İstanbul’da boşandığı Semine Eylence’yi, işkence ederek öldürmeye çalıştığı için tutuklanan Recep Yılmaz, ilk duruşmada tahliye oldu. Ardından da oğlunu arayarak tehdit etti
İstanbul Esenyurt’ta yaşayan Semine Eylence (46), 17 yaşındayken Recep Yılmaz (50) tarafından kaçırılıp tecavüze uğradı. Ailesi tarafından destek görmeyen kadın, Yılmaz’la evlenmek zorunda kaldı ve ondan üç çocuğu oldu. Hürriyet’ten Burcu Purtul Uçar’ın haberine göre; Eylence, 23 yıl boyunca şiddet gördü. Odunla darp edildi. Yediği yumruklar yüzünden çenesi kırıldı. 40 günlük loğusayken yediği dayaklardan kanaması oldu ve hastaneye kaldırıldı. Eylence bu işkencelere dayanamayıp 3 yıl önce boşanma davası açtı. Yılmaz bir arkadaşıyla birlikte Eylence’yi kaçırıp ormana götürdü ve davayı geri çekmesi için darp etti. Ancak Eylence geri adım atmadı. Mahkeme çifti geçen yıl boşadı. Yılmaz, 14 Nisan’da yine bir arkadaşıyla Eylence’yi kaçırdı, darp etti. Tecavüz etme girişiminde bulundu. Başına silah dayadı. Yılmaz o sırada kendisine gelen bir telefonu cevaplayınca Eylence “Beni kurtarın” diye çığlık attı. Telefondaki kişi kadını kurtardı. Eylence sosyal medyadan yardım isteyince 15 Nisan’da Yılmaz tutuklandı.
2.5 ay sonra bırakıldı
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Recep Yılmaz hakkında basit yaralama suçundan 1 yıl, silahla tehdit suçundan 5 yıl, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 7 yıl, hakaret suçundan da 2 yıl olmak üzere toplam 15 yıl hapis cezasıyla yargılanmasını talep etti. Mahkeme, 2.5 ay cezaevinde kalan sanığın savunmasının alınmış olması, tutuklu kaldığı süre ve artık bir tutuklama nedeninin görülmemesi sebepleriyle sanığın tahliyesine karar verdi.
‘Adaletsizliğe üzüldüm’
23 yıl boyunca defalarca şikâyette bulunduğunu ancak eşinin hep para cezasıyla kurtulduğunu söyleyen Semine Eylence gözyaşları içinde şunları söyledi: “Korku içindeyim. Hemen askerdeki oğlumu aramış ‘Ya annen beni kabul eder ya ölür demiş’. Korkudan işe gidemedim. Bu adamdan beni kim koruyacak? Tahliye olduğunu öğrenince elim ayağım boşaldı. Oturdum bir saat kaderime ağladım. Adaletsizliğe üzüldüm. O kadar çok şikâyet ettim ki onu. Devlet bunu bana nasıl yapar? Böyle insanları dışarı salıp da ne olacak? Bana ne zaman sıra gelecek diye mi bekleyeceğim? Ne isterdim biliyor musunuz sadece 1 gün bile olsa mutlu olmayı.”
İSTANBUL