DBP ve Azadi Partisi, 90’ıncı yılına giren Zilan Katliamı sırasında yaşananların aydınlatılması için arşivlerin açılması çağrısı yaptı
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Azadi Partisi, Zilan Katliamının 90’ıncı yıldönümüne ilişkin yazılı açıklama yaptı.
DBP’nin açıklamasında, Türkiye Cumhuriyetinin “tekçi” bir zihniyetle kendini var etmek istediğini ve bu anlayışa karşı direnen tüm kesimlerin bertaraf edilmeye çalışıldığına vurgu yapıldı. “Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte Kürtler, en fazla katliama maruz kalan halk olmuştur” denilen açıklamada, “Kürt kimliğinin inkarına ilişkin Şex Seyid’in başlattığı isyanın idamlarla son bulmasından sonra Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında sadece Türk ırkı yaratma çabaları hızlandırılmıştır. Bu ırkçı yaklaşımlara karşı ise isyanlar hiçbir zaman bitmemiştir. Kürtlere uygulanmak istenilen soykırıma karşı direnişler gelişmiştir. Bunlardan bir tanesi de Ağrı Direnişidir” ifadelerine yer verildi.
’15 bin Kürt katledildi’
Açıklamada, devamla şu ifadelere yer verildi: “13 Temmuz 1930 tarihinde havadan ve karadan başlatılan katliam sonrasında resmi kaynaklara göre 15 bin masum Kürt katledilmiştir. Erciş ilçesinin 40’a yakın köyü askerler tarafından ateşe verilmiştir. Tarihe Zilan katliamı olarak geçen bu insanlık dışı vahşet Kürtlerin hafızasında hiçbir zaman silinmeyecektir. Hamile kadınların karınlarının süngülerle deşildiği, insanların diri diri ateşin içine atıldığı ve katledilen on binlerce insanın kanının aktığı Zilan deresinin suyunun kızıla büründüğü bu katliamın 90. yıl dönümünde bizler bir kez daha soykırım tehdidiyle karşı karşıyayız. Geçmiş dönemlerde yaptıkları fiziksel soykırımı bugün siyasi soykırım ile tamamlamak istemektedirler. Sivil halka yönelik yapılan ve on binlerce Kürdün yaşamına mal olan Zilan katliamını lanetliyor, yaşamını kaybedenleri saygı ve rahmetle anıyoruz. ”
Arşivler açılsın
Azadi Partisi tarafından yapılan açıklamada ise, Zilan’da on binlerce insanın “hunharca” katledildiği belirtilerek, resmi rakamlara göre 15 bin, Rus akademisine göre ise 47 bin insanın öldürüldüğü bilgisine yer verildi.
Gazetelerde katliamın yaşandığı gün, “Ağrı Dağı çevreleri tayyarelerimizce şiddetli bombardıman edilerek, demir kartallarımız, Zilan Deresi’ni ağzına kadar cesetle doldurmuştur” şeklinde başlıklar atıldığı hatırlatılan açıklamada, “Zilan’da silahlı olmayan sivillere karşı gerçekleştirilen katliam, askerlerin büyük bir başarısı olarak yer almıştı. Yeni doğmuş bebekten, 90’lık ihtiyara kadar her yaş ve cinsiyetten insan; mitralyöze tutularak, süngülenerek, buğday başağı biçilircesine yok edildi. Toplam 44 köy ateşe verildi ve yaklaşık 15 bin kişi de Çemê Gûrcemê Vadisi’nde, birbirlerine bağlanarak toplu bir şekilde vahşice katledildi. Mıntıka yasak bölge ilan edilen arazilere el konularak mukimleri sürgün edildi. Altın Dere Çiftliği olarak devletin elinde bulunan arazilere Kırgızlar yerleştirildi” denildi.
Kürt coğrafyasında yaşanan katliam ve faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için arşivlerin açılmasını gerektiğine vurgu yapılan açıklamada, “Arşivlerin açılması, hem hadiselerin karanlık noktalarına hem de yaşanan insanlık dışı uygulamaların boyutlarına ışık tutacağına inanıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Kaynak: MA