Çocuklarla pandemi sürecinde felsefe çalışmaları yürüten Zişan Kürüm ve Duygu Eren, çocukların kendi hakları ve başkalarının hakları konusunda bilgi sahibi olmalarını amaçladıklarını söyledi
MA’dan Eylem Akdağ’ın haberine göre; Felsefe Öğretmeni Duygu Eren ile Ankara Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde akademik çalışmalarını sürdüren Zişan Kürüm, çocuklara felsefeyi sevdirmek için pandemi sürecinde atölye çalışması başlattı. Bu atölyenin nasıl ortaya çıktığını anlatan Kürüm, “Bir atölye kurma fikrim vardı, fakat hayata geçirememiştim. Bu süreçte pek çok toplantıyı online yapmak zorunda kaldık. Bunun üzerine evden çıkamayan çocuklara bir alan açalım istedik ve Atölye Mor Salyangoz çalışmasını başlattık” dedi.
‘Farklı fikirlerin önünü açıyoruz’
“Bizim yaptığımız, bir kavramın içeriğini bulmalarında çocuklara eşlik etmek, farklı fikirlerin önünü açmak” diyen Kürüm, şunları ifade etti: “Çocuklar zaman zaman ‘öğretmenim’ ya da ‘hocam’ diye hitap etse de ısrarla öğretmen olmadığımızı vurguluyoruz ve eşitler ilişkisi kurmaya çalışıyoruz. Örneğin, birbirimize sıfatlar, unvanlar olmaksızın isimlerimizle hitap etmelerini öneriyoruz ama çocukların bunu kırması zaman alıyor. İşin aslı biz de onlardan çok şey öğreniyoruz.”
Çocuklara iyi geliyor
Kürüm, atölyelerinde herkesin söz almasının zamanla herkesin eşit bir şekilde görüşlerini açıklayabilmelerinin önünü açtığını da dile getirdi. Kürüm, çocukların ilgisine dair ise “En önemlisi de herkes birbirini dinliyor ve bu çocuklara çok iyi geliyor. Oturumların sonunda bir değerlendirme yapıyoruz. Çocuklar orada sevdiğini, sevmediğini, dikkatinin dağıldığını ya da sıkıldığını, kendini ifade edip edemediğini açıklıyor. Hem öz değerlendirmelerini yapıyorlar hem de bize fikir veriyorlar” diye belirtti.
Felsefeye olan ilgi sorunlu
Son dönemde felsefeye olan ilginin sorunlu bir şekilde arttığını düşünen Kürüm, nedenini ise “Örneğin ‘değerler eğitimi’ altında gelişen yeni bir alan var. Burada aşılanmaya çalışılan özünde felsefe olmayan bir eğitim anlayışı. Yapılan şey, belli bir kesimin ahlaki normlarının öğretilmesi. Çocuklar için felsefe adıyla yapılan online etkinliklere baktığımızda çoğunlukla felsefe adı altında inanç temelli, ideolojik, cinsiyetçi ahlak normlarının öğretimiyle karşılaşıyoruz. Felsefe eğitiminin hedefi çocuklara belli bir düşünce yapısını dayatmak olmamalı. Çocuklar için felsefe çalışmasının hedefi, çocukların sistematik bir biçimde düşünme becerisi geliştirebilmelerinin önünü açmak, kendilerini doğru ve tam olarak ifade edebilmelerini, kendi haklarının ve daha önemlisi başkalarının haklarının bilgisine sahip olmalarını sağlamak olmalı” sözleriyle açıkladı.
‘Merakı diri tutmak istiyoruz’
Şuan için üç ayrı oturumları olduğunu ve oturumların yaklaşık bir saat sürdüğünü ifade eden Duygu Eren ise, şunları belirtti: “5 yaşından itibaren çocuklar, felsefe yapabiliyorlar. 6 , 7-9 ve 10-12 yaş olmak üzere üç farklı grubumuz var. İlerleyen zamanlarda 12-15 yaş grubuyla da çalışmayı, online eğitimin yanı sıra yüz yüze eğitimlerle de atölye çalışmalarımızı sürdürmeyi düşünüyoruz. Felsefe tarihi veya akademik anlamda ders işlemiyoruz. Merakı diri tutmak ve çocuklardan gelen farklı düşünceler üzerinden derinlemesine tartışma yapmak istiyoruz. Bu sebeple, çocuk kitapları üzerinden, ‘özgürlük’, ‘adalet’, ‘sevgi’, ‘cesaret’, ‘sorumluluk’, “paylaşım’ gibi günlük hayatta sıkça kullandığımız kavramları anlamaya, yorumlamaya çalışıyoruz.”
Düşündüklerini özgürce ifade ediyorlar
Çocukların, çok meraklı ve istekli olduğunu ifade eden Eren, “Her şeyden önce, rahatça konuşabildikleri ve düşündüklerini istedikleri şekilde ifade edebildikleri için mutlular. Birbirlerini dinliyor, birbirlerinin düşüncelerine karşı fikirler üretiyor ya da birbirlerini onaylıyorlar. Zaman içerisinde, başlangıçta sessiz kalmayı, dinlemeyi tercih eden çocukların konuştuklarını, daha etkin olduklarını ve özgüvenli davrandıklarını görmek de bizi ayrıca mutlu ediyor” dedi.
‘Felsefe dersi değersizleştiriliyor’
Eren, sistem içerisinde felsefe alanına yer bırakılmadığını, her geçen yıl felsefe dersinin değersizleştirildiğine de dikkati çekti. Çocukların sınav odaklı bir sistem içinde yetiştirildiğini ve öğrencilerin sınavda belirleyiciliği olmayan derslere ilgi göstermediğini belirten Eren, “Sınavda çıkan beş sorunun da paragraf sorusu niteliğinde olması, felsefe dersini ‘çalışmaya değmez’ yapıyor. Bunun ötesinde bence biraz da felsefe dersi ‘rahatsız edici’ bulunduğundan, bilinçli olarak diğer derslerin gerisine itiliyor. Çünkü felsefe merakla başlar ve sorgulamayla bir ömür devam eder. Ve sorguladığınız her şey yerleşik kabulleri sarsar” şeklinde konuştu.
6-12 yaş herkes katılabilir
Atölye Mor Salyangoz’un online felsefe çalışmalarına 6-12 yaş grubuna uygun herkes katılabiliyor. Çocuklarının bu çalışmaya katılmasını isteyen ebeveynler “cocuk.felsefe@gmail.com” e-mail adresinden Kürüm ve Eren ile iletişime geçilebilir.
ANKARA