Polis tarafından kalbinden vurulan Suriyeli Ali Hemdan’ın ilk duruşmasında tanıklar dinlendi. Baba Hemdan, “Oğlum kaçsaydı, sırtından vurulmuş olurdu” diyerek polisin cezalandırılmasını istedi
Adana’nın Seyhan ilçesinde 27 Nisan’da “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle polis F.K. tarafından 18 yaşındaki Suriyeli Ali El Hemdan kalbinden vurularak öldürdü.
Hemdan’ı öldüren F. K. olaydan bir gün sonra sevk edildiği Adana Sulh Ceza Hakimliği’nce “kasten öldürme” suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında F. K. hakkında “kasten insan öldürme” suçundan iddianame hazırlandı. İddianameyi kabul eden Adana 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi F.K. hakkında aynı suçlamayla dava açtı. Davanın ilk duruşmasına bugün görüldü.
Müdahillik talepleri reddedildi
Sanık polis F. K. tutuklu bulunduğu cezaevinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) duruşmaya katılırken, Hemdan’ın ailesi ile avukatı, Adana Barosu İnsan Hakları Komisyonu, İzmir Barosu, Af Örgütü, Mazlum-Der, ÇHD, HDP Hukuk Komisyonu ve İHD’li avukatlar da duruşma salonunda yerini aldı.
Adana ve İzmir Baroları ile İHD, ÇHD, Mazlum-Der ve HDP Hukuk Komisyonu davaya müdahil olma talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, müdahillik taleplerini reddetti. İHD’li avukatlar, Hemdan olayına dair hazırladıkları raporu mahkeme heyetine sundu.
‘Oğlum kaçsaydı sırtından vurulmuş olurdu’
Sanık polisin avukatı, ilk avukatın davadan çekildiğini bugün öğrendiklerini ve sanıkla henüz görüşemediklerinden ötürü savunma hakkının kısıtlanmaması için sanığın ifadesinin sonraki celsede alınmasını talep etti. Talebi kabul eden mahkeme heyeti, sanık polisin ifadesinin sonraki duruşmada alınmasına karar verdi. Mahkeme heyeti, Hemdan’ın babasına şikayetçi olup olmadığını sordu. Baba Adnan Hemdan, polisten şikayetçi olduklarını ve cezalandırılmasını istedi. Hemdan, “Eğer benim oğlum kaçmış olsaydı, o zaman sırtından vurulmuş olurdu” diyerek yaşanan olayı özetledi.
Oğlunun olay günü 2 arkadaşıyla beraber alışverişe gittiğini, polis memurunun onlara kimlik sorduğunu söyleyen Hemdan, oğlunun yanında kimlik olduğu halde caza almamak için yanında kimliğinin olmadığını söylediğini belirtti. “Olayı nereden öğrendi. Yanındakiler kimlerdi? diye soran mahkeme heyetine; Hemdan, “İsimlerini bilmiyorum, arkadaşlarıydı. 3’ü Suriyeliler sokağına giderken polis memuruyla az önce anlattığım gibi karşılaşmışlar. Şu anda kapının önünde bulunan Türk bir hanım ve kızı olayı görmüşler. Onlar bize olayı anlattıktan sonra cinayet büroya gidip ifade verdiler diye biliyorum” diye cevap verdi.
Görgü tanığı: Çocuk zaten kaçmadı
Görgü tanığı, çocuğun olay yerinde koşmayıp yürüdüğünü, polisin dur ihtarına uyarak döndüğünü ve silahın patladığını beyan etti. Görgü tanığı, “Polis çocuğun başına geldi. Silah elindeydi. Kanlar içindeki çocuğa ‘niye kaçıyorsun niye’ dedi. Zaten çocuk kaçmadı ki! Can çekişiyordu” diye konuştu. Diğer görgü tanığı da, “Oraya misafirliğe gitmiştik. Silah sesi duyduk. Çocuğun yere yıkıldığını gördük. Sokakta kimse yoktu. Polis memurunu çocuğun başında gördük. Polis, ‘çocuk kaçıyordu, durmayınca vurdum’ dedi. Havaya sıkıyormuş yanlışlıkla vurmuş. Polisin ateş etme anını tam göremedim” dedi. Müşteki avukatı tanığa, polis memurunun kovalayıp kovalamadığını, Hemdan’ın koşup koşmadığını sordu. Tanık soruya, “Dur sesi duydum, silah sesi duydum. Çocuğun yıkıldığını gördüm. Şu an hatırlamıyorum” diye yanıt verdi.
Polisin avukatı, tanığın kendisi veya ailesi hakkında polise hakaretten soruşturma olup olmadığını sordu. Hakim davayla ilgisi olmadığı için soruyu tanığa yöneltmedi. Sanık avukatı tanığa polisin, Hemdan’a kalp masajı yapıp yapmadığını sordu. Tanık bu soruya, “Ben balkondan bağırdım, ‘abi niye vurdun?’ diye. Polis can çekişen çocuğun başına geldi ‘niye koştun’ dedi. Masaj yaptığını görmedim” diye cevapladı.
Sanık ve müdafileri savunma için süre istedi. Mahkeme heyeti dosyadaki eksiklerin giderilmesi için duruşmayı 13 Kasım’a erteleyip, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Kaynak: MA