Gazetemize konuşan içerisinde çok sayıda parti ve oluşumun yer aldığı Kürt İttifakı’ndan temsilciler, Federe Kürdistan Yönetimi’ne çağrı yaparak, ulusal birliğin önemine dikkat çekti
Elif Aydoğmuş/istanbul
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait savaş uçakları önceki gece (15 Haziran) Maxmur ve Şengal’de sivillerin yaşam alanları da dahil birçok noktaya yönelik hava saldırısı düzenledi. Yaklaşık bir saat süren saldırı sonucu yaralananlar olurken can kaybı yaşanmadı.
Gazetemize konuşan içerisinde çok sayıda parti ve oluşumun yer aldığı Kürt İttifakı’ndan Kürdistan Kominist Partisi (KKP) Başkanı Sinan Çiftyürek, İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkanı Mehmet Kamaç ile Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, söz konusu saldırının HDP’nin demokrasi yürüyüşünü başlattığı gün yapılmasının tesadüf olmadığını söylüyor. Çiftyürek, Öztürk ve Kamaç, AKP-MHP iktidarının oyları hızla düştüğü için iktidarlarını korumak için, sınır ötesinde ve sınır içinde Kürtlere saldırdığını dikkat çekiyor.
KKP Başkanı Sinan Çiftyürek, Türkiye’nin gerçekleştirdiği bu saldırıları kabul etmediklerini ifade ederek, “Türkiye Cumhuriyeti neden bu yönelime giriyor; içerde Meclis’te 3. büyük partinin vekilleri sokakta yürümek istiyor. Normalde devlet bunun güvenliğini alması gerekirken bu yürüyüşe yasadışı engel oluyor. Benzer bir saldırı Maxmur ve Şengal’e yönelik gerçekleşiyor. Aslında bu saldırıların altında Kürt halkının kazanımlarını kabul edememe var. Devletin ne içerde ne de sınır ötesinde Kürt kazanımlarına tahammülü yok” diye konuşuyor.
Maxmur Kampı’nda yaşayan sivillerin Türkiye için tehdit oluşturmadığını bütün dünyanın bildiğine dikkat çeken Çiftyürek konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Irak hükümeti ikiyüzlülük yapıyor. ‘Kınıyoruz hava ihlali var diyerek’ ancak bence bu doğru değil. İstihbarat başkanı zaten başbakanlıkla süreci görüştüler ve anlaştılar o konuda. Bölgesel yönetimin de şuana kadar sessiz kalması doğru değil. Derhal tutum alıp açıklama yapması gerekiyor. Bölgesel yönetime çağrımız da o yöndedir. Türkiye’ye ‘Biz bu saldırıyı kabul etmiyoruz’ demesi lazım.”
Çiftyürek yüzyıllık saldırı siyasetinin ne içerde ne de dışarda Türkiye’ye bir faydasının olmadığını ifade ederek son olarak şunu söylüyor: “Bütün demokrasi güçleri Türk Devleti’nin bu hiçbir hukuk ve sınır tanımayan saldırısı karşısında tutum almalıdır. Güney Kürdistan’da bir federatif yapı var, Rojava’da bir federatif yapı var, Kürt halkı bunu çok ağır bedellerle kazandı. Türk Devleti artık bunu kabul etmelidir.”
Maxmur’da yaşayanların Hakkari ve Şırnak’ta Türkiye’nin baskıları karşısında göç edenler olduğunu hatırlatan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk de, “İnsanlarımız yokluk içinde bir yaşam var ettiler. Sivillere yönelik bu saldırıları kabul etmek mümkün değil” diyor.
Saldırının zamanlamasına işaret eden Öztürk, “Bu saldırıların zamanlaması tesadüf değil. Son anket sonuçlarını siz de biliyorsunuz. Şuandaki mevcut hükümetin ve küçük ortağının ne durumda olduğunu çok iyi biliyoruz. Bunun karşısında içerde HDP’ye, Kürtlere, demokratik güçlere dışarda da yine Kürtlere yönelik saldırılarını devam ettirerek milliyetçi kesimi bir arada tutup oylarına bir ivme katmaya çalışacaklar. Buna sadece Kürt İttifakı’nın değil Türkiye’deki halkların da dur demesi gerekiyor. Saldırılar belki Kürtleredir ancak ipotek altına alınan Türkiye halklarının geleceğidir. Her bir uçağın maliyetini artık herkes biliyor. Kürt sorununun bu şekilde çözülemeyeceğini artık herkes biliyor” şeklinde konuşuyor.
Öztürk, Kürt ulusal birliğine işaret ederek şunları söylüyor: “Halen birliğe olan ihtiyacı, bunun hayati önem taşıdığını görmek gerekir. Sivil yaşam alanlarına yönelik bu tarz saldırıların kabul edilmemesi gerekiyor. Güney hükümeti tarafından da Güney Kürdistan güçleri tarafından da kabul edilmemesi gerekiyor. Bir duruş sergilenmesi gerekiyor. Yapılan bu saldırılar Kürt düşmanlığı üzerinden yapıldığı açık net görmek gerekiyor. Tüm parçadaki Kürtlerin ortak bir duruş sergilemesi gerekiyor. Kürt halkının bizden talebi budur.”
İnsan ve Özgürlük Partisi Mehmet Kamaç da saldırıların zamanlamasının tesadüf olmadığına vurgu yaparak, “Sonuçta uzun zamandır Kürtlerin kazanımlarına yönelik iktidarın faşist saldırıları tüm yönleriyle devam etmekte. Bugün en doğal gösteri ve yürüyüş hakkı bile engellenmeye çalışılıyor. Şu gösteriyor ki Kürtlere yönelik bu saldırıların hiçbiri tesadüf değil ve birçok olaya birden müdahale edilerek Kürtlere çok ciddi bazı mesajlar verilmeye çalışılıyor” diyor.
Kamaç, Kürt İttifakı olarak söz konusu saldırılar karşısında boş durmayacaklarını ifade ederek, sivil ve demokratik yöntemlerle çalışmalar içerisinde olacaklarını söylüyor.