Gülistan’la ilgili yürütülen soruşturmada onlarca eksik ve çelişki var. Ailenin avukatı Ali Çimen, önemli detayları aktarırken, ‘Gülistan Doku nerede?’ diye sormaya devam eden kadın örgütleri ise aramaların göz boyama olduğunu kaydetti
Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’dan 5 Ocak’tan bu yana haber alınamıyor. Gülistan’ın bulunması için yeterli şekilde arama çalışmaları yürütülmezken, olayda tüm şüphelerin işaret ettiği Gülistan’ın erkek arkadaşı Zaynal Abakarov’la ilgili de herhangi bir somut soruşturma yürütülmedi. Dosyamızın ikinci ve son bölümünde, aradan geçen aylara rağmen Gülistan Doku’nun bulunmamasına ilişkin hukuki boyutunu aile avukatı Ali Çimen’le konuştuk.
‘Zorla araca bindirildi’
Gülistan Doku’nun kaybolmasından önceki güne dair bilgileri aktaran Ali Çimen, şu ifadeleri kullanıyor: “Gülistan Doku’ya 4 Ocak günü saat 20:00 sıralarında Engin Yücel’in adına kayıtlı ama Zaynal Abakarov’un kullanımında olan telefondan mesaj gelmesi üzerine 16:21 ila 16:23 saatleri arasında çalıştığı Hanımeli Pastanesi’nden izin alarak Zaynal Abakarov’un evine gidiyor. Orada bir saat kaldıktan sonra dışarı çıkıyor. Onunla ilgili görüntüler de var. Sonrasında bir vatandaş 155’i arayarak ‘burada bir genç kız var onu zorla araca bindiriyorlar’ ihbarında bulunuyor. Bunun üzerine polis olay yerine gidiyor. O ihbarda bahsi geçen Gülistan ve yanındaki kişi de şüpheli Zaynal idi. Burada haliyle polis hemen kimlik soruyor ya, kimlik sorunca Gülistan’ın kimliği var, Zaynal’ın kimliği yok. Biz bunu nereden biliyoruz. Çünkü Gülistan oradan çıkıp öğretmeni olan Hatice isimli öğretim görevlisinin evine gidiyor, ona anlatıyor ve öğretim görevlisi bizzat giderek kolluğa durumu anlatıyor.”
‘Zaynal sert davranıyor’
Avukat Çimen, görüntü ve tanık ifadelerinin dosyada olduğunu söyleyerek, sözlerini sürdürüyor: “Bir gün önceden bir şiddet olayı var, zorla araca bindirme olayı var. Diğer gün Gülistan sabah kalkıp kahvaltısını yapıyor, öğretmeninin evinden çıkıyor. Saat 11:00 sıralarında yine çocuğun bulunduğu kafeye gidiyor. Görüntülerde Zaynal sert bir üslupla davranıyor Gülistan’a, aynı zamanda kafede çalışan arkadaşlarından biri de bunu söylüyor. Görüntülere dikkat edilecek olursa kızın üstüne yürür gibi oluyor, bağırıyor muhtemelen. Daha sonra Gülistan karşıya geçiyor. Gülistan’ın gitmediğini görünce bu sefer tekrar arıyor. Onun da görüntüleri var. Gülistan 8 dakika kadar orada kalıyor, daha sonra araca binip üniversiteye gidiyor.”
‘İfadeler çelişkili’
Telefon sinyalinin saat 12:26’da kesildiğini fakat saat 16:40’ta Gülistan’ı görenler olduğunu vurgulayan avukat Ali Çimen, üniversitede çalışan iki işçinin polise gidip Gülistan’ı gördüklerini ve eşkâlini de verdiklerini ifade ediyor. Çimen: “Köprüden kent girişine doğru hareket ettiğini söylüyorlar. Zaten saat 16:06’da Engin Yücel’in adına kayıtlı 4 saniyelik bir telefon görüşmesi de var. Bir görüşme var ama bizzat mı yapılmış yoksa telesekreter mesajı mı tam olarak belli değil. Ama bir temas var. Dolayısıyla Gülistan’ın saat 12:26’da intihar ettiği tezi çöküyor. Bu veriler dosyada ortaya çıkınca daha önce 12:00 ile 13:30 saatleri arasındaki Gülistan’a ait PTS kayıtları vardı. Bu veriler ortaya çıktıktan sonra saat 19.00’a kadar olan kısmı talep edildiği bizlere bildirildi. Buna dair yazılı bir belge elimizde yok.”
