldı. Her gün bir başka kişi, bir günlüğüne gazetenin Yayın Yönetmeni oldular. Söz konusu 100 gazeteci, aydın ve siyasetçinin hemen hemen hepsine, gazetenin Yazı işleri Müdürü İnan Kızılkaya ile birlikte soruşturma açıldı.
Hakkında soruşturma açılan nöbetçi yayın yönetmenleri, gruplar halinde savcılıkta ifade verdiler. İfade veren kimi nöbetçiler hakkında takipsizlik kararı verilirken; kimileri hakkında dava açılması için dosyaları mahkemeye sevk edildi ve davaya dönüştü. Para cezası alanlar oldu. İki kişiye verilen hapis cezası infaz edildi: Murat Çelikkan ve Ayşe Düzkan…
Gün Matbaacılık
Özgür Basın Geleneği’ndeki gazeteleri bastığı için cezalandırılmak istenen Gün Matbaası’na 28 Mart 2018 gecesi baskın yapıldı. Matbaaya kayyum atanırken, matbaanın sahibi Kasım Zengin’in de aralarında olduğu 20 kişi gözaltına alınıp tutuklandı. Yaklaşık bir yıl boyunca süren davanın duruşmaları 11 Mart 2019 günü sona erdi.
Gün Matbaacılık’ın sahibi Kasım Zengin ile çalışanlar Erdoğan Zamur, İrfan Karaca, Mahmut Abay ve İhsan Sinmiş’e “örgüte üye olmak” iddiasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Musa Kaya, Mehmet Emin Sümeli’ye ise “örgüte yardım ve yataklık” iddiasıyla 3 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Geri kalanlar hakkında ise mahkeme beraat kararı verdi. Verilen cezaları, 13 Temmuz 2020 günü İstinaf Mahkemesi de onaylayınca, dosya Yargıtay’a gönderilmiş bulunuyor.