Küresel ısınmanın yüzyılın sonuna kadar 1,5 derecenin altında tutulup tutulamayacağını tartışılırken, son araştırmalar 1,5 derece artışa önümüzdeki 5 yıl içinde ulaşılabileceğini gösteriyor
Paris’te 2015 yılında COP-21 Zirvesi’nde kabul edilen Birleşmiş Milletler (BM) gözetimindeki İklim Anlaşması, küresel ısınmanın 19’uncu yüzyıl düzeyine oranla bu yüzyılın sonuna kadar en fazla 1,5 ile 2 derece arasında kalmasını hedefliyordu.
Ancak tüm dünyada önümüzdeki yıllarda küresel ısınmaya neden olan karbondioksit (CO2) başta olmak üzere sera etkili gazların sınırlandırılması tartışmaları sürerken, bu hedef için henüz ciddi adımlar atılmış değil. Yapılan son bir araştırma ise, hayati önemdeki 1,5 derece hedefinin ‘artık hayal olduğunu’ gösteriyor.
2024’e kadar mümkün olabilir
Avrupa Birliği (AB) programlarından Copernicus kapsamındaki İklim Değişikliği Servisi (C3S) tarafından yapılan açıklamada, son yıllarda sıklaşan sıcaklık dalgalarının tüm dünyada devam ettiğine dikkat çekildi. Açıklamada, küresel düzeyde ısınma artışının 19’uncu yüzyıl düzeyine oranla 1,5 dereceye ulaşmasının 2020-2024 aralığında mümkün olabileceği vurgulandı.
C3S’ye göre, 1,5 derecelik ısınma artışının bu yıllarda gerçekleşmesi ihtimali yüzde 20. Aynı açıklamaya göre, son 12 aydaki sıcaklık artışları ortalama 0,7 derece olarak gerçekleşti
C3S’nin açıklamasında dikkat çeken bir diğer nokta ise, genel ortalamada 2024 yılına kadar 1,5 derecenin aşılması ihtimali az olsa da bazı aylarda bu ihtimal yüksek. Buna göre, önümüzdeki yıllarda en az bir ay diliminde 1,5 derece artışın yaşanması ihtimali yüzde 70’e kadar çıkıyor.
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından hafta başında yayınlanan bir raporda ise, global düzeydeki sıcaklık artışları bu yıl ve önümüzdeki yıllarda 19’uncu yüzyıl düzeyinden en az 1 derece fazla olacak.
Türkiye gibi ülkelerde önlem yok
Dünyanın birçok ülkesinin BM anlaşmasını kabul ederek önlem almaya başlamasına rağmen özellikle ABD, Çin, Rusya, Türkiye gibi ülkelerin tutumları tersi yönde. Ayrıca anlaşmanın belirlediği hedefleri uygulamakta ‘kararlı’ olduğunu iddia eden AB’de dahi pratik politikalarda bu kararlılık söz konusu değil.
Küresel ısınma hedeflerinde temel alınan dönem ise, dünyada sanayileşmenin yaygınlaşmaya başladığı 19’uncu yüzyıl sonları. Global düzeyde ilk sıcaklık ölçümleri 1881 yılında başlamıştı ve karşılaştırmalar bu döneme göre yapılıyor.
Düşüşe geçmesi şart
Isınma artışını engelleme hedeflerini zaruri kılan ise, belli bir aşamadan sonra geri dönüşü olmayan olayların yaşanacak olması. Bunlar arasında son on yıldır hızla erimeye devam eden kutuplar ile yüksek dağlardaki buzullar var. Küresel ısınma artışı bugün durdurulsa dahi buzullardaki erimenin durdurulması mümkün olmayabilir. Bundan dolayı da ısınmanın durdurulmasının yanı sıra düşüşe geçilmesi şart.
Kaynak: ANF