Ekolojist Ertuğrul Barka, hükümetin 12 bin yıllık Hasankeyf’i 50 yıllık baraj için betona gömdüğünü söyledi. Kültürel hafızanın silindiğini belirten Barka, Hasankeyf’in Türkleştirme ve askeri amaçla yok edildiğini kaydetti
Tarihi Hasankeyf’i sular altında bırakan barajın yarattığı tahribat ve yıkımın bilançosu her geçen gün artarken, hükümet yetkilileri ve bağlı medya kuruluşları tarafından söz konusu durum çarpıtılarak kamuoyuna sunuluyor. Devletin resmi ajansı Anadolu Ajansı (AA), geçtiğimiz günlerde 12 bin yıllık tarihe sahip kentin sular altında kalmış halini “Hasankeyf yeni yüzüyle misafirlerini bekliyor” başlıklı haberiyle paylaştığı fotoğraflarla kamuoyuyla paylaştı. Tepkilere neden olan fotoğrafları yorumlayan ekolojist Ertuğrul Barka, yaşananların amacının “kültürel hafızaları silmek” olduğunu söyledi.
Kültür betona gömüldü
“Bir yurttaş Hasankeyf’e gittiği takdirde kültür ve tarihi katliamından başka hiçbir şey göremeyecek” diyen Barka, barajla kentin kültürünün ve tarihinin betonlara boğulduğunu belirtti. Kültürleri yok eden bir geleneğin mensubu olmaktan rahatsız olduğunu söyleyen Barka, “Hükümet kendi kültürümüz dediğimiz Selçuklu Kümbeti’nin etrafını TOKİ evleri ile kapatıyorlar. İstanbul’da amfi tiyatronun orta yerine cami yapıyorlar. Hangi akla ve kültüre göre yapılıyor bu? Bir tiyatronun orta yerine yapılmış camiye kim namaz kılmaya gider. Mesele cami aracılığıyla orayı yok etmek” ifadelerini kullandı.
‘Dünya suskun’
Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar kültür ve tarihin yok edilmesine dönük politikaların değişmediğini ifade eden Barka, ülkede kültür ve inançlara yaşam hakkı tanınmadığını söyledi. Barka, “Hasankeyf’i yok etmeleri bu politikanın devamıdır. Türkleştirme önünde gördükleri her engel ortadan kaldırılıyor. Orada bir kültürü, tarihi belleği yok ediyorlar. İnsanlığın tutunduğu kökleri yok ediyorlar. Tıpkı İran Kürdistan’ında, Palangan civarında dağlardan gürül gürül akan Kürtlerin kutsal saydığı suların önüne barajlar kurmak gibi. Burada da Hasankeyf’i yok ederek bir yığın değeri yok ediyorlar. Hasankeyf’e verilen zararın dünya farkında. Fakat hepsi suskun. Öyle eserler, öyle tarihsel ve kültürel kalıtılar vardır ki bunlar tüm insanlığa aittir. Bize insanlık tarihinden bir şeyler öğretir” diye konuştu.
Ortaklaştırmak gerek’
“Eskiden Kula evleri, Safranbolu evleri ve Sakız evleri vardı. Bunları kişiliksizleştirip TOKİ ve beton ormanına döndürdüler” diyen Barka, günümüzde her kentin girişinin birbirine benzetildiğini belirtti. Şehirlerin kişiliklerinin kaybolduğunu dile getiren Barka, “Ülkenin de kişiliği kayboldu. Bu ülke Hasankeyf’i yok ederek esasen kendi kişiliğini kaybetti. Eninde sonunda kültürel enkazın altında kalacaklar. 12 bin yıllık bir kültürel mirası, tarihi, uygarlığı 50 yıl ömrü olan bir baraj için yok etmek insanlığın neresine sığar? Hasankeyf’te mesele elbette ekonomik değil. Mesele politik ve askeri amaçlar içindir. Hem coğrafyayı hem de yaşamı yok ediyorlar ve birilerine peşkeş çekiyorlar. Devlet partilerinin ortaklaştığı siyasettir bu. Hasankeyf’i sular altına bırakınca insanları doğalarından koparıp bu kentlere göç ettiriyorlar” dedi. Barka, son olarak, “Hasankeyf’le Karadeniz’i bir arada düşünmemiz lazım ve ortaklaştırmamız gerek” diye seslendi.
İZMİR/MA