Cumartesi Anneleri, kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 697. kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Bu haftaki eylemde, 10 Ağustos 2004’te kaybedilen Tolga Baykal Ceylan’ın hikayesi anlatıldı. Anne Kadriye Ceylan, oğlunun kaybedildiği andan itibaren suç işleyenlerin çoğaldığını belirterek, “Başvurduğum İğneada Karakolu’nda pis şeyler dönüyordu, ancak sorduğum sorulara yanıltıcı ve yön değiştirici cevaplar verdiler. Yaklaşık bir ay beni oyaladılar. Aradan geçen aylar ve yıllar içinde Tolga’nın kaybedilişini örtbas ve delil karartmaya düzenek olan bir sürü belge ve bilginin ortaya çıkmasıyla bugün artık hiçbir ‘acaba’ kalmadı” dedi. Haftanın açıklamasını yapan İHD Şube üyesi Meryem Bars, 14 yıl önce evinden tatile gitmek üzere çıkan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Tolga Baykal Ceylan’ın hikayesini anlattı. Bars, “24 yaşındakiİstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisi Tolga Baykal Ceylan,İstanbul’da annesiyle birlikte yaşıyordu. 7 Ağustos 2004 tarihinde tatil amacıyla Kırklareli’nin İğneada ilçesine gitti. Aynı gün telefonla annesini arayarak İğneada’ya ulaştığını söyledi. 10 Ağustos 2004 tarihinden sonra annesiyle haberleşmesi kesildi. Tolga’dan bir daha haber alınamadı” ifadelerini kullandı. Annesinin tüm başvurularına rağmen bir sonuç alamadığını aktaran Bars, 2004 yılında savcılığın başlattığı soruşturma dosyasının 2006 yılında “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verilerek kapatıldığını aktardı. Bars, sorumluları Ceylan’ın akıbetini açığa çıkarmaya çağırdı.
Askerler götürdü
Diyarbakır’daki kayıp eyleminin 495.’si Koşuyolu Parkı’ndakiİnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirildi. Bu hafta 10 Ekim 1994 tarihinde Dersim’in Hozat ilçesi Dereköy mezrasında yaşarken, “yol gösterme” bahanesiyle askerlerce evinden alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hasan Çiçek’in kaybediliş hikayesi anlatıldı. İHD Şube Yöneticisiİrfan Ekinci, Zeynep Çiçek’in eşini bulmak için girişimlerde bulunduğunu, bir ay sonra yakılmış bir cenaze bulunduğu haberi üzerine teşhis için gittiğinde cenaze üzerindeki kol düğmelerinden, eşine ait olduğunu tespit ettiğini aktardı. Ancak cenazenin Çiçek’e ait olduğu ispatlanamadığı için resmi kayıtlara “kayıp” olarak geçtiğini anlatan Ekinci, sorumluları hesap vermeye çağırdı.
İSTANBUL