Bir yandan devletin resmi ajansı, 12 bin yıllık tarihi kenti sular altında bırakan barajın reklamını ‘Hasankeyf’in yeni yüzü’ diye yaparken, bir yandan da dolgu yapılan Saha Vadisi’nde göçükler oluştuğu ortaya çıktı
Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapılan adı Veysel Eroğlu olarak değiştirilen Ilısu Barajı, 12 bin yıllık tarihe sahip Hasankeyf ile birlikte 199 yerleşim yerini de sular altında bıraktı.
Dicle Nehri ve Dicle Vadisi’nin önemli duraklarından biri olan antik kent Hasankeyf, Moğol İstilası’nda dahi ayakta kalmayı başarırken, yapılan baraj ile birlikte binlerce yıllık tarihi siluet de yok etti.
Hasankeyf’in önemli anıt eserleri arasında bulunan Zeynelbey Türbesi, Artuklu Hamamı, İmam Abdullah Zaviyesi, Orta Kapı, Süleyman Han Camisi külliyesi, Taç Kapı vb. eseler yerlerinden sökülüp 3 kilometre uzaklıkta bulunan Arkeopark alanına taşındı. Tarihi anıt eserlerin yerinden koparılması sonrası yüzlerce mağara ise “koruma” adı altında betona gömülerek sular altında bırakıldı. Sadece anıt eserlerden ibaret olmayan Hasankeyf’te yeterince kazı yapılmaması nedeniyle halen keşfedilmemiş binlerce yıllık tarihi bulguların var olduğu tahmin ediliyor.
Bir yandan barajın yarattığı yıkım devam ederken, bir yandan da hükümet yetkilileri ve devletin resmi ajansı Anadolu Ajansı (AA), su altında kalan Hasankeyf’in 12 bin yıllık tarihine, dökülen betonu ‘Hasankeyf’in yeni yüzü’ diye tanıtıyor.
900 yıllık saray suya gömüldü
Bu ‘yeni yüzle’ birlikte geçtiğimiz haftalarda da Hasankeyf’te bulunan 900 yıllık Küçük Saray, sızma sonucu sulara gömüldü. Kabartmaların bulunduğu pencereye kadar suların ulaşmasıyla Kültür Bakanlığı ve inşaat firma yetkililerinin başlattığı su tahliyesine ara verildi. Tahliye ile birlikte Saraya daha fazla su sızarken, barajdaki su kotunun 5 metre kadar aşağı inmesi durumunda Küçük Saray’a suyun sızdığı alanların yeniden onarılacağı ifade ediliyor. Bu arada su verdiği zarar nedeniyle sarayın yıkılma tehlikesinin de bulunduğu belirtiliyor.
Beton ile doldurulan alanların yanı sıra kaya parçalarıyla doldurulan Saha Vadisi’nin birçok yerinde göçükler oluştu. Kale çevresinde bulunan bazı duvarlarda bu nedenle yıkımlar oluşurken, Saha Vadisi’nde önlem alınmaması durumunda ilerleyen dönemlerde daha büyük yıkımlar gerçekleşebileceği ifade ediliyor. Yaşanan yıkımlar nedeni ile arka vadilerden tarihi Saha Vadisi’ne girişler ise tel örgülerle kapatıldı. Bu alanda nasıl bir çalışma yapılacağı ise henüz bilinmiyor.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı / Metin Yoksu