15 Temmuz darbe girişimi ardından 20 Temmuz’da ilan edilen OHAL’in 4 yıllık bilançosunu derledik
Türkiye’de 15 Temmuz 2016, hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığı bir dönemin başlangıcı. 15 Temmuz’da Fethullah Gülen Cemaati tarafından yapıldığı belirtilen darbe girişimi ardından AKP iktidarının 20 Temmuz’da ilan ettiği OHAL kapsamında yüzlerce kurum ve derneğin kapatılıp, muhalif basın yayın organlarının susturulması, binlerce siyasetçinin tutuklanması kamuoyunda, “İktidarını korumak isteyen AKP’nin ekmeğine adeta yağ sürüldü” yorumlarına neden oldu. Askeri darbe girişimini tüm muhalif kesimlerin demokratik haklarını elinden alarak sivil darbeye çevirmekle suçlanan AKP, 20 Temmuz 2016 tarihinde ilan ettiği ve 2 yıl sürdürdüğü olağanüstü hal (OHAL) uygulamaları ile ülkeyi koca bir cezaevine çevirdi. AKP iktidarı OHAL kapsamında çıkardığı kanun hükmünde kararname (KHK) ile onlarca dernek, okul, medya kuruluşunu kapatmasının yanı sıra binlerce kamu çalışanını ihraç etti. Toplumun hemen her kesimi için yeni bir dönemin başladığını söylemek hiç de abartılı olmaz.
OHAL dönemini de kendi içinde iki aşamada değerlendirmek gerekir. İlki; ilan edildiği 20 Temmuz 2016 tarihinden “sözde” kaldırıldığı 20 Temmuz 2018, ikincisi ise 31 Temmuz 2018 tarihinde, Resmî Gazete’de yayınlanan, 7145 Sayılı “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve bazı ilave mevzuat değişiklikleri ile OHAL’in kalıcı hale getirilmesi. Bu dosyamızda OHAL’in ardından ilan edilen KHK’ler gerekçe gösterilerek kapatılan kurum ve derneklere, Kürtçe okullara, kadın kurumlarına, kayyum atanan DBP’li belediyelere ve kapatılan basın yayın organlarına yer vereceğiz.
İlk müdahale basınaydı
Çıkarılan KHK’ler ile ilk olarak medya kuruluşları susturulmak istendi. 15 Ağustos 2016’da Özgür Basın’ın amiral gemisi olarak bilinen Özgür Gündem gazetesi kapatılarak, Genel Yayın Yönetmeni ve Yazı İşleri Müdürü’yle beraber 22 çalışanı gözaltına alındı. Elbette bununla sınırlı kalmadı. Dicle Haber Ajansı (DİHA), Kürtçe yayın yapan tek gazete Azadiya Welat, dünyanın ilk kadın haber ajansı olan JİNHA ve İMC TV, YOL TV, Kürtçe yayın yapan ZAROK TV, DENGE TV, JİYAN TV, VAN TV’nin de aralarında olduğu 178 basın yayın organı kapatıldı. Bunlardan sadece 9’unun kapatma kararı kaldırıldı.
319 gazeteci tutuklandı ve halen cezaevlerinde 100’den fazla gazeteci ve basın çalışanı tutuklu bulunuyor. Bu sebeple, “Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi”nde 2010’da 138. sırada yer alan Türkiye, 2019’da 157. sıraya geriledi. Ayrıca kapatılan veya kayyum atanan kurumlardan en az 3.000 gazeteci işsiz bırakıldı.
Kadın kurumları hedefte
OHAL’de ve sonrasında insanların basın toplantısı dahi yapmaktan kaygı duyduğu her dönemde hakları için sokağa çıkmaktan vazgeçmeyen kadınlar da iktidarın hedefindeydi. Çok sayıda kadın kurumu da KHK’ler gerekçesiyle kapatıldı. Diyarbakır’da 10 kadın merkezinin faaliyetleri durduruldu.
Diyarbakır Bismil Belediyesi Nujin Kadın Merkezi “Evlendirme Dairesi”ne dönüştürüldü. Diyarbakır’da faaliyet yürüten Ceren Kadın Derneği ve Selis Kadın Derneği, KHK ile kapatıldı.
Van Rojin Kadın Yaşam Merkezi’nin adı değiştirildi, merkezde çocuklar için Kuran kursu verilmeye başlandı.
