ABD Başkanı Trump, George Floyd’un polis tarafından öldürülmesinin ardından gündeme gelen “polis reform kararnamesi”ni imzaladı. Kararnamede ‘ırkçılıkla mücadele’ için bir düzenleme olmaması tepki çekti
ABD’de siyah George Floyd’un polis şiddetiyle öldürülmesinin ardından gündem olan “polis reform kararnamesi” ABD Başkanı Donald Trump tarafından imzalandı. Kararname “Güvenlik güçleri için ulusal bir sertifika ve akreditasyon sistemi” ve “görevini kötüye kullananların bilgilerinin bir veri tabanında toplanmasını” içeriyor.
Ancak Trump’ın, George Floyd’un polis şiddeti sonucu ölmesiyle patlak veren ve ülke çapında haftalardır devam eden gösterilerde, eylemcilerin talep ettiği ‘ırkçılıkla mücadele’ için herhangi bir ifade kullanmaması ve bu alanda bir düzenleme yapmaması tepkilere neden oldu.
Temsilciler Meclisi’nin Demokrat Partili Başkanı Nancy Pelosi, “Başkan’ın zayıf kararnamesi, ırksal adaletsizlik ve polis şiddeti salgınıyla mücadele adına ciddi olarak yetersiz kalıyor” ifadesini kullandı.
Polis şiddeti sonucu yaşamını yitiren çok sayıda siyahın ailesini temsil eden insan hakları avukatı Lee Merritt ise, polis reformuna ilişkin Beyaz Saray yetkilileriyle yaptığı görüşmenin detaylarını PBS televizyonunda yayımlanan “NewsHour” programında paylaştı.
Merritt, “Kararnamede, bazı güvenlik güçlerinin görevlerini ciddi şekilde kötüye kullandığı ve özellikle siyahi toplumlarda kendilerine karşı bir güvensizliğe yol açtıklarının kabul edildiği bir açıklamaya yer verilecek” dedi. Merritt, kararnamede, güvenlik güçleri için ulusal bir sertifika ve akreditasyon sisteminin kurulması ve görevini kötüye kullanan yetkililerin izlenmesi için federal bir veri tabanı oluşturulması gibi maddelerin olduğunu aktardı.
Merritt kararname kapsamında, akıl hastası, bağımlı ya da evsiz kişilerle ilgilenen polis memurlarının akıl sağlığının kontrol edilmesi için polis teşkilatları ile çalışılması konusunda Sağlık Bakanlığı’na talimat verileceğini ifade etti.
Kararname nasıl gündeme geldi?
Minneapolis’te 46 yaşındaki siyahi vatandaş George Floyd, 25 Mayıs’ta gözaltına alınırken bir polisin ensesine basması sonucu yaşamını yitirmiş ve bu olayın görüntülerinin sosyal medyada yayılması, ülkedeki polis şiddetini bir kez daha gündeme getirmişti.
“Polis reformu” ve “ırkçılığa son” talebiyle başlayan gösterilerde, başkent Washington DC de dahil olmak üzere birçok büyük şehirde şiddet ve yağma olayları yaşanmış, şehirlere Ulusal Muhafızlar görevlendirilmişti.
DIŞ HABERLER