Sezai Temelli ve Serpil Kemalbay’ın da aralarında bulunduğu HDP’li heyet, ‘Demokrasi Buluşmaları’ kapsamında Urfa’da emekçilerle bir araya geldi. İşçilerin sorunlarını dinleyen heyet, tarlada çapa da yaptı
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) ‘Demokrasi Buluşmaları’ kapsamında Urfa’da emekçilerle bir araya geldi. Sabah saatlerinde çiftçilerin elektrik kesintileri ve yüksek faturalar nedeniyle şikayetçi olduğu Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin (DEDAŞ) önünde basın açıklaması yapan HDP’liler daha sonra 2 heyete ayrıldı.
İlk heyette partinin önceki dönem Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Alp Altınörs, MYK üyesi Özlem Gündüz, milletvekilleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) MYK üyesi Bekir Karakeçili, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran ve partililer yer aldı.
Heyet ilk olarak Zahireciler Borsası ve Nakliyeciler Sitesi’ni ziyaret etti. Burada esnafın sorunlarını dinleyen heyet, daha sonra DİSK Genel-İş Urfa Şubesi’ne geçti. Heyet, burada DİSK’e üye oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan Özak Tekstil işçileriyle bir araya geldi.
‘Haklarınızla ilgili mücadele etmek bizim görevimiz’
Burada konuşan Temelli, işçilerin maruz kaldıkları duruma vakıf olduklarını belirterek, yaşadıkları sorunları Türkiye’deki bütün işçilerin yaşadığını ifade etti. Temelli, şunları söyledi: “Türkiye’deki valiler, bir kentin mülki amiri değil, AKP’nin il teşkilatı başkanı gibi. AKP emeğe, işçiye, doğaya, karşı bir parti. Nerede bir emek mücadelesi varsa, karşısına dikiliyor. HDP olarak bizi var eden emek ve kadın mücadelesidir. Sizin haklarınızla ilgili mücadele etmek bizim görevimiz.”
Heyette yer alan ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran ise sendikasızlığın işçilerin en büyük sorunu olduğunu ifade etti. Taşkıran, “İşçi mücadele etmezse, koşulların daha da ağırlaşacağı aşikar. Kazanmanın yolunu hepimiz biliyoruz. Sermaye karşısında bütün kesimlerin bu direnişi sahiplenmesi gerekiyor” diye konuştu.
Heyet daha sonra Dağeteği (Germuş) köyünde pamuk tarlasında çalışan çiftçiler ve işçilerle buluştu. Çiftçiler maruz kaldıkları ağır üretim yükünü, işçiler ise içinde bulundukları koşulları heyete aktardı.
İşçilerin sorunlarını dinleyen ve bir süre birlikte çapa yapan heyet, temaslarını sürdürmek üzere kent merkezine geçti.
Yaşamını yitiren mevsimlik işçilerin aileleri ile buluşuldu
“Demokrasi buluşmalarının” Urfa’daki “Emek buluşması” ayağında 2’inci heyet Milletvekilleri Ömer Öcalan, Serpil Kemalbay, Nusrettin Maçin ve HDP il ve ilçe yöneticilerinden oluştu. Heyet, geçtiğimiz günlerde Konya’da trafik kazasında yaşamını yitiren Eyyubiye ilçesine bağlı Yukarıyazıcı Mahallesi’nde kazada yaşamını yitiren 7 mevsimlik işçisinin mezarları başında dua okuyup, karanfil bıraktı.
Daha sonra yaşamını yitirenlerin ailelerini ziyaret eden heyet, baş sağlığı dileyerek sorunlarını dinledi.
Heyet daha sonra Haliliye ilçesine bağlı Göktepe Mahallesi’nde domates tarlasında çalışan işçileri ziyaret etti. Domates üreticisi Remzi Ay, ürettikleri domatesi 50 kuruşa sattıklarını belirterek, su ve elektriğin pahalılığından dert yakındı ve sorunlarının Meclise taşınmasını talep etti.
‘Baraj var Urfa sudan mahrum’
Kentteki temaslarının izlenimleri aktaran Emekten Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse, “Tekstil işçileriyle buluştuk, genç kadın arkadaşlarımızın atölyelerde nelere maruz kaldıklarını gördük. İşsizlik büyük bir problem olarak önümüzde duruyor. İpuçlarını yakaladık ve notlarımızı aldık. KESK Urfa Şubesi Yürütme Kurulu üyeleri ve başkanlarıyla görüştük. En fazla mustarip edilen kamu emekçilerinin işinden edilerek, açlığa, sefalete, intiharlara sürüklendiğini teyit ettik. Ortada korkunç bir adaletsizlik var” dedi.