‘Polis ifadeleri tutarsız’
Ocak ayının 4’ünde olaya müdahale eden akrep tipi zırhlı araca ait ses ve görüntü kayıtları talebinde bulunduklarını da dile getiren Çimen, “Çünkü orada da dört polis memurunun ifadesi alınmış ama ifadelerde tutarsızlıklar var. İkisi Gülistan’ın araca bindiğini gördüklerini beyan ederken diğer ikisi aracın önünden yürüyerek gittiğini, aracın Gülistan’ı takip ettiğini beyan etmiştir. Biz buradaki çelişkiyi dile getirdik. Bir de şüphelinin babası olay yerine gelmiş ancak kimse bunu ifadesinde dile getirmemiş. Daha sonra baba orada olma sebebinin ‘aracının çamura saplandığı ve kendisinin aracı çamurdan çıkarmak’ olduğu şeklinde beyanda bulunmuş.”
Zaynal neden şüpheli?
Öğretim görevlisinin anlatımına göre, şüphelinin kimliği olmadığı için polislerin araması üzerine babasının olay yerine geldiğine dikkat çeken Ali Çimen, “Doğal olarak biz de polis memuru olan babanın soruşturmaya yardımcı olabilecek böyle bir bilgiyi neden sakladığını sorgulamak durumundayız. Hatice öğretmenin ifadeleri ortaya çıkmadan neden polis baba dosyaya katkı sağlayacağını düşünmez. Kimse böyle bir beyanda bulunmuyor, ta ki 155 ihbarı ve Hatice öğretmen ortaya çıkıncaya kadar. Yani ailenin Zaynal isimli şahıstan şüphelenmelerinin temel nedeni de budur. Bir gün öncesinden şüpheli tarafından şiddete maruz kalmış bir insan bir gün sonra kayboluyor. Doğalında ilk başta bu kişinin araştırılması gerekiyor” diye konuştu. Dosyanın şu anki aşaması hakkında da bilgi veren Ali Çimen, şu bilgileri aktardı: “Dinar Köprüsü üzerinde bulunan kameranın çözümleri bekleniyor. Eğer sağlıklı bir sonuç elde edilmezse TÜBİTAK’a gönderilecek. O görüntüler zaten bilimsel bir veridir, netleşirse birçok şey ortaya çıkacaktır.”
‘Aynı anda şüpheli de kayıp’
Zaynal Abakarov adlı kişinin uyruğuna dair şüphelerin olduğuna dikkat çeken Çimen, “Annesinin uyruğu Afgan İslam Cumhuriyeti. Zaynal, bir belgeye göre evli bir belgeye göre bekar. Bunlar resmi belgeler ve birbiriyle çelişkili. Şüphelilerin telefon kayıtlarını talep ettik. Hesap hareketlerini istedik. Gülistan kaybolduktan bir gün sonra şüpheli işe gitmiyor, işi bırakıyor. Ortadan kayboluyor. Yine Gülistan’dan haber alamayan arkadaşları tüm yurtta onu arıyor. Hiçbir yerde bulamayınca Zaynal’ı arıyorlar ancak saat 19:00’a kadar kimseye cevap vermiyor. Daha sonra Gülistan’ın Gülşen isimli arkadaşı WhatsApp üzerinden Zaynal’a ulaşarak, Gülistan’ın nerede olduğunu soruyor. Bunun üzerine şüpheli ‘o kendine bunu getirdi’ diye bir mesaj atıyor. Bu ne anlama geliyor? Gülistan’ın kaybolduğu saatlerde neden bu şahıs da kayıp?” diye sordu.
‘Şüpheli tutuklanmalıydı’
Tek şüpheli sıfatıyla duran Zaynal Abakarov’un tutuklanmamasına ilişkin ise avukat Çimen, şu ifadeleri kullandı: “İfadeler ve görgü tanıkları ortaya çıktıktan sonra olay bir cinayet davası olduğu için delillerin karartılma ihtimaline karşı şüphelinin tutuklanması gerekiyordu. İlk aşamada yapılması gereken oydu ancak şahsın telefonuna dahi el konulmamıştı. Daha sonradan gerçekleşti.”
