26 Haziran 1996… Dublin’de Newlands Cross yakınındaki Naas kavşağında kırmızı ışıkta bekleyen bir arabanın yanına, üzerinde maskeli iki kişi bulunan bir motosiklet yaklaştı. Camdan 5 el ateş ettikten sonra hızla uzaklaştılar. Polis ve ambulans geldiğinde arabanın sürücüsü olan kadın çoktan yaşamını yitirmişti.
Kadının adı, Veronica Guerin’di. Sunday Independent gazetesinin yazarı. Motosiklettekiler ise İrlanda uyuşturucu mafyasının kiralık katilleri. Uzun süredir tehdit edilen ve birkaç kez yaralanan Veronica’yı bu kez susturmuşlardı…
Azimli bir kadın
Dublin doğumluydu Veronica. O ve dört kardeşi Dublin Artane’de doğup büyüdüler ve atletizmde başarılı olduğu Katolik okuluna gittiler. Okulda bir atletti ve hem futbol hem de basketbol dallarında İrlanda milli takımlarında oynadı. Daha sonra muhasebe eğitimi aldı, bu arada da 1985 yılında Graham Turley ile evlendi ve çiftin Cathal isimli bir oğulları oldu. Sıkı bir Manchester United taraftarı olarak büyümüştü Veronica, o günlerde hayatının en önemli anılarından birini albümüne katmış, Old Trafford Stadı’nda efsanevi Eric Cantona’yla fotoğraf çektirmeyi başarmıştı.
İş hayatına başladığında, önce babasının şirketinde çalıştı, sonra 7 yıl sürdürdüğü bir halkla ilişkiler firması kurdu. 1983-84 yıllarında liberal parti Fianna Fail’in hizmetinde çalıştı, milletvekili Charles Haughey’in kişisel asistanı olarak çalıştı. Arada, Kuzey Dublin parti saymanlığı da yaptı.
Mayın tarlasına ilk adım
1990’da yaşamının çizgisini köklü şekilde değiştirerek gazeteciliğe başladı. Önce, Sunday Business Post ile Sunday Tribune’de çalıştı. 1994 yılında Sunday Independent gazetesi adına suç örgütleri üzerine ilgili yazılar yazmaya başladı. İrlanda’nın “onur kırıcı yayın yapmama” yasasına karşı yeraltı dünyası ile ilgili haberler yazarken sürekli rumuz isimler kullandı. Ancak, uyuşturucu tacirleri hakkında da yazılar yazmaya başlayınca rumuz isimler artık işe yaramaz olmuştu. Mafya onun gerçek kimliğini biliyordu. Ölüm tehditleri ardı ardına gelmeye başladı.
İlk saldırı öldürülen mafya patronu Martin Cahill hakkındaki hikâyesinin yayınlanmasının ardından geldi. Evine iki el ateş edildi.
Veronica tehdidi umursamadı ve bu kez 30 Ocak 1995’te bacağından vuruldu. Bu olaydan sonra da hiç umursamaksızın araştırmalarına devam edeceğini ilan etti ve uyuşturucu tacirlerine meydan okudu. Bu kez, 13 Eylül 1995’te hükümlü mafya şefi John Gilligan ile yaptığı röportaj sırasında Gilligan ona görüşme yerinde saldırdı. Daha sonra da Veronica’ya hakkında yazı yazarsa oğlunu kaçıracağını ve kendisine de tecavüz edeceği tehdidinde bulundu. İrlanda Polisi ona 24 saatlik bir koruma teklifinde bulundu, ancak Veronica, bunu işine engel olacak gerekçesiyle reddetti.
Uğursuz plan
Böylece 26 Haziran sabahına gelindi. 25 Haziran 1996 akşamı Gilligan uyuşturucu çetesi üyeleri Charles Bowden, Brian Meehan, Kieran Concannon, Peter Mitchell ve Paul Ward bir araya geldi. Çetenin tedarikçisi Bowden, üçüne Colt Python silahlar verdi. Katiller görevlerini eksiksiz yerine getirdi. Sabah arabasında yatan Veronica’nın cansız bedeni bunun kanıtıydı. Cinayetten bir saat sonra Dublin, Moore Caddesi’nde Bowden, Meehan ve Mitchell arasında bir toplantı yapıldı ve silahı nasıl yok edeceklerini konuştular. Veronica’nın cenazesine Başbakan dâhil olmak üzere bütün İrlanda yöneticileri katılırken, 4 Temmuz’da, İrlanda’nın bütün sendikaları onun anısına ülke çapında sessizlik eylemi düzenledi.
Veronica’nın katledilmesi, nihayet İrlanda parlamentosunun gözünü biraz açmıştı. Cinayetten bir hafta sonra, Suç Gelirleri Yasası ve Suç Varlıkları Bürosu Yasası yürürlüğe konuldu. Böylece kara parayla elde edilen varlıklara el konulması mümkün oldu ve mafyaya karşı daha ciddi önlemler devreye girdi.
Ağır bir bedel
Cinayetten sonra Gilligan çetesinin çoğu tutuklanırken Bowden itirafçı oldu. Veronica cinayetinden muaf tutuldu ve Kasım 1998’de, onun ifadeleriyle Paul Ward cinayetten mahkûm edildi ve cinayet silahını ve motosikleti elden çıkardığı için suç ortağı olarak hapse mahkûm edildi ama temyizden kurtuldu. Meehan ise Veronica’yı öldürmekten ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. John Gilligan, Amsterdam’da yakalandı üç yıl sonra 3 Şubat 2000’de İrlanda’ya iade edildi. Cinayetten beraat etti ama 20 ton uyuşturucu nedeniyle 28 yıl ceza aldı.
Ama bu arada, bir gazeteci yaşamını yitirmişti ve henüz sadece 37 yaşındaydı. Basiretsiz İrlanda hükümetinin birazcık kıpırdayıp harekete geçmesi için çok çok ağır bir bedeldi bu. Üstelik çok fazla bir şey de değişmedi. Eşi Graham Turley, 20 yıl sonra şöyle diyordu: “Görünüşe göre 20 yılda hiçbir şey değişmedi. 20 yıldır buradayız Dublin’deki suç oranları geçmiştekiyle aynı…”