Ege Bölgesi’ndeki cezaevlerinde hak ihlalleri salgınla birlikte had safhaya ulaştı. EGETUHAY-DER Eşbaşkanı Ahmet Ertaş, özellikle tedavi hakları gasp edilen hasta tutukluların ‘ölüm’ sınırına geldiğini söyledi
İnsan Hakları Derneği (İHD) Hapishane Komisyonu’nun verilerine göre; Türkiye cezaevlerinde Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “cezaevinde kalamaz” raporu verdiği 458’i ağır bin 334 hasta tutuklu var. Bunlardan 84’i ağır olmak üzere 261 hasta tutuklu Ege Bölgesi’ndeki cezaevlerinde.
Koronavirüs salgını gerekçesiyle AKP ve MHP tarafından Meclis’e getirilip, onaylanan İnfaz Yasası ile binlerce adli mahkum salıverilirken, yasanın kapsamı dışında tutulan hasta tutuklular ise hayati risk altında olmalarına rağmen salgınla yüz yüze bırakıldı. Salgın dolayısıyla cezaevlerine getirilen kısıtlamaların, sağlığa erişimlerinin önüne geçmesi noktasına gelmesi nedeniyle son dört ay içerisinde 100’e yakın hasta tutuklu yakını Ege Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne (EGE TUHAY-DER) başvuruda bulundu. Başvuru yapanlar arasında ciddi sağlık sorunları bulunup, durumlarının zaman zaman gündeme gelmesiye kamuoyunun yakından tanıdığı Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Fatma Özbay ile Ödemiş Kapalı Cezaevi’nde bulunan Mehmet Salih Filiz’in aileleri de bulunuyor.
İhlaller had safhada
EGE-TUHAYDER Eşbaşkanı Ahmet Ertaş, kendilerine yapılan başvurulara baktıklarında Ege Bölgesi’ndeki cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin had safhada olduğunu dile getirdi. Cezaevlerindeki antidemokratik uygulamaların salgın sürecinde daha da derinleştiğini söyleyen Ertaş, “Koronavirüsün ortaya çıkmasıyla birlikte cezaevlerinde bulunan ağır hasta tutukluların sağlık hakları gasp edilmeye başlandı. Sosyal etkinlikleri, revire çıkma, temizlik malzemelerinin verilmemesi, kantin ve benzeri birçok hakları gasp ediliyor. Cezaevlerinde adeta insan hakları dramı yaşanıyor. Tutukluların sağlık koşulları ciddi risk altında. Cezaevi idareleri ise keyfi uygulamalar içinde” dedi. Bu hukuksuzlukların özellikle siyasi tutukluları hedef alıp, başta ağır hasta tutuklular olmak üzere tüm siyasi tutukluların adeta ölüme terk edildiğini ifade eden Ertaş, siyasi tutukluların intikam alırcasına İnfaz Yasası’nın kapsamı dışında bırakıldığını vurguladı.
Ölüm riskleri var
Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde kalan hasta tutuklu Fatma Özbay’ın durumuna değinen Ertaş, kanser hastası olmasına rağmen Özbay’ın tedavi görmesinin engellendiği kaydetti. Ertaş, Özbay’ın durumu hakkında şu bilgileri verdi: “Ne yazık ki hastaneye götürülmüyor. Götürülüp getirilse bile 14 gün karantinada kalıp tek başına yaşamaları gerekiyor. Ağır hasta tutukluların kendilerine bakma gibi bir durumları yok. Bağışıklık sistemleri zayıf. Hasta tutuklular salgına karşı ciddi şekilde savunmasız pozisyonundadır. Özbay ve diğer hasta tutukluların cezaevlerinde ölüm riski var.”
Serbest bırakılmalılar
Bu tehlike nedeniyle başta Adalet Bakanlığı olmak üzere yetkililere, “Cezaevlerindeki baskılar bir an önce ortadan kaldırılsın. Hasta tutkulular özgürlüklerine kavuşturulup, tedavi altına alınsın” diyerek çağrıda bulunan Ertaş, bunların sağlanması için demokratik mücadelelerini sürdürmeye devam edeceklerini vurguladı.