Türkiye’de 2000’li yıllarda ortaya çıkmaya başlayan hortumlar son yıllarda İstanbul’a kadar ulaştı. İklim değişiminin bir sonucu olan hortumların sayısı ve etkisi ise giderek artacak
Türkiye’de 2000’li yıllarla birlikte ortaya çıkmaya başlayan hortumlar küresel ısınmanın Türkiye coğrafyasını her geçen gün artarak etkilediğini gösteriyor. Bursa’da 5 kişinin yaşamını yitirdiği ve 1 kişinin halen kayıp olduğu sellerin ardından aşırı yağış bu kez İstanbul’da görülürken, büyük bir hortumun ortaya çıkması dikkat çekici. Sağanak ve dolu yağışı öncesi kara bulutlar şehrin üzerini kaplarken Çatalca’da oluşan hortum kıyıda bir işletmenin çatısını paramparça yaptı. Kent genelinde sağanak dolayısıyla birçok yerde su birikintisi oluşurken bazı noktalarda trafik durma noktasına geldi. Sağanak özellikle Üsküdar çevresinde kendisini gösterirken, yağış nedeniyle bazı yollar adeta göle döndü. Bir yurttaş yaşamını yitirirken sel sularına kapılan bir başka yurttaş ise kurtarıldı.
Küresel ısınma
Dünya üzerinde küresel ısınma, 1980’li yıllarda belirginleşirken, 1990’lı yıllarda ise en yüksek değerlere ulaştı. Özellikle 1998 yılı güvenilir aletli gözlemlerin başladığı 1860 yılından beri yaşanan en sıcak yıl olarak kayıtlara geçti. 1998 yılı, en sıcak yıl olarak kayda geçerken, aynı zamanda daha önce hiç görülmemiş sayıda afetler yaşandı. 1998 yılında 240 kuvvetli fırtına, 170 taşkın ve 190 orman yangını, çok sayıda şiddetli kuraklık olayı, sıcak ve soğuk hava dalgaları yaşandı. Türkiye, subtropikal kuşakta Akdeniz iklimi olarak adlandırılan bir bölgede yer almaktadır.
Türkiye’de risk artıyor
Türkiye, küresel ısınmanın özellikle su kaynaklarının zayıflaması, orman yangınları, kuraklık ve çölleşme ile bunlara bağlı ekolojik bozulmaların yaşanacağı risk grubu ülkeler arasında bulunmaktadır. Bu riskleri en aza indirecek ya da ortadan kaldıracak herhangi bir hazırlık yapılmazken, riskleri her geçen gün arttıran ve geleceğimizi karartan adımlar atılmaktadır. Sanayi bölgelerinin tarım arazileri üzerinde boy gösterip yeraltı ve yerüstü sularını aşırı kullanımları ve atıklarını dere ve denizlere bırakmaları, enerji şirketlerinin yarattığı kirlilikler (JES, termik vb.), madencilik faaliyetleri ile doğal alanların hızla yok edilmesi vb. uygulamalarla insan ve doğada yaşayan binlerce tür canlının sonu getirilmeye devam ediliyor.
Türkiye’de hortumlar
Dünyada tayfun ve hortum gibi fırtınalar 1960 ile günümüz verileri karşılaştırıldığında meteorolojik afetler, dünyada 3 kat daha fazla yaşanmaya başlandı. Türkiye’de 1940-2000 yılları arasında meydana gelen doğal afetler içerisinde yüzde 27 ile fırtınalar 2010 yılına geldiğinde yüzde 33’e çıkarken en başta yer alıyor. İklim değişikliği ile birlikte Akdeniz’in sularındaki ısınma nedeniyle Akdeniz’de tropikal fırtınalara benzer fırtınalar oluşmaya başladı. Türkiye’de hortumların, hem oluşum sayısı hem de şiddeti ABD’ye göre çok düşük. Ancak Türkiye’nin hortum gerçeğinden tamamen soyutlanması kesinlikle mümkün değil. Türkiye’de iklim değişikliğinin en can yakıcı sonuçları içinde ise kuraklık (kıtlık, orman yangınları, sıcak hava dalgaları, tarımsal haşareler…), ani seller (şiddetli yağmur ve yıldırımlar ile birlikte güçlü rüzgarlar, fırtınalar, hortumlar) ve denizlerde su seviyelerinin yükselmesi ve buna bağlı tarım ve yerleşim yerlerinin deniz suları altında kalması yer almaktadır.
Türkiye’de hortum 9 can aldı
Hortumların gelecekte daha da artıp etki alanı büyüyerek ciddi can kayıplarına yol açacağı belirtiliyor. 2000’li yıllardan itibaren Türkiye’de görülmeye başlayan hortum olaylarında artışlar yaşanıyor. Özellikle Akdeniz’de ve Karadeniz’de denizlerin üzerinde sıklıkla hortumlar görülmektedir. Bunların sonucunda can kaybı oluşmamıştır. Ancak, 2004 yılında Elazığ’da ve 2012 yılında Ankara’da yaşanan hortumlar sonucu dokuz kişi yaşamlarını yitirdiler. Marmara Bölgesi’nde hortumlar haziran ile eylül ayları arasında kararsız hava cepheleri nedeniyle oluşmaktadır. Karadeniz’de ise genellikle hortumlar yaz sonunda eylül ve ekim aylarında deniz üzerinde oluşmaktadır. En çok hortumun ve şimşekli hava cephelerinin görüldüğü bölge ise Akdeniz kıyılarıdır. Akdeniz’de hortumlar genelikle ekim-mart ayları arasında görülmektedir.
ABD’de yılda 1200 hortum
Hortumlar, küçük ancak güçlü alçak basınç alanlarında hızlı bir şekilde kendi etrafında dönen rüzgarlardır. Hortumların oluşumu her zaman huni şeklini almış bir bulut ile başladığı izlenir. Bu huni bulut, yerle temas ettikten sonra hortum olarak ortaya çıkar. Çoğu hortumların çapı 100 ile 600 metre arasındadır. Bazen çapı 1600 metreyi aşan hortumlar oluşur. Su hortumu adı verilen hortumlar ise büyük su kütlelerinin üzerinde dönen hava kolonlarıdır. Her yıl 1200 hortumun ortaya çıktığı ABD’de en yıkıcı hortumlardan biri 3-4 Nisan 1974 tarihinde yaşandı. 16 saat içinde 148 hortum ABD’nin 13 eyaletinden geçerken, ardında 307 ölü ve 6 binden fazla yaralı insan bıraktı.
Hortumların sonuçları!
Hortumlar 137 km hızda oluştuğunda ağaçlara ve mobil evlere zarar verir. 178 km hızda; prefabrik evleri temellerinden oynatır. 218 km hızda; prefabrik evleri söker, büyük ağaçları devirir. 266 km hızda; çatı ve duvarları söker, arabaları devirir. 267 ila 322 km hız aralığında; zayıf temelli evleri kımıldatır, arabaları fırlatır. 322 km sonrası ise arabaları 90 metre uzağa kadar fırlatarak atar.
EKOLOJİ SERVİSİ