Salgının artış gösterdiği Batman’da yaşanan su kesintileri, halkı salgına karşı savunmasız bırakmış durumda. Batman Tabip Odası, suya erişimi engelleyen nedenlerin acilen ortadan kaldırılması gerektiği söyledi
Batman’da geçtiğimiz Nisan ayından bu yana yaşanan su kesintileri, kentte salgınla beraber büyük bir sorun haline geldi. Geçmiş yıllarda sık sık su sorunu yaşanan kentte, su kesintileri günde 4 saati buldu. Yılda en az 20 bin su kesintisi şikâyetinde bulunan yurttaşlar, Covid-19 salgını karşı savunmasız bırakılmış durumda.
HDP’li Batman Belediyesi tarafından yeni tip koronavirüs salgınına karşı alınan tedbirler, 23 Mart’ta İçişleri Bakanlığı tarafından belediyeye kayyum atanmasıyla sekteye uğradı. 460 bin nüfuslu kentte, artış gösteren su şikâyetleri günden güne artarken, buna dair yapılan haberleri “spekülatif” olduğunu iddia eden kayyum yönetimi, kente 7 bin metreküp su verildiği, bu miktarın saatte 8 bin 200 metreküpe çıkarıldığını, kesinti nedenini “kaçak” ve “aşırı kullanım” olarak açıklamıştı. Hava sıcaklığının artmasıyla su tüketiminin buna paralel olarak artabileceğini savunan kayyım yönetimi, “Aşırı derecede kullanılan ve israf boyutunu alan su tüketimi karşısında su sıkıntısı kaçınılmaz olacaktır” ifadelerini kullanmıştı.
Bu açıklamaların ardından su kesintilerinde kısmi bir iyileşme olsa da son bir ayda kent genelinde su kesintileri tekrardan artış gösterdi.
‘Asla kısıtlanmamalı’
Su kesintilerinin yanı sıra vaka sayısında artış yaşanan kentte, Kredi Yurtlar Kurumu’nda (KYK) karantina işlemlerinin sürdüğü belirtildi. Hemen hemen her gün yeni adreslere karantina işlemi uygulanırken, uzmanlar, salgına karşı hijyenin önemine dikkat çekiyor. Batman Tabip Odası Başkanı Selahattin Oğuz da suya doğrudan erişimi engelleyen tüm nedenlerin acilen ortadan kaldırılması gerektiği çağrısında bulundu.
Kentte hızla yayılan salgının tüm kamuoyu tarafından bilindiğine dikkati çeken Oğuz, suyun toplum sağlığı açısından hayati öneme sahip olduğunu söyledi. Pandemi olmasa dahi suyun insan sağlığı açısından büyük bir öneme sahip olduğunu altını çizen Oğuz, “Enfeksiyon hastalıkları açısından su önemli bir role sahiptir. Temiz ve sağlıklı suyun erişimi asla kısıtlanmamalıdır. Su erişiminin olmaması hijyeni olumsuz etkiliyor. Pandeminin başından itibaren maske, fiziki mesafe, kişisel hijyene hep dikkat çektik. Hijyenin önemli noktalarından biri de sudur. Bu yüzden hijyeni olumsuz yönde etkileyecek olan su kesintileri derhal sona ermelidir. Su bir ihtiyaç ve gerekliliktir. Su sağlığın sosyal belirleyicisidir. Tüm topluma güvenilir içme suyu sağlanması toplum sağlığı açısından hayati önemdedir” diye belirtti.
Kaynak: MA