Alışverişin kalbi Eminönü Mahmutpaşa’daki esnaflar ekonomik krizden kan ağlıyor. Tamamen dolara endeksli ticaretin yüzde 80 oranında düştüğünü kaydeden Mahmutpaşa esnafının tek umudu Kurban Bayramı.
Ekonomik kriz, 24 Haziran seçimlerinden sonra yapılan zam üstüne zamlarla toplumda kendini iyice hissettirmeye başladı. Enflasyonun son 14 yılın en yüksek seviyesine çıkması ve dövizin önlenemez yükselişiyle beraber, otoyol, köprü geçişleri, elektrik, doğalgaz ve alkollü içeceklere çeşitli zamlar geldi. ABD ile süren diplomatik kriz sonrası doların 5 lirayı aşması ise toplumu daha da tedirgin etti. İstanbul’da alışverişin kalbi olan Eminönü Mahmutpaşa’daki esnaflar yaşadıkları ekonomik sorunları anlattı.
‘İşler berbat durumda’
19 senedir Mahmutpaşa’da hac malzemeleri satan esnaf İzzettin Güngör, hac mevsiminin başladığını ancak işlerin hiç iyi olmadığını vurguladı. “İnsanlar haca gidiyor fakat malzeme alacak paraları yok” diyen Güngör, emekli maaşını alan hacı adaylarının kendilerine gelmediğini, direkt olarak paralarını bankaya yatırmaya gittiğini ifade etti. Güngör, “Son iki senedir işlerimiz kötü ancak bu sene berbat durumda. Hacı adayları gelip eşyalara bakıyor ama insanlar alıcı değiller. Çünkü paraları yok. Çoğu insan artık haca da borç parayla gidiyor. Gelip malzemelere bakıp, ‘Vallahi bir şey alamıyorum. Ben hac paramı zor çıkarttım, bunlara verecek param yok’ diyorlar. Bugün sabahtan akşama kadar sadece 65 lira cebime girmiş. Ne yapacağımızı da bilmiyoruz. Bir sene önce yine borç harçla geçiniyorduk, ama artık borç alacak insan da kalmadı” diye belirtti.
‘Esnaf için herşey bitmiş’
Mallarını dolarla aldıklarını ve bu yüzden doların yükselmesi kendilerini ciddi bir şekilde etkilediğini ifade eden Güngör, “Ramazan ayında 10 liraya aldığımız seccadeyi şu an 14 liraya satıyoruz. Sattığımızı da yerine koyamıyoruz. 18 bin 500 dolar borcum var, son iki günde 10 bin lira zarar ettim. Niye zarar edeyim? Bu zararımı kim karşılayacak? Dolar yükseldiği zaman bitiyoruz. Buradaki esnafların hepsi kan ağlıyor. Esnaf için her şey bitmiş. Seçimden önce ‘Doları aşağıya çekeceğiz’ diyerek umut verdiler, ama dedikleri gibi çıkmadı. Onlara artık hiç inanmıyoruz. Yetmedi, birde zamlar yavaş yavaş geliyor” ifadelerini kullandı.
‘Umudumuz bayram’
Tekstil işiyle uğraşan soyadını vermek istemeyen Murat ise, 5-6 yıl önceki iş durumlarını aradıklarını belirtti. İnsanların alım gücünün olmadığını kaydeden Murat, “İnsanlar ortalama 2 bin lira maaş alıyor. Bunu kiraya mı, elektriğe mi, doğalgaza mı ya da mutfağa mı versin? Bunlardan sıra bizim gibi esnaflara gelmiyor. İnsanlar en son elbise almayı düşünüyor. Çoğu insan da bayramdan bayrama kıyafet alır duruma geldi. Biz de dükkanımızda oturup gelecek bayramı bekliyoruz, umudumuzu bayrama bıraktık” dedi.
‘Müşteriler bizi anlamıyor’
Ticaretin iç piyasada yüzde 80 oranında düştüğünü vurgulayan Murat, kendilerini ayakta tutan müşteri potansiyelinin ise Yunanlılar, Tacikler ve Bulgarlar olduğunu belirtti. Murat, “Alışverişe gelen yabancılar da döviz kuru yüksekliğinden faydalanıp alışveriş yapıyorlar. İç piyasadaki müşteriler de bizi anlamıyor. Son bir aydır 12 liraya aldığımız malı 13 liraya satmak zorunda kalıyoruz. Onlara, ‘Bu mallar dövizle geliyor, mecburen bu fiyata satıyoruz’ dediğimizde ‘Bize ne’ diyor. Müşteriler önceleri 30 metre kumaş alıyordu, şimdi en fazla 10 metre alıyor” şeklinde konuştu.
Murat, “2 çocuğum var. Biri lise diğeri ise ortaokula gidiyor. Bizler kendi durumumuzu bıraktık, son bir yıldır kendimize masraf yapamıyoruz. Tüm masraflarımızı çocuklarımıza yapıyoruz. Kazandığımız 3-5 kuruş ancak onların eğitimine yetiyor. Ekonomide şu an gözle görülür bir iyileşme yok. Bu ülkede toplumsal sıkıntılar var iken ekonomik sıkıntılar kısa vadede iyileşmez. Yine ülke dışındaki sorunlar da bizi bu noktaya getirdi” dedi.
‘Bizi yönetenler hep kendi çıkarını düşünüyor’
30 yıldır mefruşat işiyle uğraşan Selçuk Ahmetoğlulları ise, işlerinin kötü gittiğini fakat bu durumun kimsenin umurunda olmadığını söyledi. Bu ülkede iktidara gelenlerin şahsi menfaatlerini düşündüklerini belirten Ahmetoğlulları, toplumu düşünmeyenlerin ülkenin yarınını kuramayacağını vurguladı. Ahmetooğlulları, “Bugün bizi yönetenler hep kendi çıkarlarını düşünüyor. Yönetimdekiler zaten hep zengin, daha da zengin oluyor. Orta kesim aşağıya doğru ivme yapıyor. Alt kesimdekiler de zaten kimsenin umurunda değil. İndikçe iniyor. Sabahtan beri dükkanımızda oturuyoruz” diye konuştu.
Türkiye’deki malların hemen hemen hepsinin dolar endeksli olduğunun altını çizen Ahmetoğlulları, şunları söyledi: “Doların yükselmesi bizi vurmayacak da kimi vuracak? Geçen sene bir ödememi yapmak üzere dövizciye 350 milyar para götürdüm. Bana 100 bin dolar para verdi. Ödemenin ikinci taksiti geçen gün geldi, 500 milyar götürdüm yine 100 bin dolar verdi. Benim 150 milyarım uçtu, zarara girdim.”
MA / Bilal Seçkin