Zaynal Abakarov’un ailesi hakkında da bilgi veren Çimen, “22 yaşında genç kızlarını kaybeden bir aile var. Onlarla empati kurulması gerekirken, acılarını anlamaları gerekirken, ifadelerine bakarsanız herhangi bir duygu belirtmiyorlar. Gülistan’dan bahsederken ‘o kız’ diye konuşuyorlar, ismini dahi söylemek istemiyorlar. Bunlar normal bir ailenin davranışları değil” dedi.
‘Bir gece öncesi aydınlatılmalı’
Şüphelinin babası Engin Yücel’in bir gün önce evli olduğu kadına şiddet uyguladığını söyleyen avukat Çimen “Gülistan’ı eşinin arayıp özür dilediğini söylüyor, niye özür diledi? Çünkü şiddet uyguladı. Bir gece önce yaşanan olaylar aydınlanmadan bu aile aklanamaz. Kaybolan bir insan ve onu arayan bir ailesi var, normal bir aile en azından şüpheleri kendilerinden uzaklaştırmak için bütün süreçlere dahil olur. Kayıp ailesiyle dayanışma içinde olur. Bunun yerine kendilerini devletle özdeşleştirerek ailenin devleti suçladığını, eğer polis değil de esnaf olsaydı ailenin kendilerini suçlamayacakları gibi beyanlarda bulunuyorlar” diye aktardı.
‘İntihar algısı yaratılıyor’
Bazı yayın organlarının Gülistan Doku’nun kaybolmasından sonra intihar algısı yarattığını ifade eden Çimen, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Özellikle bir intihar algısı yaratmaya çalıştılar. Bunu da Gülistan’ın yurt odasında arkadaşlarına yazdığı ’arkadaşlar odamı temiz tutun ‘notuna dayandırdılar. Yine Dilek ismindeki bir arkadaşına dayandırılan, Gülistan’ın ‘ben kendimi Munzur’a atmaya gidiyorum’ diye bir beyanı işlendi basında. Dilek bu beyanın kendisine ait olmadığını, Gülistan’ın kendisine böyle bir şey söylemediğini, bunun ifadesine nasıl girdiğini bilmediğini söylemesine rağmen ve sosyal medyada bunu yazan şahıs tekzip ettiği halde bir kısım basın bu algı yaratma haberlerine devam etti. Yaratılmaya çalışılan intihar algısının maksatlı olduğunu düşünüyoruz ve doğru bulmuyoruz. Bu durum ailenin acısını daha da büyütüyor.”
‘Mektup eski’
Gülistan’ın ablası Aygül Doku, intihar mektubunun asılsız olduğunu ve o gece Gülistan Doku’nun yurda dahi gitmediğini söyledi. Aygül, “Gülistan dağınıktı, ben de sürekli bundan şikâyetçiydim. Arkadaşlarına çok önce bu notu yazıyor. Diyor ki, ‘ben öldüğümde odamı toplayın, dağınık olmasın.’ Emniyet gelip yazıyı aldığında arkadaşları söylüyor zaten” dedi.
Zaynal’ın babası Engin Yücel’in açıklamalarına da değinen Aygül Doku, “Madem öyle, acısı olan bizlerin yanına gelerek destek olabilirdi. Aksine Gülistan’a öfke duyacak şekilde ‘o kız’ diye hitap ediyor. Benim baş şüpheli demem neden bunun zoruna gidiyor? Süreç tamamlandıktan sonra bana da dava açacağını söylüyor. Bana dava neden açıyor? Kız kardeşimi aradığım için mi? Dava açsın, bu süreç netleşsin, bizler de dava açacağız. Eğer kardeşim öldürülmüşse veya bu suda çıkarsa ben yine de şikâyetçi olacağım” ifadelerinde bulundu.
‘Tüm kadınları soracağız’
Yeni Demokrat Kadın (YDK) üyesi Dilek Kurban da ilk günden bu yana Gülistan’ın akıbetini sorduklarını söyleyerek, “Üniversitede birçok eylem ve etkinlik yaptık. Gülistan nerede diye sorduk. Fakat polislerin müdahalesiyle karşılaştık. Arkadaşlarımız gözaltına alındı. ‘Neden bize Gülistan’ı soruyorsunuz’ denildi. Bizler Gülistan bulunana kadar soracağız. Sadece Gülistan için değil katledilen, taciz ve tecavüze maruz kalan tüm kadınları sormaya devam edeceğiz” dedi.
