Botan ve Xerzan’dan her yıl Nisan ayında başlayan yolculuğu Temmuz ayında Hakkari yaylarında bitiren koçerler, halen etrafı karla kaplı Nebirnav Yaylası’na yerleşti
İlkbaharda Botan ve Xerzan bölgesine giden koçerler, sıcakların artmasıyla birlikte Hakkari bölgesindeki yaylalara geldi. Şırnak, Batman ve Siirt illerinde, nisan ayıyla birlikte yola çıkan koçerlerin son durağı ise Hakkari yaylaları oluyor. Yaklaşık iki ay yollarda kalan koçerler geldikleri Nebirnav Yaylası’nda çadırlarını kurmaya başladı. Yaylanın bulunduğu dağ eteklerinde halen kalın kar kütleleri bulunurken, koçerler geceleri ısınmak için çadırlarda soba yakıyor.
Koçerlik zordur
Siirt’ten Hakkari’ye gelmek için nisan ayı itibariyle yola düştüklerini belirten koçerlerden Delal İlbaş, Hakkari yaylalarının çok soğuk olduğunu ve özellikle geceleri çok üşüdüklerini söyledi. İlbaş, “Kaç gündür burayız ama şu ana kadar neredeyse hiç güneş göremedik. Koçer yaşamı çok zahmetli bir yaşamdır. Buraya 5 aile birlikte geldik. Her ailenin yaklaşık 800 ile bin arasında hayvanı bulunuyor. Ben, çocuklarım ve gelinim yani 6 kişi günde iki kez koyunlarımızı sağıyoruz. Sağdığımız sütleri peynir yaparak iki günde bir yaylaya gelen mandıracıya satıyoruz. Eylül ayının başında da buralardan yeniden Siirt bölgesine göç edeceğiz. Son dönemlerde her şeyin fiyatı üç kat artmış. Bütün zorluklarına rağmen koyun beslemek yine de her şeyden daha kârlı. Bence herkes hayvan beslemeli ve hayvancılıkla uğraşmalıdır” dedi.
Köyünüze dönün
Çocukluğundan beri koçer yaşamı sürdüren Şirin İlbaş, bir taraftan berivanlık yaparken bir taraftan da ev işlerinde koşuşturduğunu dile getirdi. İlbaş, kimseye muhtaç olmamak için bu kadar zahmeti çektiklerini belirti. Köylerde ve yaylalarda bulunanlar iş açısından zorlanabiliyor ama huzurla yiyebilecekleri bir ekmekleri olduğunu belirten İlbaş, “Kentlerde iş imkanı kalmadı ve çoğu insan boş dolaşıyor. Bu insanlara önerim köylerine geri dönüp en azından hayvancılık yapmalarıdır” diye konuştu.
Köyde yaşam var
Hayatları boyunca aile olarak hep koçerlik yaptıklarını belirten Mehmet Şirin İlbaş ise, “Bugün kentlerdeki hayatın bu kadar pahalı olmasının tek nedeni üretimin olmamasıdır. Üretim olursa fiyatlar da düşer. Hayvan ürünlerinin ucuzlaması için üretimin artması gerekiyor. İnsanlar şehir merkezlerinde perişan olacaklarına köylerine dönüp üretime geçmeleri gerekiyor. Köyler canlanırsa yaşam da canlanacaktır” diye konuştu.
Alıştık
Yaylada çobanlık yapan Ozan Koçer de, günlük yaklaşık olarak 600 litre süt sağdıklarını belirtti. Emine Koçer ise kadınların yaylada çok büyük zahmetler çektiğini belirterek, “Biz yayladan indikten sonra ancak biraz rahata kavuşabiliyoruz. O zamanda çocukların ve kentteki evlerimizin diğer işleri başlıyor. Yani bu zahmetli yaşama artık alıştık ve yapacak başka da bir şeyimiz yok” ifadelerini kullandı.
HAKKARİ/MA