MKGP Sözcüsü gazeteci Ayşe Güney’in gözaltına alınmasına tepki gösteren meslektaşları, biat etmeyen gazetecilerin hükümetin hedefinde olduğuna dikkat çekti
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) Sözcüsü ve Jinnews editörü Ayşe Güney, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen bir soruşturma kapsamında 14 Temmuz günü evine düzenlenen polis baskınıyla gözaltına alındı. 3 gündür gözaltında tutulan Güney’in, dosyasına konulan gizlilik kararı nedeniyle ne ile suçlandığı bilinmiyor. Gazeteciler, Güney’in gözaltına alınmasına tepki gösterdi.
Jinnews Editörü Gülşen Koçuk, gazetecilere yönelik saldırıların hükümetin “Tek sesli medya” yaratma çabasının bir sonucu olduğunu belirterek, gazetecilik mesleğinin kriminalize edilmek istendiğini söyledi.
Güney’in gözaltına alınmasının erkek devlet şiddetinin bir sonucu olduğunu kaydeden Koçuk, sözlerine şöyle devam etti: “Ayşe gazetecidir, gazetecilik de suç değildir diyoruz. Onun yaptığı haberlerde yaptığı tek şey erkek devlet şiddetine karşı ses çıkaran kadınları görünür kılmaktı. Bundan dolayı da Ayşe hedef haline geldi. Ancak biz şunu biliyoruz ki bu baskılara karşı tek yolumuz birlikte mücadele, birlikte gerçekleri yazmak. Söz konusu özgür basın çalışanları olunca bir sessizlik durumu söz konusu oluyor. Jinnews tüm dünyada ulaşabildiği, kadınların sesini duyurmaya çalışan bir haber ajansı. Bundan dolayı Jinnews’in sahiplenilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlamda uluslararası kurum, kuruluş ve örgütleri dayanışmaya çağırıyoruz.”
‘Özgür basının sesini kesemezler’
MKGP üyesi ve Jinnews muhabiri Sema Çağlak da iktidarın hedefleri doğrultusunda özgür basına yönelik baskıların artırdığına işaret etti. Çağlak, “Ayşe Güney’in gözaltına alınması hukuksuzdur. Gazetecilik suç değildir. Genel olarak kadınlar üzerinde bir düşmanlık söz konusu. Onlar için kadın engeldir. Medyada tek ses oluşturmak istiyorlar. Ama asla özgür basının sesini kesemezler” diye konuştu.
‘Dayanışmadan başka yolumuz yok’
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu ise Güney’in gözaltına
alınmasına şu sözlerle tepki gösterdi: “Toplumun üzerine ölü toprak serpilmeye çalışılıyor. Kadın öncülüğünde buna müsaade etmeyen bir direniş var. İktidarın başta kadınlar olmak üzere bütün muhaliflere yönelik yürüttüğü bir savaş var. Kadınların bu mücadelesini yansıtan kadın gazetecilerdir. Kadın gazeteciler de susturularak, bu mücadele görünmez kılınmak isteniyor ama böylesi bir durum geçmişte de çok yaşandı ve mümkün olmadı, bu saatten sonra da mümkün olmayacaktır. Ayşe Güney, ifadeye çağrıldığında gidip ifadesini verebilecekken sabahın dört buçuğunda evi basılarak gözaltına alınıyor. Bu haliyle de meseleyi illegalize etmeye çalıştıklarını söyleyebiliriz. Gazetecilerin kaygı duymayacakları bir ortamda çalışabilmeleri için dayanışmaktan başka yolumuz yok.”
‘Korkması gereken onlar’
Evrensel Gazetesi Diyarbakır Muhabiri Fırat Topal, iktidarın gazetecilere olan öfkesinin katlanarak devam ettiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu: “İktidar yanlış politikalarını eleştiren kendisine biat etmeyen gazetecileri cezalandırıyor. Baskıyla kendisine biat ettiremediğini gözaltı ve tutuklamalarla gerçeklerin halka ulaşmasını engellemeye çalışıyor. Bugüne kadar elbette sonuç almış değil ama bu durum gazetecilere yönelik baskıyı daha arttırıyor. İktidara diz çökmeyen tek bir gazetecinin bile gücünü, neler yaptığını neler yapabileceğini biliyoruz, iktidar da bunun farkında. Baskılanan, gözaltına alınan, tutuklanan bizleriz, korkması gereken onlar.”
Kaynak: MA