Yeni Demokrat Kadın (YDK) üyesi Dilek Kurban da ilk günden bu yana Gülistan’ın akıbetini sorduklarını söyleyerek, “Üniversitede birçok eylem ve etkinlik yaptık. Gülistan nerede diye sorduk. Fakat polislerin müdahalesiyle karşılaştık. Arkadaşlarımız gözaltına alındı. ‘Neden bize Gülistan’ı soruyorsunuz’ denildi. Bizler Gülistan bulunana kadar soracağız. Sadece Gülistan için değil katledilen, taciz ve tecavüze maruz kalan tüm kadınları sormaya devam edeceğiz” dedi.
Kadınlar Gülistan’ı soruyor
5 Ocak tarihinden bu yana birçok kadın örgütü çeşitli aktif eylemler yaparak Gülistan Doku’nun akıbetini sordu. Rosa Kadın Derneği ve Dersim Kadın Platformu’nun da aralarında olduğu kadın kurumları, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün startını Dersim’de vererek, Gülistan’ın kaybettirilmesine dikkat çekti. Sosyal medyada açılan Gülistan Doku için Adalet Komisyonları oluşumu da her gün “Gülistan Doku nerede?” diye soruyor. Gülistan’ın kayboluşunun altıncı ayında kadınların yaptığı eylemlere dair konuşan HDP Dersim İl Eşbaşkanı ve Dersim Kadın Platformu üyesi Nurşat Yeşil, soruşturmada ciddi eksikliklerin yaşandığını dile getirdi.
Nurşat Yeşil, sadece intihar değil cinayet ve kaçırılma gibi olasılıkların da araştırılması gerektiğini söyledi. Yeşil, “Bizler başından beri yaptığımız bütün açıklamalarda, soruşturmada çok ciddi eksiklikler olduğunu dile getirdik. Kamu görevlileri de artık bunu kabul ediyor” dedi. Ortada bir şüphelinin olduğunu hatırlatan Nurşat, “Maalesef bu kişinin babası asayişte görevli bir memur ve bilindiği üzere asayiş dediğimiz kurum da bu ilde bütün kameralara erişimi olan ve kentin güvenliğinden sorumlu olan emniyete bağlı birimdir. Zainal Abakarov denilen zanlının yeterli derecede ifadesi alınmıyor ve emniyete getirilme gereği dahi duyulmuyor. Evinde çok rahat bir ortamda ifadesini alıyorlar. Telefonlarını dinleme ya da görüşmelerine bakma gereği bile hissetmiyorlar. Yani başından beri aslında iyi yürütülmeyen bir soruşturma biçimi var. Göstermelik bir arama var. Yani Gülistan’ın bulunmaması farklı şeyler düşündürtüyor. Aslında başından beri şüpheler var ama şimdi daha çok netleşti gibi.”
“Annenin ısrarı ve peşini bırakmaması etkili oldu” diyen Yeşil, ailenin ve kadın örgütlerinin de olayın peşini bırakmamasının soruşturmada etkili olduğunu söyledi. Gözaltına alınan Rosa Kadın Derneği üyelerine Gülistan Doku eylemlerinin sorulduğunu da hatırlatan Yeşil, “Kadınların bunu sorması sizleri neden rahatsız ediyor? Bu tavır bizde olayın altında farklı bir şey olduğu şüphesini güçlendiriyor. Üniversite gençliğinin şubat ayında Gülistan Doku ile ilgili bir eylemi oldu. Ondan sonra yine aynı ay üniversitede gözaltılar oldu ve orada da ‘Niye Gülistanı arıyorsunuz’ diye sorular yöneltilmiş. Tüm bunlar şunu gösteriyor ki, bu işin arkasında başka bir şey var. Ama tabii ki biz kadınlar olarak sormaya devam edeceğiz” diye ekledi.
Aysel Işık-Dersim-Jinnews
*Dosyanın birinci bölümü için tıklayınız