Edremit Belediyesi kayyumu, cenazesi bir hafta sokakta bekletilen Taybet İnan adına kurulan kreşin önce ismini değiştirdi sonra kreşi tamamen kapattı. Van İpekyolu Belediyesi’nde şiddetle mücadele biriminin telefonuna kayyum tarafından el konuldu, şiddete karşı kadınlara sağlanan hizmetlerin tümü engellendi. Van Büyükşehir Belediyesi’nin 2014’te kadına yönelik şiddetin bildirilmesi için kurduğu ‘Alo Şiddet’ hattı kapatıldı. Şırnak Belediyesi’ne atanan kayyum, Zahide Kadın Merkezi ve Cudi Kültür Merkezi’ni kapattı. Ayrıca SitiyaZîn Kadın Merkezi’ne kilit vurarak danışmanlık hizmetinden faydalanan kadınların bilgilerine ve dosyalarına el koydu. SitiyaZîn Kadın Merkezi binası bir süre sonra, AKP Kadın Kolları’na tahsis edildi.
Mardin Nusaybin Belediyesi Gulşilav Kadın Merkezi, işlevi dışında hizmet vermeye başladı. Kızıltepe Belediyesi Nuda Kadın Merkezi’nin adı ‘Hanımeli Kadın Merkezi’ olarak değiştirildi, şiddete maruz kalan kadınların güçlenmesine yönelik sürdürülen çalışmalar tamamen iptal edildi. Kongreya Jinen Azad (KJA), Adıyaman Kadın Yaşam Derneği, Bursa Panayır Kadın Dayanışma Derneği, Gökkuşağı Kadın Derneği, Muş Kadın Çatısı Derneği, Ceren Kadın Derneği gibi yüzlerce kadın derneği kapatıldı.
Kürtçe tahammülsüzlüğü
Kapatmalar medya kuruluşlarından ibaret değildi. Çözüm süreci olarak bilinen 2013-2015 yılları arasında seçmeli ders olarak devlet tarafından eğitim müfredatına konulan Kürtçe de hedefteydi. 2014’te açılan ve yaşları 5-11 arasındaki çocuklara Kürtçe eğitim veren Ferzad Kemanger İlkokulu 9 Ekim 2016’da 677 sayılı KHK ile kapatıldı. Yine Diyarbakır’da Kürtçe eğitim veren Ali Heriri İlkokulu da kapatılan Kürtçe okullar arasındaydı. 2010 yılında Diyarbakır Kayapınar Mahallesi’nde Kürtçe eğitim vermek amacıyla açılan Dicle Fırat Koleji de 2016’da kapatılan binlerce okuldan biriydi.
2006’da merkezi Diyarbakır’da olmak üzere farklı illerdeki 37 şubesiyle Kürt Kültürünü Araştırma ve Geliştirme Üzerine çalışan KURDÎ-DER açıldı. Kürtçe’nin Kırmançki, Kurmanci, Sorani lehçelerinde eğitimler veren ve 10 binden fazla kişinin yararlandığı ve bu eğitim sonunda sertifika sahibi olduğu KURDÎ-DER, 677 KHK ile kapatıldı. 1992’de açılan ve Kürt dili, edebiyatı ve tarihi ile ilgili çalışmalar yapan aynı zamanda Kürtçe kurslar veren İstanbul Kürt Enstitüsü de 31 Aralık 2017’de KHK ile kapatıldı.
135 bin kişi ihraç edildi
Kamu çalışanlarından, 135.144 kişinin isimleri Resmî Gazete’de yayınlanan KHK listeleri ile kamu görevinden atıldılar. İhraçların 41.705’i eğitim ve yükseköğretim kurumlarında yaşandı. İhraç edilen hâkim ve savcıların sayısı 4.521. İhraç edilen akademisyen sayısı 7.508, (özel sektörde, kapatılan vakıf üniversiteler ile birlikte işsiz bırakılan akademisyenlerin sayısı toplamda 10.549’dur).
Yine 7.755 kişi ise Sağlık Bakanlığı’ndan ihraç edildi. İşlerinden olan binlerce kişinin aileleriyle beraber milyonların mağdur olduğunu söylemek mümkün. KHK’liler kamu görevlerinden ihraç edildiği gibi özel sektörde de iş bulamadı. Çünkü kendilerine adeta “lanetli” muamelesi yapıldı.
Şimdiye kadar işlerine dönebilmek için OHAL Komisyonu’na başvuran KHK’lilerin sayısı 126 bin 300. Ancak yalnızca 9 bin 600 kişi görevine iade edildi.