Türkiye’nin en büyük barajı olan Atatürk Barajı’nın Urfa’da olmasına rağmen su ve elektrik sorunu yaşandığını dile getirerek başlayan HDP’li vekil Ömer Öcalan ise, “İnsanlara 150 bin TL’ye kadar fatura yazılıyor. Atatürk Barajı burada, Türkiye’nin en büyük barajı, ama Urfa enerjiden mahrum. Fırat Nehri burada ama bizim şehrimiz susuz. Bu bizim sorunumuz” şeklinde konuştu.
‘Tarlası var mevsimlik işçi olarak çalışıyor’
HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay da şunları söyledi: “Büyük haksızlıklar, ayrımcılık ve emek düşmanlığı, kadın düşmanlığı, Kürt düşmanlığı ile karşılaştık. DEDAŞ’ın gaddarca, halkın yaşam hakkını tehdit edecek şekilde zulmünü gördük. Bir şirket nasıl oluyor da yurttaşlarımıza bu kadar ağır bedeller ödetebiliyor. Tarım işçileri diyor ki; topraklarımız var ama buradan gitmek zorunda bırakılıyoruz. Burada bir kardeşimizin 300 dönüm tarlası var, fakat başka yerlere tarım işçisi olarak gitmek zorunda bırakıldı. Elektriğe para yetiştiremiyor, üretim yapmasının imkanı bırakılmıyor. Çiftçiler buradan uzaklaştırılsın diye her şey yapılıyor. Buradan gitmesi gereken biri varsa, onun DEDAŞ olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu coğrafyada DEDAŞ gibi bir şirkete ihtiyaç yoktur.”
‘Yoksulluk, işsizlik, kaygı var’
Sezai Temelli’nin açıklamasından bazı başlılar ise şöyle: “Bu kentin ne hale geldiğini özetlemek gerekirse; her yerde yoksulluk, işsizlik ve hüzün var. İnsanlar hüzünlü, mutsuz, geleceğe dair inanılmaz bir kaygı taşıyorlar. Kentin sorunları bize Türkiye’nin sorunlarını anlatıyor. Bir DEDAŞ vakası var. Adeta bir zulüm trafosuna dönüşmüş durumda. İnsanların haklarının faturalar yoluyla sömürüldüğü sistem var. Nakliyeciler perişan. Kamyoncular perişan. Çöp yığınları, çöp kokusu. Zahirecilere uğradık, buğday sorunu. Dışarıdan gelen zehirli buğdaylar halka yediriliyor. Buradaki insanlar mağdur ediliyor. Son iki yılda pamuk fiyatı yüzde 40 gerilemiş. Bu yoksullaşmanın göstergeleri.”
10 yıldır ücretler değişmiyor
Tarım işçilerinin koşullarına değinen Temelli, sözlerini şöyle sürdürdü: “10 yıldır tarım işçilerinin ücreti değişmiyor. Bu ülkedeki geçim sorunlarını üst üste koyduğunuzda, insanların ne kadar fakirleştiğini görebilirsiniz. Ne gölgelik var ne soğuk su var. Güneşin altında ilkokul çağındaki çocuklar çalışmak zorunda bırakılıyor. Bu tablo, ülkenin kaynak sorunu olduğu için, yoksul olduğu için yaşanmıyor. Bu tablo bu iktidar yüzünden yaşanıyor. Ülkenin kaynaklarını kendisi için kullanan saray için yaşanıyor. Yandaş müteahhitler, savaş politikaları yüzünden yaşanıyor. Kürt düşmanlığı için yaşanıyor. Bu denli zulmün yaşandığı başka bir coğrafya yok. Bu politik tercihtir. Bu toprakların kaynakları savaşa, İHA ve SİHA’lara aktarılırsa, kullanmadığımız yollara harcanırsa, bu yoksulluk kaçınılmaz olur.”
İktidarın yönetim tercihinin bu olduğunu, değiştirmenin yolunun yerelde iktidara gelmekten geçtiğini söyleyen Temelli, “Kayyımın bir nedeni de bu yönetim anlayışıdır. Bizim yerel demokrasi anlayışımız, kadın emeğine saygılı, ekolojik ve emekten yana bir modeldir. Bunun mücadelesini vermeye, halkımızla birlikte verme konusunda kararlılığımız her geçen gün büyümektedir. Halkımızla bir araya gelince de ortak duyguları paylaştık. Bu gidişata ‘dur’ diyebileceğiz” dedi.
Yapılan açıklamaların ardından gazetecilerin sorunlarını yanıtlayan HDP’lilerin kentteki “Emek buluşmaları” etkinliği sona erdi.
Kaynak: MA