Eski “Ziraat Dünyası” dergilerini karıştırıyorum. Elimdeki derginin tarihi Mart 1956, sayısı 76. Derginin 13. sahifesinde şu başlık yer alıyor: “Şartlarımıza Uygun Nebatı Seçmek Meselesi”. Okudum. İçeriğinde “Nebatın, bölgemizdeki şu şartlarla olan münasebetini gözden uzak tutmamak durumundayız” diyor.
Nelermiş bakalım.
- a) Yıllık kalori miktarı,
- b) Ekstrem ısı dereceleri,
- c) Yıllık yağış ve dağılış,
- d) Sulama imkânları,
- e) Toprakaltı suyunun durumu,
- f) Toprağın fiziki ve kimyevi yapısı,
- g) Münavebedeki yeri,
- h) Nakil ve muhafaza şartlarımızla olan ilişkisi,
- j) İcabında başka bir şekle ifrağ edilme (ürünün işlenmesi) ve kıymetlendirme durumu
- k) Elde edilecek mahsulün iç ve dış pazarlardaki değeri ve aranışı,
- l) Devletin zirai politikası.
Bu maddelerin hepsinin üzerinde tek tek düşündüm. Hem de çok. Gözlerimi kapattım olmadı. Açtım yine bardak boş kaldı, dolmadı.
Dün ile bugün
Evet, 1950’lerdeki tarıma verilen önem, on yıllardır iyiden iyiye boşlandı, verilmiyor. Bu nedenle bugünkü tarım politikaları, dünün bilgiye, bulguya dayalı tarımının çok gerisinde. Sanki 2000’li yıllardaki tarım politikaları, 1950’li yıllar gibi bile değil, 1800’lü yıllar gibi.
Mukayese
Nebat (bitki) seçimi ile ilgili maddeleri tek tek ele alıp bugünkü tarım politikalarıyla kıyaslamaya gerek var mı acaba? Sizi bilmem. Bence gerek yok. Çünkü hükümetlerin bugün çiftçi ile ilgili kayda değer, elle tutulur bir tarım politikası yok.
Tarım politikaları
Yukarıda sıraladığım nebat seçimi maddelerinin sonuncusu, “Devletin Zirai Politikası” ile ilgiliydi. Bugün devletin tarım politikası çiftçiden yana değil, şirketlerin çıkarına işliyor, işletiliyor. Biliniyor. Nebat seçimi maddelerinin Devletin Ziraat Politikaları dışındaki diğer maddeleri ise şirketlerin belirleyiciliğinde.
Çiftçinin adı?
Yani çiftçinin adı yok. Esamesi okunmuyor. Çiftçiler yerine her şeyi şirketler belirliyor, çiftçiler sadece çalışıyor, uyguluyor.
Şimdi de şirketlerin düşündüğü, çiftçilerin ürettikleri ürünleri yorumlamadan tüketme dönemine geçiyoruz. Şöyle; üretilen ürünlerin de ondan elde edilen gıdaların da elde ediliş süreçleri ve niteliğini sosyal medya ile diğer medyada, yazılamayacak, tartışılamayacak, yorumlanamayacak hale getiriliyor. Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Taslağı -bir torba yasa taslağı- Meclis Tarım Orman Komisyonu’nda görüşüldü ve geçti. Yeni dönemde Meclis gündemine gelecek, yasallaşabilir. Bu yeni düzenlemelerle tarım ve gıdada gerilemiyoruz, zaten gerilerden gerideyiz. Kısacası şirket tarımını yorumlamamız yasaklanarak bir adım daha geriye geriliyoruz. Hepsi bu!