Eylem Oyunlu’nun isimsiz 10 günlük bebeği ve 2 yaşındaki çocuğuyla tutuklanmasına yönelik tepkiler sürerken, İHD Diyarbakır Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Yılmaz, tutukluluğun mevzuata aykırı olduğunu belirtti
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde Eylem Oyunlu’nun, “örgüte yardım” suçlaması ile 10 günlük isimsiz bebeği ve 2 yaşındaki çocuğuyla birlikte cezaevine konulmasına yönelik tepkiler sürüyor.
MA’dan Ergin Çağlar ve Fahrettin Kılıç’ın haberine göre; Oyunlu’nun tahliyesi için üst mahkemeye yapılan tutukluluğa karşı itiraz reddedilirken, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Ercan Yılmaz, Oyunlu’nun tahliye edilmesi gerektiğini söyledi.
‘Hakimin takdir yetkisine bakıyor’
Oyunlu’nun çocuklarla birlikte tutuklanmasının yasal mevzuata aykırı olduğunu vurgulayan Yılmaz, lohusa döneminde tutuklanma süreçlerini şöyle açıklık getirdi: “Bu en başta ceza muhakemeleri kanununa aykırı bir durum. CMK aslında tutuklamaların alternatiflerini sayıyor. Adli kontrol şartları var; yurtdışına çıkma yasağı var, haftanın belirli günlerinde imza atma yükümlülüğü var. Bu şekilde CMK buna müsaitken bu tedbirlerin uygulanmaması ve ısrarla henüz iki yaşında ve birkaç günlük bebeği, bu tarz özel durumu olan bir kadının tutuklanması en başta yürürlükte bulunan mevzuata aykırıdır. Evet, o kanun maddesi kesin bir şekilde tutuklanmaz demiyor, tutuklanmayabilir diyor. Yani olayı hakimin takdir yetkisine bırakıyor.”
‘İnsani ve vicdani değil’
Oyunlu hakkında tutuklama tedbirinin çok ağır olduğunu dile getiren Yılmaz, olayın hukuki boyutunun olması kadar insani boyutunun da olduğunun ifade etti. Yılmaz, “Kendisine istinat edilen suçlamayı basından öğrendik. Öğrendiğimiz kadarıyla örgüte yardım etmek suçlaması var. Bu tarz yargılama yapılırsa, sonucunda ceza alsa bile alacağı ceza 3 ila 3,5 yıl arası. Bugün masumiyet karinesi var. Oyunlu’nun ceza alacağını düşünsek bile alacağı cezanın karşısında tutuklama tedbiri çok ağır bir tedbir. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler var. Özellikle çocuklar açısından düzenlenen 1995 yılından beri Türkiye’nin taraf olduğu BM Çocuk Hakları Sözleşmesi var. Bu sözleşmenin ilk kuralı çocuğun üstün yararı. Henüz on günlük olan ve doğumdan kaynaklı her an yeni bir komplikasyonun gelişebileceği, bir bebeğin henüz lohusa döneminde olan bir kadının kendisi ifadeye çağrıldığı halde ve bu ifadeye riayet ettiği halde tutuklanmasının insani ve vicdani olmadığını düşünüyoruz. Bu yüzden bir an önce bu durumun sona erdirilmesini ve Eylem Oyunlu’nun tahliye edilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Tutuklama kararı ile çocukların eğitim, sağlık, gelişme, özgürlük ve güvenlik haklarının ihlal edildiğini belirten Yılmaz, cezaevinde şartların yanında Kovid-19 salgınıyla ilgili gerekli önlemlerin alınmamasının doğuracağı risklere dikkat çekti.
Türkiye’nin giderek otoriterleşen bir yöne evirildiğine değinen Yılmaz, iktidarın bu tür tutuklamalarla topluma mesaj verdiğinin altını çizdi.
DİYARBAKIR