TJA aktivisti Rojbin Çetin’in köpekli işkenceye maruz kalmasına ilişkin farklı kentlerde yapılan açıklamalarda, işkencenin telafisi mümkün olmayan bir suç olduğu hatırlatıldı
Diyarbakır’da yapılan ev baskınında gözaltına alınan HDP Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu üyesi ve Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivisti Sevil Rojbin Çetin’e dönük köpekli işkence birçok kentte İnsan Hakları Derneği (İHD) öncülüğünde yapılan açıklamalarla protesto edildi.
Diyarbakır
İHD Diyarbakır Şubesi, Rojbin Çetin’in işkenceye maruz bırakılmasına dernek binasında yaptığı açıklamayla tepki gösterdi. İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Derya Yıldırım, “Kadın siyasetçilere ve aktivistlere yönelik baskı ve yıldırma politikasının süreklileştiğini görmekteyiz. Kadın mücadelesine, demokrasiye ve insan haklarına yönelik baskının yansıması olarak, kadın mücadelesine de darbe vurulmak ve sindirilmek istenmektedir. Resmi gözaltı ve resmi olmayan gözaltı alanlarında yapılan işkence yaşamın bir rutini hale getirilmeye çalışılmaktadır. Oysa işkence, insanlığa karşı telafisi mümkün olmayan bir suçtur” diye konuştu.
Yıldırım, işkenceye karşı imzalanmış sözleşmenin çiğnendiğini kaydederek, “Türkiye, imzacısı olduğu ve işkenceyi suç sayan sözleşmemelere uymalı ve bu işkence vakalarına dönük önleyici tedbirleri almalıdır” diye seslendi. İşkenceye karşı mücadele anlamında Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunu ve tüm ilgili kurum ve kuruluşları mücadeleye çağıran Yıldırım, “İnsanlığa karşı işlenmiş olan bu suçlara karşı ortak zeminde ses vermelerini talep ediyoruz. Sevil Rojbin Çetin yalnız değildir, mücadelemizle yanındayız” dedi.
Batman
İHD Batman Şubesi, işkenceye dair dernek binasında açıklama yaptı. İHD Batman Şubesi Eşbaşkanı Rumeysa Deniz Kaya, “Çetin’e yapılan işkence ile kadın mücadelesi de bastırılmak isteniyor” dedi.
İstanbul
İHD İstanbul Şubesi Kadın Komisyonu, işkenceye dair açıklama yaptı. Dernek binasındaki açıklamada, “İşkence insanlığa karşı işlenen suçtur, Sevil Rojbin Çetin’nin yanındayız” pankartı açıldı. İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin de açıklamaya katıldı.
Keskin, Kürtlere yönelik baskı ve operasyonların her geçen gün daha da arttığına dikkati çekerek, yapılan baskınlarda gözaltına alınanlara işkence edildiğini dile getirdi. Çetin’e yapılan işkenceye değinen Keskin, “Türkiye Cumhuriyeti polisleri bir kadına ağır işkence uyguladı. Köpekleri araç olarak kullanıp işkence yapıldı. Biz bu yöntemi 1980’li yıllarda Diyarbakır’da Esat Oktay’ın tutuklulara karşı ‘Co’ isimli köpeğini araç olarak kullanarak yaptığı işkence ile tanıyoruz. Türkiye aynı zamanda kadına yönelik şiddeti engellemeye yönelik son derece önemli bir sözleşme olan Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nde birinci imzacı. Kendi imzalarını hiçe sayarak işkence yapmaya devam ediyor” diye konuştu.
İHD İstanbul Şubesi Eşbaşkanı Gülseren Yoleri ise, kadın siyasetçilere ve aktivistlere yönelik baskı ve yıldırma politikasının süreklileştiğini söyledi. Kadın mücadelesine darbe vurulmak ve sindirilmek istendiğine dikkati çeken Yoleri, “Resmi gözaltı ve resmi olmayan gözaltı alanlarında yapılan işkence yaşamın bir rutini hale getirilmeye çalışılmaktadır. Oysa işkence, insanlığa karşı telafisi mümkün olmayan bir suçtur” dedi.
Van
İHD Van Şubesi, işkenceye ilişkin şube binasında açıklama yaptı. İHD üyesi Ruken Demir, gözaltı işlemlerinde yapılan işkencelerin yaşamın bir rutini hale getirilmeye çalışıldığına işaret etti. Demir, “Oysa işkence, insanlığa karşı telafisi mümkün olmayan bir suçtur. İşkence uygulamalarına derhal son verilmeli ve failler hakkında yasal işlem başlatılarak cezalandırılmalıdır” dedi.
HABER MERKEZİ