Genel olarak egemen devlet tarihçilerinin zihniyetine göre kabul ettiği dünya savaşlarının nedenleri; ‘1.Dünya Savaşı’nı bir Sırp gencinin Avusturya-Macaristan krallığının prensine yaptığı suikast, 2.Dünya Savaşı da Nazi Almanya’sının tank saldırısıyla başladığı yazılmaktadır. 3.Dünya Savaşı’nın ise bir türlü adı konmuyor.Haber, köşe yazıları, yorum, araştırmalar, 3.Dünya Savaşı’yla ilgili kullandıkları başlıklar; ‘3.Dünya Savaşı kapıda’,‘3.Dünya Savaşı neden çıkar?’‘Üçüncü Dünya Savaşı mı körükleniyor?’‘Üçüncü Dünya Savaşı çıkabilir.’, ‘3.Dünya Savaşı’nın fitili mi ateşleniyor?’,‘3.Dünya Savaşı yolda.’, ‘3.Dünya Savaşı için geri sayım başladı.’, ‘3. Dünya Savaşı geliyor.’‘3.Dünya Savaşı tehlikesi var.’(bu başlıklar 2010-2018 arası) Bu başlıkların zamanlamasına baktığımızda ağırlıkta ABD,İngiltere,Avrupa ile Rusya,Türkiye,İran arasındaki görüşmelerde çıkan restleşmelerin haberleri yapıldığında öne çıkıyor.
Peki,Paris’te Sakine Cansız’lara yapılan suikast saldırısı Avusturya-Macaristan krallığının prensine yapılan suikastten farklı mı, ya da Efrîn’e tanklarla yapılan saldırı mı farklı?
Hiçbir farkı olmadığı biliniyor ama üçüncü dünya savaşı hegemonların kapitalist modernite ideolojisiyle dünyayı yeniden kendi çıkarlarına göre dizayn etme savaşı olduğu için yüksek sesle söylenmiyor.Her dizayn savaşında olduğu gibi toplumun yarısı kadını kendi çıkarlarına göre dizayn ettiklerinde zaten kazanmış oluyorlardı. Sakine’lerin suikastini prense benzetmeleri artık kadını dizayn edemediklerinin itirafı olur.
Gözden kaçırdıkları bir şey var; önceki yüzyıllardan biriktirerek süregelen kadın özgürlük mücadelesi bu yüzyılda geri dönüşü olmayan bir muhteşemliğe ulaştı.Dikkat edilirse Ortadoğu’da Tunus,Mısır,Türkiye, Libya, Suriye,Bahreyn,Cezayir,Ürdün,Yemen, ardından Moritanya, Suudi Arabistan, Umman,Irak, Lübnan ve Fas’ta da erkek egemen tekçiliğe karşı başkaldırı yüzyılıdır.
Gelelim 3. egemen cinsel kırılmasının nasıl bir dünya savaşına dönüştüğüne? Bu kez kadınlar çok ciddi bir şey söylüyor. Kadınlar erkek egemen tekçi devlet sistemine karşı muhteşem bir direniş sürdürdüklerini hiç söylememişlerdi. Bir diğeri; kadının birinci cinsel kırılmayı neolitik dönemde yaratılan büyük toplumsal değerlerin gasp edilmesi döneminde ikinci cinsel kırılmayı ise dinler tarihi ile yaşadığını söylüyor. Bunun yanı sıra 21.yy’da kadınların sayısızca bedeller ödeyerek gasp edilen haklarını geri almalarının erkek egemen devletin vahşi saldırılarına maruz kaldıklarının nedeni olduklarını biliyorlar.
Bugün kapitalist modernite diktalarının (ABD,Rusya,AB,TC,İran…) Cenev,Astana, Soçi, ikili, üçlü, dörtlü görüşmelerden bir türlü sonuç alamıyorlar mı, almıyorlar mı(?) tartışmalı değil.Ancak sonuç alınan bir gerçek var 3 ağustos Şengal saldırısı ile birlikte Kobani, yani 3.Dünya Savaşı’nın merkezi kuzey Suriye’de kadınlar beş bin yıldır kadınlara yönelik uygulanan şiddet çeşitlerinin toplamını uygulayan IŞİD’e karşı YPJ,YJŞ bir dünya kadın öz savunmasıdır.Ancak bu savunmayla 1.Ve 2. cinsel kırılmaya karşı 3. erkek egemen cins kırılmasını gerçekleştirilmesi mümkündür.Bu nedenle 3.Dünya Savaşı 3. Egemen Cins Kırılmasıdır. Erkek egemen zihniyetin kaosudur.