Türkiye’de vaka sayısı 106 günde 200 bine yaklaşırken, son süreçte vakaların hızla arttığı Diyarbakır’da bir günde testi pozitif gelen sayısının 100’ün üzerinde olduğu belirtildi
Koronavirüs salgını dünyanın gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Johns Hopkins Üniversitesi’nin verilerine göre Covid-19 salgını dünya genelinde şu ana kadar 9 milyon 263 bin kişiye bulaşırken, 477 bin can aldı. Salgının en sert etkilediği ülkelerden biri olan Türkiye’de ise toplam vaka sayısı 190 bini geçti. İlk vakanın tespit edilmesinin ardından Türkiye 106 gündür salgınla mücadele ediyor.
Türkiye’de sağlık bakanlığının açıkladığı son verilere göre 5 bin kişi yaşamını yitirirken, ‘normalleşme’ kararının ardından vaka sayıları artışa geçti.
Son süreçte koronavirüs salgınının hızla arttığı şehirlerden biri de Diyarbakır.
Salgının Dİyarbakır’daki durumunu Mezopotamya Ajansı’na değerlendiren Diyarbakır Tabip Odası Şerif Demir, kentte normalleşmeyle birlikte vaka sayısının arttığını ancak net verilere ulaşamadıklarını söyledi.
Bakanlığın süreci şeffaf yürütmediğini söyleyen Demir, “Edindiğimiz bilgilere göre son 2-3 haftadır Covid-19 nedeni ile hastanede günlük ortalama takip edilen hasta sayısı 250 civarında. Hasta sirkülasyonu çok fazla olduğu pandemi hastanelerinde her gün onlarca hasta taburcu edildiği halde onların yeri yeni hastalarla dolmakta. Diyarbakır’da günlük ortalama doğrulanmış vaka, yani PCR testi pozitif gelen sayısı 100’ün üzerinde. Aynı zamanda test negatif olup da klinikte ve radyolojik bulguları pozitif olanlar da hesaba katıldığında virüs ile enfekte hastalar ifade edilenden çok daha fazla sayıdadır” ifadelerini kullandı.
‘Yatak yok’
“1 Haziran sonrası hızlı başlayan normalleşme ile birlikte pandeminin başlangıcından bugüne kadar Diyarbakır’da hastanelerde takip edilen en yüksek hasta sayılarına ulaşıldı” diyen Demir, “Her ne kadar valilik ve bakanlık tarafından vakalardaki ‘artışa rağmen’ yatak doluluk oranında sıkıntı olmadığını dile getirilse de meslektaşlarımızdan aldığımız bilgilere göre Diyarbakır’da 112 aracılığıyla yatırılması gereken Covid-19 hastaları için yatak olmadığı bilgisi paylaşılmaktadır” diye konuştu.
‘Süreç şeffaf yürütülmeli’
“Filyasyonda oluşan aksaklıklardan kaynaklı toplumdaki enfekte kişileri tespit etmek zorlaşıyor ve gecikiyor” değerlendirmesinde bulunan Demir, “Virüsü taşıyan kişilerin tespit edilmesinde, izolasyon ve karantinada yaşanan gecikme enfekte olan bu kişilerin etrafındaki bir çok kişiye bulaştırmasına neden olmaktadır’ dedi.
Diyarbakır’da son 20 gündeki vaka artışlarıyla birlikte enfekte sağlık çalışanı sayısı da hızlı bir şekilde artmakttığını belirten Demir, ‘Bizim tespit edebildiğimiz kadar 150’nin üzerinde sağlık çalışanının Covid testi pozitif raporlanmıştır. Salgınla mücadele sadece toplum ve bireylerin sorumluluğuna bırakılamaz. Sağlık Bakanlığı ve yetkililer tarafından halka sıklıkla maske takılması, mesafe kuralına uyulması ve el hijyeninin sağlanmasına yönelik tavsiyeler veriliyor. Evet, kişisel koruyucu önlemler çok önemli ve uzunca bir süre hayatımızın bir parçası olacak. Ancak toplumun ve bireylerin sorumluluğunu aşan bir kamusal irade ve duyarlılık gerekir. Karar süreçlerinin bilimsel değerlendirmelere dayanan ve salgını kontrol altında tutmaya yönelik temel halk sağlığı uygulamalarıyla birlikte yürütülmesi gerekir. Her ilin verileri özgün değerlendirilip ona göre adımlar atılmalıdır. Kademeli ve kontrollü yapılmalıdır. Sağlık meslek örgütlerini bu sürece aktif bir şekilde katılmalıdır. Süreç şeffaf yürütülmelidir ve toplum bilgilendirilmelidir’ ifadelerini kullandı.
Urfa’da da vakalar artıyor
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Urfa Şube Eşbaşkanı Eylem Salar da ‘normalleşme’ süreciyle birlikte Urfa’da vaka sayılarının tırmanışa geçtiğini söyledi.
Yaşanan ölüm ve vaka sayılarının şeffaf bir şekilde halkla paylaşılması gerektiğine vurgu yapan Salar, “Bakın maske zorunluluğu daha yeni getirildi. Kafeler, restoran ve AVM’ler açılmış. İnsanlar normal rutin hayatlarına eskisi gibi devam ediyor. Bu durum vaka sayısının artmasındaki en büyük nedendir’ dedi
Bu süreçte sağlık çalışanlarının karşı karşıya kaldığı sorunlara da değinen Salar, sağlıkçıların baskı altında olduğunu söyleyerek, salgına yakalanan sağlık çalışanlarına ilişkin herhangi bir veri paylaşılmadığını ifade etti.