Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 796. haftasında 14 Haziran 1993’te Silopi’de gözaltına alındıktan sonra kaybedilen 6 köylünün akıbetini sordu
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle sürdürdükleri eylemlerinin 796. haftasında, 14 Haziran 1993’te Silopi’nin Görümlü ve Derecik köylerinde gözaltında kaybedilen Şemdin Cülaz, Mehmet Salih Demirhan, Halit Özdemir, İbrahim Akıl, Hamdo ve Hikmet Şimşek akıbeti soruldu.
Pandemi nedeniyle bir süredir sosyal medya hesapları üzerinden gerçekleştirilen eylemde, gözaltında kaybedilen Şemdin Cülaz’ın eşi Mevlüde Cülaz konuştu. Cülaz, ramazan ayında sahura kalktıkları saatte devlet güçleri tarafından köylerinin basıldığını ve baskın sırasında eşinin götürüldüğü o günden sonra bir daha haber alamadıklarını söyledi.
‘Bizi çıkarıp evi yaktılar’
Mehmet Salih Demirhan’ın oğlu Yusuf Demirhan da babasının kaybolma hikayesini şöyle paylaştı: “Kapıyı tekmeleyerek içeri girdiler. Babam yanımızda yatıyordu. Gelip onu aldılar ve bizleri de dışarı çıkardılar. Kuran ve küçük kız kardeşim vardı evde. Bir kibrit ile evi komple yaktılar.”
‘Bir hukuksuzluk cehennemindeyiz’
Konuşmaların ardından bu haftaki basın metnini 1993’te gözaltında kaybedilen Ferhat Tepe’nin kardeşi Ayşe Tepe okudu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bir hukuksuzluk ve Anayasasızlık cehennemindeyiz. Görümlü Jandarma Karakolu’na götürülen köylülerden bazıları serbest bırakıldı. Ancak Şemdin Cülaz, Mehmet Salih Demirhan, Halit Özdemir, İbrahim Akıl, Hamdo ve Hikmet Şimşek isimli köylülerden bir daha haber alınamadı.”
“Vicdan azabı çektiğini söyleyen bu kişi (asker), verdiği röportajda altı köylünün kaybedilmesini detayları ile anlattı. Bunun üzerine; 24 Ağustos 2009 tarihinde kayıp yakınları yeni delillerin varlığı iddiasıyla soruşturmanın yeniden açılması için Şırnak Cumhuriyet Savcılığı’na başvurdu.”
Asker itiraf etti
Tepe, yeniden açılan soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, Emekli Tuğgeneral Mete Sayar, 2. Komando Tabur Komutanlığından Tansel Erok, Yüzbaşı Murat Ali Yıldız, Teğmen Serdar Tekin, Emekli Albay Hasan Basri Vural ve Üsteğmen İbrahim Kıraç hakkında ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet istendiğini ve iddianamenin kabul edilmesi ile davanın açıldığını hatırlattı. Olay sırasında Görümlü Taburunda zorunlu askerlik yapan tanıkların dava kapsamında ifade verdiğini ve işkenceyi itiraf ettiklerini, emir verenleri, kurşuna dizenleri isim isim söylediklerini belirten Tepe, “Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi 3 Temmuz 2015 tarihli karar duruşmasında tüm delillere ve tanıklara rağmen General Mete Sayar ve diğer rütbeliler hakkında beraat kararı verdi” dedi.
İSTANBUL