KHK’lilerin mağduriyet listesiyse bilinenden çok daha uzun. Yaşanan bazı sorunlar şöyle:
o İş sahibi olamama
o Devlet dairesinde çalışamama
o Devletle bir şekilde ilişkisi olan özel şirketlerde çalışamama
o Çalıştığı işyerinden kovulma
o Mesleki lisans elde edememe, var olanı yeniletememe, süresini uzatamama
o Keyfi bir şekilde emeklilik engellemesi
o Özel fonlarda biriken parayı çekme hakkı gaspı
o Kredi kullanma hakkı gaspı
o Kredi kartı borcunu dahi kapatamama
o Öğrenci bursu alma hakkı gaspı
o Sosyal linç sonucu intihara zorlanma
o Ev kiralama zorluğu
o Sahip olduğu konutu satamama
o Pasaport alma hakkı gaspı
o Tedavi olma hakkının keyfi biçimde engellenmesi
Binlerce siyasetçi tutuklandı
Kürtlerin iradesine yönelik saldırı belediyelere kayyum atanmasıyla sınırlı kalmadı. Çok sayıda DBP’li belediye eşbaşkanı ve HDP milletvekili tutuklandı. HDP’nin önceki dönem Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ 4 Kasım 2016’da tutuklandı. Kürt siyasetçilere yönelik bu operasyon tarihe 4 Kasım siyasi darbesi olarak geçti. Operasyonlar sonucu 9 milletvekili tutuklanmıştı. Demirtaş ve Yüksekdağ ile beraber, hâlâ tutuklu bulunan önceki dönem milletvekillerinin isimleri şöyle: Abdullah Zeydan, İdris Baluken, Gülser Yıldırım ve Çağlar Demirel.
Elbette sadece HDP milletvekilleri değildi tutuklananlar. DBP önceki dönem Eşbaşkanı Sebahat Tuncel, HDP önceki dönem Eşbaşkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, yerine kayyum atanan DBP Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gülten Kışanak, Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bekir Kaya ile birlikte binlerce Kürt siyasetçi şu an çeşitli cezaevlerinde tutuklu.
Ne kayyum atamaları ne de Kürt siyasetçilere yönelik operasyonlar bununla sınırlı değildi. 2016 kayyum atamalarından sonra 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde bölge kentlerinde 65 belediyeyi açık ara oy farkı ile alan HDP belediyelerine de sadece birkaç ay sonra kayyum atamaları başladı. İlk olarak 19 Ağustos’ta HDP’li Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir belediyelerine kayyum ataması gerçekleşti. Ardından ise 48 belediyeye daha kayyum atamaları yapıldı. Diyarbakır Bağlar Belediyesi ile beraber 6 belediye eşbaşkanına ise KHK’li oldukları gerekçesiyle mazbata verilmedi. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı gibi çok sayıda belediye eşbaşkanı ise tutuklandı.
Belediyelere el konuldu
Hatırlanacağı üzere 2016’da OHAL gerekçesi ile yayınlanan 674 Sayılı KHK ile Cumhurbaşkanı’na belediyelere kayyum atama, valilere ise belediyelerin taşınır mallarına el koyma ve çalışanlarını görevden uzaklaştırma yetkisi verildi. 11 Eylül 2016’da başlayan kayyum atamaları, Kürtlerin yerel yönetim deneyimlerine, kazanımlarına ve pratiklerine büyük bir darbe olarak değerlendirildi. 674 Sayılı KHK’ye dayandırılarak HDP’nin bileşeni olan DBP’den seçilen belediyelere kayyum atamaları yapıldı. Kayyum atamaları 3 büyükşehir, 10 il, 63 ilçe ve 22 belde ile DBP’li toplam 95 belediyede gerçekleşmiş ve seçilmiş bu belediyelere atanmışlar yerleştirildi. Kayyum atamalarına paralel olarak kamuda ve belediyelerde çalışan 15 bine yakın Kürt işçi ve memur, 300’e yakın muhtar ihraç edildi. 93 belediye eş başkanı, yüzlerce belediye meclis üyesi ve il genel meclis üyesi tutuklandı. Tutuklanan belediye eş başkanlarından 15’ine ceza verildi.
Atanan bu kayyumların 9’u kısa bir süre sonra yolsuzluktan görevden alındı. 55’nin Cemaat yapılanmasından açığa alınması, yüzlerce usulsüzlüğün kayda geçmesi ve Sayıştay’ın haklarında 58 suç duyurusunda bulunması basında yerini aldı.
Üniversiteler kapatıldı
Bölge kentlerinde kapatılan kurum, dernek ve okullardan bahsederken, batıda da çok sayıda kurum, dernek, okulun kapatıldığını belirtmek gerekir. Eğitim alanında özel okulların yanı sıra aralarında İstanbul Fatih Üniversitesi, İzmir Üniversitesi ve Bursa Orhangazi Üniversitesi’nin de bulunduğu çok sayıda üniversite KHK’lerle kapatıldı. Türkiye genelinde kapatılan yurt sayısı 109, özel okul sayısı 934, üniversite sayısı 15 ve kapatılan özel sağlık kuruluşlarının sayısı 49 olarak belirtiliyor. Kapatılan kurumlar arasında sayıca en fazlası ise dernek ve vakıflardı. 1.748 vakıf ve dernek KHK’lerle kapatıldı.
YARIN: HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ve Ferhat Encü değerlendiriyor.