Cizre’de yasak sırasında ambulans gelmediği için hayatını kaybeden Ata Borçin’e ilişkin verilen takipsizlik kararına yapılan itiraz da reddedildi. ‘Yasağı ilan edenlere kusur izafe edilemez’ denilen karar AYM’ye taşındı
Şırnak’ın Cizre ilçesinde 4 Eylül 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında kalp krizi geçiren ve ambulansın gelmemesi nedeniyle geç müdahale edilmesi sonucu hayatını kaybeden 71 yaşındaki Ata Borçin’in ölümüne ilişkin Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “Görevi kötüye kullanma, taksirle öldürme” iddiasıyla açtığı soruşturma geçen yılın sonralarında takipsizlikle sonuçlandırılmıştı. Bunun üzerine avukatlar, “Sokağa çıkma yasağı ile Ata Borçin’in ölümü arasında sorumluluk gerektirecek bir illiyet bağı kurulamayacağı, Ata Borçin’in ölümünde bir başkasına kusur izafe edilemeyeceği anlaşılmaktadır” denilen karar için Cizre Sulh Ceza Hakimliği’ne itirazda bulundu.
Yeterli neden yokmuş!
Yapılan itirazı bir süre önce reddeden hakimlik de Borçin’in kalp krizi sonucu yaşamını yitirdiğini ve yasak ilan eden yetkililere ölümle ilgili kusur izafe etmenin mümkün olmadığını savundu. Hakimlik kararında ayrıca, müşteki tarafça öne sürülen iddiaların yeterince araştırıldığını, eksik inceleme yapıldığı iddiasının yerinde olmadığını ve kamu davası açılması için yeterli nedenlerin bulunmadığını kaydetti. Kararın ardından avukatlar, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu.
Geç müdahale edildi
Babasının hayatına kaybetmesinde sorumlu olanlar hakkında şikayetçi olan Mesut Borçin, daha önce verdiği ifadede, babasının yasaktan dolayı stres içerisinde olduğunu ve yasağın ilan edilmesinin hemen ertesi günü rahatsızlandığını belirtmişti. 112’den ambulans istediklerini ifade eden Borçin, ambulansın gelmemesi üzerine babasını komşularının araçları ile hastaneye götürdüklerini ve doktorların geç müdahale ettiklerini dile getirmişti.
79 günde 279 ölüm
Cizre’de 14 Aralık 2015’te ilan edilen son sokağa çıkma yasağı 79 gün sürmüştü. Çok sayıda mahallede yaşanan yoğun çatışmalarda binlerce ev hasar görmüş, on binlerce insan ilçeyi terk etmek zorunda kalmıştı. Bu süre boyunca çoğunluğu sivil 279 kişi hayatını kaybetmişti. Hayatını kaybedenler arasında bebek ve yaşlılar da bulunuyordu. O dönem hastaneye kaldırılması gerekenler için çok sayıda çağrı yapılmış, ancak bu çağrılar yanıtsız bırakılmıştı. AİHM’e yapılan acil tedbir başvuruları da çoğunlukla sonuçsuz kalmıştı.
ŞIRNAK