Van’da Erhan Görür’ün öldürülmesine ilişkin ifade veren asker, ‘ben ateş ettim’ demesine rağmen serbest bırakıldı. Asker Y.E.’nin, ‘dur ihtarına uymadılar’ ifadeleri ise yaralı kurtulan Yılmaz’ın ifadeleri ile çelişiyor
Van’ın Başkale ilçesine bağlı Kaşkol (Qaşqol) Mahallesi’nde 14 Haziran’da askerlerin açtığı ateş sonucu Erhan Görür yaşamını yitirmiş, Saim Yılmaz da ağır yaralanmıştı. Yaşanan olayla ilgili hem Eşmepınar Karakolu hem de Başkale savcılığı tarafından ifadesine alınan Piyade Üsteğmen Y.E., kendisinin ateş açtığını ve tek sorumlunun kendisi olduğunu söylemesine rağmen serbest bırakıldı.
Eşmerpınar Jandarma Karakol Komutanlığı’nda ifade veren Piyade Üsteğmen Y.E, yaşananları şöyle anlattı: “13.06.2020 günü saat 23.00 sıralarında Kavaklı Dere mevkiine 11 personel ile birlikte ben ve 10 uzman ile birlikte çıkış yaptık. Kavaklı Dere mevkiine yaya intikal ederek aynı gün saat 23.40 çavuşları yerleştirdim. 3 kol halinde mevzileri oluşturduk. Mevziler ile aramızda 20 metre mesafe olacak şekilde ayarlama yaptım. Benim mevziimde ben, Uzman Çavuş B.K. ve Uzman Onbaşı A.Ö. bulunuyordu. Tüm mevziler yerini alıp beklemeye geçtik. 14 Haziran günü saat 00.20 sıralarında Sarısu Karakolu’ndan bana telefon geldi. Görüşmemde sınır hattından 4 adet atlı şahsın Kaşkol Mahallesi’nde boş bir vaziyette Deliklikaya mevkiine doğru gider vaziyette olduğunu görmüşler. Ben hemen ekibi toplayarak Deliklikaya mevkiine doğru önlerini kesmek için yaklaşık 1.5 km yürüdük. Saat 01.15 sıralarında Deliklikaya mevkiine ekibi yerleştirdim. Yerimizi aldıktan hemen sonra saat 01.20 sıralarında 4 atlı şahsın Delikkaya mevkiinde yani 1’inci askeri yasal bölgeden yüklü bir vaziyette üzerimize doğru geldiğini gördük.”
‘Havaya ateş ettim’
Atlıların yaklaşması üzerine kendilerine “dur” ihtarında bulunduğunu iddia eden Y.E., ifadesine şöyle devam etti: “Ama şahıslar ihtara uymadı ve at ile birlikte hızlanmaya başladılar. Atlılar hızlanınca uzaklaşmasınlar diye havaya üç el ikaz ateşi yaptım. Ama atlılar yine durmadı. Atlılar durmayınca bu sefer atlıların sağına ve soluna ateş ettim. Atlılar bu sefer Sarıova dağına tırmanmaya başlayıp tepenin arkasından geçip gözden kayboldular. Diğer mevzide bulunan arkadaşlar dur ihtarını ve silah sesini duyunca hemen yanımıza geldiler. Kaşkol Mahallesi’nin arka tarafına geldiğimizde bana telefon geldi. 2 atlı şahsın Güvendik istikametine kaçtığını, 2’sinin de o bölgede bulunduğu belirttiler. Biz de arama tarama yaptığımız sırada 2 at arasında yaklaşık 500 metre mesafe olacak şekilde, atı süren şahısların yerde yattığını fark ettik. Atın birisi ölmüştü. Ölen atın üzerindeki şahıs kolundan yaralıydı. Sağlam at üzerindeki şahıs yere düşmüş ve yanına gittiğimizde nabzının atmadığını fark ettik. Atların heybelerine baktığımızda kaçak sigara olduğunu gördük. Benim ateş sebebim ‘dur’ ihtarına uymadıkları içindir. Kaçan şahısların sigara kaçırıp kaçırmadığını ve terörist olup olmadığını konusunda fikrimiz yoktur. Bölgemiz terör bölgesidir. Bölgede sürekli olarak aktif kaçakçılık ve mülteci kaçırma olayları yaşanmaktadır. Bölgede yaşanan olay ile alakalı planlı görevimiz bulunmaktadır.”
‘Ben ateş ettim’
“Ateş ettiğiniz esnada karşı tarafta silah var mıydı? Size karşı herhangi bir tehdit oluştu mu?” sorularına ise Y.E; “Ateş ettiğim esnada bize karşı ateş etme gibi bir durum yaşanmadı” cevabı verirken, “Ateş etme emrini kim verdi? Personelinizden başka biri ateş etti mi?” soruna ise Y.E, “Ben kendim ateş ettim. Zaten orada tek sorumlu bendim. Diğer personeller ateş etmediler” dedi.
Yurtdışı yasağı ile serbest bırakıldı
Jandarma ifadesinden sonra Başkale Cumhuriyet Başsavcılığı’nda da ifadesi alınan Y.E, karakoldaki ifadelerini aynen tekrarladı. Daha sonra Başkale Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen Y.E., “Yurtdışı yasağı” verilerek serbest bırakıldı. Y.E.’nin silahına da el koyuldu.
Yılmaz askerin ifadelerinin aksini söylemişti
Yaralı kurtulan Saim Yılmaz ise Mezopotamya Ajansı’na yaptığı açıklamada askerin ifadelerinin tam aksini söylemişti: “Saati tam hatırlayamıyorum. Asker bastı. Elimizdeki sigarayı yere bıraktık. Bize vurmaya başladırlar. Silah dipçikleriyle vurmaya başladılar. Durduğumuz halde bize ateş açtılar. Asker beni yaraladıktan sonra, yere yatırdı, koluma bastı. Ben ‘ne yapıyorsun’ diye sorunca, bana ‘sen teröristsin seni öldüreceğim’ dedi. Olay esnasında muhtarı aramasaydım orda ölecektim. Gözümün önünde arkadaşımı vurdular.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı