HDP Gençlik Meclisi partilerinin, ‘Demokratik Mücadele Programı’ kapsamında başlattığı ‘Hep birlikte harekete geç’ kampanyasının startını yarın verecek. HDP MYK Üyesi Sevim Akdağ gençleri alanlarda, sokaklarda sözünü söylemeye davet etti
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi, partilerinin 1 Haziran startını verdiği “Demokratik Mücadele Programı” kapsamında “Hep birlikte harekete geç” kampanyası başlatıyor. Kampanyanın startı yarın (22 Temmuz) İstanbul Şişli’de bulunan Maçka Parkı’nda HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın katılımıyla verilip, 1 Eylül’e kadar devam edecek.
Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Özgür Paksoy’un haberine göre Gençlik Meclisi, kampanyayla son dönemde artan taciz ve tecavüz başta olmak üzere, ekolojik talan, işsizlik, eğitim sistemi ve tecrit gündemiyle 1 Eylül’e kadar birçok eylem, etkinlik ve buluşma gerçekleştirecek.
Çözüme yönelik çalışmalar
Kampanyanın startı verilmesi ardından 26 Temmuz’a kadar birçok kentte gençlerle bir araya gelecek, gençlerin sorunlarını dinleyecek ve sorunların çözümlerine dair fizibilite çalışmaları yürütülecek. Kampanya, 26 Temmuz-10 Ağustos tarihleri arasında birçok kentte düzenlenecek piknik, gezi ve bisiklet turu etkinliklerle devam edecek.
10-30 Ağustos tarihleri arasında ise atölye çalışmaları düzenleyecek olan Gençlik Meclisi, bu kapsamda dönemin gençlik ruhu, çocuk istismarı, taciz ve tecavüz, alternatif bir eğitim sistemi, işçi-emekçilerin sorunlarını tartışacak.
Çok gündemli bir kampanya
Kampanya kapsamında PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve cezaevlerinde artan baskılara ilişkin de çalışmalar yürütülecek, gençler tecride karşı mücadele planı oluşturacak.
Ayrıca, kampanya kapsamında Gençlik Meclisi siyaset akademisi çalışmalarına başlıyor. Gençlik Meclisi, tüm gençlik örgütleriyle birlikte Diyarbakır ve İstanbul’da oluşturacağı uzun yürüyüşlerle 1 Eylül mitinglerine katılacak.
Herkesin sözü
HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Sevim Akdağ, başlattıkları kampanyanın amaç ve hedeflerini anlattı. Son süreçte gençlere yönelik artan baskılara karşı kampanyayı başlatacaklarını belirten Akdağ, “Sadece siyasi bir kimliğe sahip gençler baskılara maruz kalmıyor. Yüzlerce genç, bu dönemde eğitim sisteminin mağduru oldu. Genç kadınlar, iktidarın kadına yönelik politikalarının mağduru oldu. Yine gençler iktidarın ekonomik politikalarının mağduru oldu. Bunlara karşı topyekûn bir muhalefetle herkesin sözü olmayı amaçlıyoruz. Bizler, harekete geçemeyenlerin de sözü olacağız” dedi.
‘Tanımı biz koyacağız’
Z kuşağı ile ilgili geliştirilen tanımlamalara değinen Akdağ, “Verdiğimiz mücadeleyle Z kuşağının tanımını direnen gençlik olarak biz yapacağız. Mevcut sistemi değiştirebilen, üçüncü yolu inşa edebilen bu kuşağı biz yaratacağız. Tanımı da biz koyacağız. Yapabilen, değiştirebilen, refleks geliştirebilen bir tanım ortaya çıkaracağız. Bunu, dönemin gençlik ruhu açığa çıkaracak” diye belirtti.
Öncülük genç kadınlarda
Kampanyaya genç kadınların öncülük ettiğini vurgulayan Akdağ, “Bütün mücadele alanlarında kadınlar var. Çünkü ekonomik sorunlarda toplum ne kadar etkileniyorsa, kadın iki kat daha fazla etkileniyor. İktidarın cezasızlık politikalarından en çok kadınlar etkileniyor. Genç kadınlar hem genç hem kadın kimliğiyle bir bütünen saldırıların hedefi oluyor. Son süreçte ciddi bir şekilde artan taciz ve tecavüz vakaları var. Belki de insanlar bu tür durumlar karşısında susmamayı öğreniyor. Buna karşı evrensel anlamda büyüyen bir kadın mücadelesi var. Genç kadınlar kendi sözünü söyleyecek” diye konuştu.
‘Gençler kendi sözünü kuracak’
Siyaset akademisiyle gençleri siyasete katacaklarını söyleyen Akdağ, “Çalışmalarımızda, alanlarda açığa çıkan en büyük talep eğitim talebi. Siyaset akademisiyle gençleri siyasete katacağız. Öncelikle kendimizden başlayarak, yerele doğru, hemen hemen her yerde akademik çalışmalar başlatacağız. Daha önce atölyeler düzenleniyorduk, şimdi ise gençler bir araya gelerek, ‘nasıl bir siyaset’ üzerine tartışacak. Gençler kendi sözünü kuracak” ifadelerini kullandı.
Baskılar sonuç vermiyor
Artan baskıların sonuç vermediğini, aksine gençlerde mücadele isteği doğurduğunun altını çizen Akdağ, “Aslında bir öfke doğuruyor. Gençler de daha çok haklı olduğumuzu, aynı zamanda mücadelenin gerekliliğinin farkına varıyor. Bu süreçte de aynı şekilde, HDP kitlesinin dışında da talep oluyor. Politikalarımızı merak eden farklı gençlik örgütleri oluyor. Avrupa’dan, Ortadoğu’dan gençlik örgütleri bize ulaşarak, son sürece ilişkin tartışmalar yürütmek istiyor. Gençlik baskılar karşısında geri adım atmıyor, aksine bir kararlılık ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu.
‘Kampanyanın bir ayağı tecrit’
Kampanya kapsamında tecride karşı yürütülecek çalışmalarla ilgili konuşan Akdağ, şunları söyledi: “Yüzlerce genç cezaevinde. Cezaevleri ve Sayın Abdullah Öcalan’ın durumu, insanlık dışı bir uygulamaya dönüştü. Bunu sürekli dile getiriyoruz ama artık bu süreçte kendisini derin bir şekilde hissettiriyor. İmralı Adası ve toplum üzerindeki tecride karşı halk bizi harekete geçiriyor. Bu taleplere cevap olma tecride karşı kampanyamızın bir ayağını bu temelde örgütleyeceğiz.”
‘Gençliği alanlara çağırıyoruz’
İktidarın bencil, bireysel ve toplumsal güdüsü olmayan bir gençlik yaratmak istediğini dile getiren Akdağ, “1 Eylül’e tek bir şiarla gitmek gerekiyor. Artık talep etmek yerine, biz inşa edeceğiz. Her yerde büyük gençlik yürüyüşleriyle 1 Eylül alanlarına akacağız. Sadece HDP Gençlik Meclisi olarak değil, tüm gençlik örgütleriyle bunu gerçekleştireceğiz. Sadece bir parti içerisinde değil, toplumda sözünü söylemek isteyen bütün gençleri harekete geçmeye çağırıyoruz. Bu kirli politikalar karşısında gençliği alanlarda, sokaklarda sözünü söylemeye çağırıyoruz” dedi.
DİYARBAKIR