HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Başaran, “Kadınlar her yerde” kampanyası kapsamında, intihar süsü verilen kadın katliamlarına karşı 5 kentte yürüyüş düzenleyeceklerini açıkladı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, partinin Genel Merkezi’nde güncel gelişmelere dair basın toplantısı düzenledi. Sivas ve Çorum katliamlarında yaşamını yitirenleri anarak konuşmasına başlayan Başaran, “Madımak’taki vahşi katliamı lanetliyoruz, hayatını kaybedenleri anıyoruz. Maalesef katliamların üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen Alevi canlarımıza ayrımcı söylemler devam ediyor. İktidar döneminde iktidarlarına benzer bir şekilde Alevilere yönelik nefret söylemlerine karşı hiçbir şey yapmayarak, aksine bunların önünü açarak destekçisi olduğunu göstermiştir” dedi.
Şüpheli kadın ölümleri
Başaran, kadına yönelik nefret söylemlerinin görünmez kılındığını ve iktidarın uygulamalarının her gün bir yerde kadınların ölümüne yol açtığını belirterek, “AKP döneminde 7 bin 500 kadın resmi verilere göre katledilmiş. Bunların resmi rakamlar olduğunu şüpheli ölümlerin bu sayılar içinde yer almadığını, tablonun daha vahim olduğunu biliyoruz. Yine son günlerde intihar adı altında kadın ölümlerinin arttığını görüyoruz. Ağrı’da 35 gün içinde 5 kadın şüpheli bir şekilde öldürüldü ancak kayıtlara intihar olarak geçmiş” diye belirtti.
Meclis’i sorumluluğa davet etti
Şüpheli kadın ölümlerinin nedenlerine dikkat çekerek, “Meclis araştırmayacaksa kim araştıracak?” diye soran Başaran, “Meclis bu sorumluluğu kendisinde görmüyorsa kim görecek. AKP’nin iktidarının siyasetinin Kürt düşmanı ve kadın düşmanı bir siyaset olduğunu biliyoruz. AKP Grup Başkanvekili ‘AKP’den önce kadının adı yoktu’ dedi. Kadınların ölümlerinin araştırılmasını engelleyen, kadınlara her alanda saldıran kendisi, polis ve asker eliyle Rojbin arkadaşımız da olduğu gibi işkenceye uğrayan, İstanbul Sözleşmesini tartışmaya açan, 6284’ü uygulamayan, sığınaklara başvuruyu durduran AKP’den önce kadının adı yokmuş” diye konuştu.
Meclis’teki kadın temsiliyeti
Meclis’teki kadın temsiliyetine ilişkin veri paylaşan Başaran, 2015’te HDP’nin kadın temsiliyetinin yüzde 40, AKP’nin yüzde 15 olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti: “2015 genel seçimlerinde ise HDP’nin grup içerisindeki kadın temsiliyeti yüzde 39, AKP’nin yüzde 11.24, Haziran 2018 Genel Seçimlerinde HDP’nin genel grup içindeki temsiliyet oranı yüzde 38, AKP’nin yüzde 17. Meclisin 2020 itibariyle kadın temsiliyet oranı yüzde 17. Bütün bu tabloyu yan yana koyduğumuzda, kimin kadın mücadelesi yürüttüğünü, ama kimin hamaset söylemlerle kadın mücadelesinin önüne set koyduğu ve kadın kazanımlarına saldırı gerçekleştirdiği çok açık ortada. Yerel yönetimlerde de tablo farklı değil. 2020 itibariyle yerel yönetimlerde kadın oranı yüzde 2.66. Bu oran 2014 seçimleri sonrası yüzde 3.2’ydi. Bunun artış nedeni de AKP’nin kadın siyaseti değildi. HDP’nin ortaya koyduğu eşbaşkanlık sisteminin bir yansımasıydı.”
Beş kentte yürüyüş
Başaran, “Kadınlar her yerde” kapsamında kadına yönelik şiddete intihar süsü verilerek kadınların öldürülmesine karşı eylemsellikler sürdüreceklerini belirterek, “Kadın sesini yükseltmek için 5 merkezde yürüyüşler düzenleyeceğiz. Bunlardan biri Ağrı olacak. Çünkü maalesef Ağrı bugün kadına yönelik şiddetle anılacak. Dersim’de olacağız, Gülistan Doku’nun akıbetini soracağız. İstanbul’da olacağız. Hiçbir şekilde mücadeleden geri adım atmayacağımızı ifade edeceğiz” ifadelerini kullandı.
ANKARA