ABD ile Türkiye arasındaki krizi değerlendiren HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Hişar Özsoy, Krizin asıl sebebi Brunson meselesi olmadığını belirterek “ABD bir NATO müttefikine benzeri görülmemiş bir şekilde, resmi olarak yaptırım uygulamaya başlamış durumda. Türkiye daha fazla şey kaybetmemek için Bronsun’u bırakacaktır” dedi.
ABD’li Rahip Andrew Brunson’ın yurtdışına çıkış yasağının kaldırılması talebinin Türkiye tarafından reddedilmesi üzerine iki ülke arasındaki ilişkiler farklı bir boyut kazandı. ABD söz konusu yaptırımlarını Türkiye’nin uluslararası kuruluşlardan kredi almasını kısıtlayan bir tasarıyı da Senato’dan geçirdi. ABD, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun malvarlıklarını dondurması ve F-35 uçaklarının satısının dondurulmasını da Senato’dan geçirerek yaptırımlarını ağırlaştırdı.
‘Ciddi sorunlara yol açacak’
Yaptırımları değerlendiren Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Milletvekili Hişyar Özsoy, Gül ve Soylu’ya yönelik yaptırımların pratikte ciddi ekonomik sorunlara yol açacağını ifade ederek “Batı, Erdoğan’ın artık sopa dışında başka hiçbir yöntemden anlamadığı gibi bir kanaat gelişmiş. Bu kanaatin oluşmasının öncesi var. Daha önce Rusya’da düşen uçaktan sonra Rusya’nın yaptırımları ile birlikte Erdoğan yazılı olarak özür dilemek zorunda kalmıştı. Yine Almanya Deniz Yücel davasında ekonomik yaptırım uygulama konusunda kararlılık sergiledi ve Türkiye o zamanda geri adım atarak, Yücel’i serbest bırakmıştı. Öyle görünüyor ki, Amerikanlılarda Erdoğan’ın somut yaptırımlardan anladığı noktasına gelmiş durumdalar” dedi.
‘Türkiye geri adım atacak’
Krizin asıl sebebi Brunson meselesi olmadığını vurgulayan Özsoy, şöyle devam etti: “Bu yaptırımlardan sonra Türkiye her ne kadar iç kamuoyuna efelenmeyi devam ettirse de, sözlü olarak kaba bir tabirle posta koyarak karşılık vermeye çalışsa da, kısa bir süre sonra Bronsun’u serbest bırakacak. Yani Türkiye daha fazla şey kaybetmemek için Bronsun’u bırakacaktır. ABD ile karşı karşıya gelmenin sonuçları çok büyük olur. Mevcut durumda iki bakanın mallarına tedbir kararı konulmuş. Bu karar sembolik olsa da, kendi içinde başka meseleler barındırıyor. ABD’nin temel müttefiklerinden biri dediği, NATO ülkesi olan bir ülkenin iki bakanına ABD tarafından resmen yaptırım uygulandı. Bunun sonuçları ağır olur. Çünkü ABD bir NATO müttefikine benzeri görülmemiş bir şekilde artık resmi olarak yaptırım uygulamaya başlamış durumda. Türkiye mesajı almazsa yaptırımlar derinleşir. Şöyle düşünün, bu noktadan sonra hangi kredi kuruluşu, ya da fon yöneticileri cesaret edip Türkiye’ye yatırıma gelir. Zaten ekonomide ki etkisini hemen gördük dolar 5.10’u geçerek rekor kırdı. Yani psikolojik 5 bariyerini aştı, geçti. Eğer kısa süre içerisinde Türkiye Bronsun’u bırakmazsa ve iade etmezse bunun yansımaları çok daha şiddetli ve derin olur. Doğrusu daha büyük yaptırımların uygulanması için hazırlıklar vardı. Şuanda sembolik tutular. ABD ‘Bizim meselemiz ciddidir ve artık bu meseleyi zamana yaymadan çözün’ dedi. Şuanda top Türkiye’de. Türkiye her ne kadar aynı şekilde karşılık vereceğini söylese de, bunu yapacak güçlerinin olmadığını düşünmüyorum. Kısa süre içerisinde bir yol ve yöntem bulup Rahip Brunson’u serbest bırakacaklar. Yani bu konuda geri adım atacaklar.”
‘Bugünden yarına çözülecek meseleler değil’
İlişkilerin arkasında bir dizi sorunun olduğunu hatırlatan Özsoy, şunları söyledi: “Şimdi şöyle bir listeleme yaparsanız eğer, Türkiye’nin Fethullah Gülen’e yönelik beklentileri, Rojava’da ABD’lilerin işte Suriye Demokratik Güçlerine sunduğu destek, F-35’lerin teslimini durduran senato kararı, yine Türkiye’nin uluslararası kredi kuruluşlarından borç almasını engellemeye yönelik girişimler var. Onun dışında S-400 Füzeleri ve Türkiye’nin Rusya’ya yakınlaşmasının yarattığı sıkıntılar… Bunların dışında önümüzdeki dönemde İran’a yönelik ABD’nin koyacağı ambargodan Türkiye’nin şimdiden ‘Ben buna uymayacağım’ işaretleri veriyor olması. Hal böyle olunca ABD Türkiye ilişkileri bugünden yarına çözülecek meseleler değil. Ama Türkiye her ne pahasına olursa olsun ben Rahip Brunson’u bırakmayacağım derse, birçok noktada yani bahsettiğimiz tüm sorun alanlarından çok yoğun şiddetli yaptırımlara uğrayabilir.”
Kaynak: MA