Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “100 günlük eylem planı”na dahil ettiği Kanal İstanbul Projesi’nin aklı başında bir proje olmadığını ifade eden Mimar Mücella Yapıcı, Erdoğan’ın “İstanbul Kanal İstanbul Projesine hasret” sözlerine karşı, “İstanbul temiz hava ve yeşil alana hasret Kanal İstanbul’a değil” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Lideri Erdoğan geçtiğimiz günlerde Beştepe’de ‘’100 günlük eylem planı’’ adıyla projelerini açıkladı. 400’e yakın projenin yer aldığı eylem planında uzun süredir tartışılan Kanal İstanbul projesinin hayata geçirileceği de yer aldı. Kanal İstanbul’un her iki yanına butik şehir kurmayı planladıklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbulluların, Kanal İstanbul projesine hasret olduğunu vurguladı. Erdoğan ayrıca, ‘’Bir Panama Kanalı olacak, bir Süveyş Kanalı olacak da, niçin bir Kanal İstanbul olmasın?’’ açıklamasında da bulunmuştu.
Mimar Mücella Yapıcı, Kanal İstanbul projesini değerlendirdi. İlk olarak Kanal İstanbul Projesi’nin yaratacağı tehditler ve tehlikelerden bahseden Yapıcı, projenin akıl dışı, çılgın olduğunu savundu. Bu projenin ilk Çevre Etki Değerlendirilmesi (ÇED) başvuru dosyasını hatırlatan Yapıcı, ‘’Dosyada Boğaz’ın iki yakasındaki diğer değerli konutları ve tarihi alanları tanker tehdidinden korumak diye bir gerekçe ileri sürüldü. Ama sonrasında baktığımızda diğer şekilde ortaya çıkacak hiçbir tehdit konuşulmuyor, umurlarında olmuyor. Tankerler için 250 metre genişliğinde 25 metre derinliğinde bir su yolu yapıyor ve buradan dünyanın en büyük tankerlerini sevk edeceğinizi iddia ediyorsunuz. Ama sonra getiriyorsunuz bunun iki yakasına, iddianızın tersine şehirler inşa edeceğinizi söylüyorsunuz. Öncelikle yer seçimine baktığımızda Marmara, Trakya belki de dünya coğrafyasının en hassas olduğu noktalardan birisi burası. Ekolojik olarak da çok hassas bir nokta” diye ifade etti.
‘Ateşle barutu yan yana getirmek’
Bir diğer önemli noktanın da su yolunun her bir yanına 3’üncü havalimanının yapılması olduğunun altını çizen Yapıcı, “Kanaldan geçecek tankerleri, bir de bu havalimanının yanından geçiriyorsunuz. Bu iki tehlikenin yanına bir de konutları koyuyorsunuz ve siz buna proje diyorsunuz. Üstelik bunu deprem bölgesinde yapıyorsunuz. Bu ekolojik zararlarından öte çok büyük bir faciaya sebep olur. Bile bile iki olmaz şeyi, yani ateşle barutu yan yana getiriyorsunuz. Kanaldan tankerler geçecek, yanında dünyanın en büyük havaalanı olarak iddia ettiğiniz bir havaalanı inşa edeceksiniz ve dibine de yeni şehirler yapacaksınız. Bu gerçekten aklı başında bir şey değil, çok tehlikeli bir iştir’’ ifadelerini kullandı.
‘Üzerinde konuşulmayacak kadar saçma proje’
Deprem riski olan bir coğrafyayı ikiye ayırmanın da hiçbir mantıklı gerekçesinin olmadığını aktaran Yapıcı, ‘’Bu proje ve ortaya çıkarılan gerekçeler, ileri sürülen teknik, bilimsel, politik, ekonomik bütün gerekçeler, hakkında konuşulmayacak kadar saçma sapan’’ dedi. Projenin olmayacağını anlatmaya çalışmanın bile projeyi meşrulaştırdığını vurgulayan Yapıcı, projenin yapılmasında ısrar edilmesini de şu sözlerle açıkladı: ‘’Burada dünya inşaat sermayesine, ‘Projede çok hafriyat, beton, köprü işi var. Buyurun sayın yabancı sermaye size bütün varlığımızı, nefesimizi, ormanlarımızı, her şeyimizi açtık. Lütfen gelin bizi bu darboğazdan kurtarın’ diye bir yalvarma çağrısı var. Fakat bu da olmayacak. Çünkü dünya sermayesi artık bu durumun farkındadır. Onlar da artık buralara yatırım yapabilmek için bir takım raporlar istiyorlar. Onun için bu olmayacak duaya amin demektir’’ şeklinde konuştu.
‘Bu projeden derhal vazgeçilmeli’
Yapıcı, ‘’Dünya lojistiği Karadeniz’den Marmara’ya açılmak istiyorsa orası da bu yol değil çünkü Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile olan anlaşma gereği bu mümkün değil. Ancak biraz da çok fazla farkında olmadığımız, politik bir yanı da var. Özellikle Amerikan emperyalizmin tavırlarıyla, ABD’ye ‘İşte biz burayı açıyoruz Montrö’den farklı olarak Rus donanmasını da geçiririz’ şeklinde bir meydan okuma da söz konusu olabilir. Ama ne olursa olsun bu projeden derhal vazgeçilmesi gerekir’’ diye belirtti.
‘Dünya bu projeye güler’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği, Panama ve Süveyş Kanalı örneklerine de değinen Yapıcı, bu iki kanalın, Kanal İstanbul ile aynı durumda olmadığını vurguladı. Yapıcı, ‘’Türkiye’de zaten İstanbul ve Çanakkale diye iki tane çok doğal kanal var. Diğerlerinin öyle bir imkanı da yok. Panama Kanalı da Süveyş Kanalı da yapıldığı zaman bir sürü eleştiri yapıldı ama gerçekten doğru noktalardan yapılan müdahalelerdi. Ve dünyanın desteklediği projelerdir. Şimdi sizin orada iki tane boğazınız varken tutup da onun hemen birkaç kilometre yanında yeni bir kanal yapmaya bütün dünya güler’’ ifadelerini kullandı.
Doğa ve bilimle kavga edilemeyeceğini de belirten Yapıcı, geçtiğimiz günlerde 3’üncü havalimanı apronunda yaşanan büyük göçüğü hatırlatarak şunları söyledi: “Dünyanın en önemli ve ilk ormanlarının üzerine havaalanı yapmaya kalktınız. Ne oldu peki, zeminde boğuldunuz. Neredeyse 2 metre dolgu yaptınız ama zemin bunu tutmuyor, tutmaz da. Daha da çökecek. O havaalanı da çok zor çalışacak’’ dedi.
‘İstanbul yeşil alanlara hasret’
Son olarak Erdoğan’ın ‘’İstanbul, Kanal İstanbul Projesine hasret’’ sözlerine değinen Yapıcı, “İstanbul temiz havaya, yemyeşil alanlara, parklara, yaşanabilecek bir kente, eski İstanbul’a, Büyükçekmece ve Küçükçekmece’de denize girmeye, balık türlerine, denize hasret… Bu projeye neden hasret olsun ki?’’ şeklinde konuştu.
MA / Bilal Seçkin