Hozat ilçesine bağlı taner köyünde yaşayan kadınlar, kendi imalethanelerinde yaptıkları reçel, sirke, tereyağı ile kuruttukları ürünleri ülkenin dört bir yanında satışa sunarak kazanç elde ediyor
Dersim’in Hozat ilçesine bağlı Taner köyünde yaşayan kadınlar, bahçe ve doğadan topladıkları meyveleri, reçel ve marmelat yaparak şehir dışında bulunan market ve kooperatiflere satıyor. İl Tarım Müdürlüğü’nden alınan izinle, “Hozat Taner Köyü Reçelleri” adıyla üretimi yapılan reçel ve marmelatlar, doğal olması nedeniyle büyük ilgi görüyor.
Dayanışmayla üretiyorlar
MA’dan Ayşe Sürme’nin haberine göre; Hozat dağlarında kuşburnu, alıç, erik, elma ve armut gibi meyveleri toplayarak kurutmasını yapan kadınlar, boş kavanozları sıcak suda kaynattıktan sonra marmelat ve reçeller koyup satışa hazır hale getiriyor.
Ayrıca bahçeden yetiştirilen elmadan sirke, domatesten salça, besledikleri inek, koyun, keçi sütünden tereyağı ve peynir üretiyor.
Sabah 10.00’dan akşam 20.00’ye kadar üretimin içinde olan kadınlar, faaliyetlerinin tüm aşamalarında kolektif bir çalışma yürütüyor. Çevre köylerde kadınlar tarafından üretilen ürünleri de satışa sunan kadınlar, böylece dayanışmayı yayıyorlar.
Özellikle Koronavirüs salgınından dolayı hijyeni en üst seviyeye çıkaran kadınlar, giydikleri önlük, eldiven, bone ve maskelerle çalışıyor.
‘Her şey para üzerinden dönmüyor’
Bahçe ve doğadan yetişen tüm ürünleri değerlendirdiklerini dile getiren Neriman Akbalık, köyde bulunan tüm kadınların üretim içerisinde olduğunu vurguladı.
Tüm illere ürün gönderdiklerini ifade eden Akbalık, “Her giden üründen sonra müşterilerimiz arayıp beğenilerini dile getiriyorlar. Tekrar istediklerinde elimizden geldiğince daha iyisini yapmaya çalışıyoruz. Köyümüzün en büyük özelliği egzoz, dumanı yok. Bu yüzden doğamız temiz olduğu için ürünlerimize de yansıyor. Elimizden geldiğince doğamızı da korumaya çalışıyoruz. Ekonomik bağımsızlığımız oluyor. Az miktar da olsa kendi paramız. Böylece diğer yöre kadınlarına da örnek oluyoruz. Yakın civardaki köylülerde bahçelerine domates ekip salça yapıyorlar. Salçaları da bizim ürünlerin yanında pazarlamaya başladık. Bizim yöremizin kalkınması açısından mutlu oluyoruz. Burada her şey para üzerinden dönmüyor” dedi.
‘Zamanımız çok güzel geçiyor’
Hayvancılık yapan Dilek Akbalık ise boş zamanlarında bahçesinden yetişen elmalarla sirke yapıyor. Çürüyen elmalar üzerinden ilk denemeyi gerçekleştirdiğini dile getiren Akbalık, “Bunu yaparken çok gururlanıyoruz. Çünkü buradaki kadınlar evlerinde illa ki bir şeyler üretiyor. Bununla birlikte süt reçeli yapıyoruz. Çevre köyde yaşayan kadınlara da sesleniyoruz, ellerinde ürünleri varsa buraya bekliyoruz. Kadınlarla bir araya gelmek ayrıca eğlenceli oluyor. Bir araya gelerek el birliğiyle çalıştığımızda zaman nasıl geçiyor fark etmiyoruz. Kahve keyfine gelmişiz gibi hissediyoruz. Zamanımız çok güzel geçiyor” diye konuştu.
‘Benim senin demeden çalışıyoruz’
İmalathaneyi kredi çekerek kurduklarını anlatan Elif Akgül ise şunları söyledi: “Kızım, Ovacık’ta yaptığım reçelleri kooperatiflere verdi. Bize ‘siz yapın bizde ürünlerinizi alacağız’ dediklerinde kredi çekerek buradaki imalatı yaptım. Çocuklarımla birlikte üretim sağlıyoruz. Köy kadınları da evlerinde yaptığı üretimleri imalathanede yapmaya başladı. Geniş bir üretim ağı oluşturarak ürünlerimizi satmaya başladık. Hep beraber benim senin demeden çalışıyoruz.”
DERSİM